Yunan mitolojisi çok fazla kadın karaktere sahip ve her kadının kendine göre bir hikayesi var. Çoğunun hikayesi dünya için büyük felaketlere yol açsa da aslında bu kadınların çoğu yanlış anlaşılmış hikayelere sahip! İşte Yunan mitolojisinde yanlış anlaşılmış kadınların hikayeleri...
Gorgon kardeşlerden Medusa, kafasında zehirli yılanlar bulunan ve tek bir bakışıyla karşısındakini taşa çevirecek kadar ölümcül olan bir yaratık olarak betimleniyor.
Efsanenin diğer versiyonunda Poseidon'un saldırısının ardından Athena, kimsenin genç bakireden bir daha faydalanmamasını sağlamak için Medusa'yı hiçbir ölümlü ve hatta bazı ölümsüzlerin yüzleşmeye cesaret edemeyecekleri güçlü bir varlığa dönüştürdü.
Truvalı Helen, genellikle Truva Savaşı'nı başlatmakla ve pek çok trajedinin kaynağı olmakla suçlanır.
Paris tarafından kaçırıldıktan sonra Helen, hayatına her zaman üçüncü şahıslar tarafından karar verildiğinden kaderini asla elinde tutmadı.
Yani Truvalı Helen bir trajedinin kahramanı olmak yerine trajediye sürüklenen isimdi.
Hephaestus'un Zeus'un emriyle yarattığı ilk kadın olan Pandora, en çok “Pandora'nın Kutusu” olarak adlandırılan Yunan efsanesiyle tanınır.
Ancak efsaneyi incelersek, onun Zeus'un planında bir piyon olduğunu görebiliriz.
Asıl hikayede ateşi çalıp insanlara veren Prometheus'tan intikam almak isteyen Olympus kralı, Pandora'yı Prometheus'un kardeşi Epimetheus ile tanıştırır.
Tanrılar onu yaratırken Pandora'ya merak özelliği vermişti, bu yüzden içinde ne olduğunu görmek için kavanozu açmaya karar verdi.
Pandora'nın insanlık için hiçbir zaman kötü niyeti olmamıştı. Böylece, kutuyu kapatmayı başardığında, tanrıların içine koyduğu tek iyilik olan umut ruhu Elpis kaldı.
Günümüzde “Pandora'nın kutusunu açmak” terimi, küçük veya zararsız görünen ancak çok kötü sonuçlara yol açabilecek bir eylemde bulunmak anlamına geliyor.