Japonların başarısı tartışılmaz...
Japonların başarısı tartışılmaz...
Japon okullarının 3. sınıfa kadar hedefleri çocukların bilgilerini ölçmek değil, karakterlerini geliştirmek ve görgü kurallarını öğretmektir. Okullarda başkalarına saygı duymaları, doğa ve hayvanlarla nazik bir bağ geliştirmeleri öğretilir.
Dünyanın geri kalanındaki okullarda, okulu düzenli tutmak için hademeler bulunuyor ancak Japonya'da durum böyle değil. Orada sınıfların, kantinlerin ve hatta tuvaletlerin temizliğinden bile öğrenciler sorumludur. Japon eğitim sistemi, birlikte temizlemenin öğrencilere birbirlerine yardım etmeyi ve takım halinde çalışmayı öğrettiğine inanıyor. Zamanlarını masaları silerek, yerleri süpürerek ve paspaslayarak geçiren öğrenciler kendi çalışmalarına ve başkalarının çalışmalarına saygı duymayı öğrenirler.
Diğer ülkelerde, bir öğretmenin öğrencileriyle birlikte yemek yediğini görmek söz konusu olmayabilir, ancak Japonya'da bu olumlu bir öğrenci-öğretmen bağının kurulmasında önemlidir. Yemek yerken, bir aile ortamı oluşturmaya çalışılır.
Okul sonrası atölyeler veya hazırlık okulları Japonya'da çok popülerdir. Bu atölyelerde öğrenciler 6 saatlik okulları dışında yeni şeyler öğrenebilirler. Dersler akşamları yapılır ve çoğu Japon öğrenci, iyi bir ortaokula gidebilmek için bu atölyelere katılır. Dünyadaki birçok öğrencinin aksine, Japonlar hafta sonları ve tatillerde bile ders çalışıyor.
Shodo olarak da adlandırılan Japon kaligrafisi, insanların anlamlı ve yaratıcı bir şekilde anlamlı kanji karakterleri yazdıkları bir sanat biçimidir. Haiku ise okuyuculara yoğun duyguları iletmek için basit ifadelerin kullanıldığı bir şiir biçimidir. Bu şiir biçiminin entelektüel, tedavi edici ve estetik etkileri olduğu düşünülmektedir. Bu derslerin her ikisi de çocuklara tarihlerinin asırlık geleneklerine saygı duymayı ve kültürlerini takdir etmeyi öğretir.
Japonya'daki hemen hemen her ortaokuldaki tek tip üniforma kuralı engelleri kaldırmayı ve öğrenciler arasında bir topluluk, aile ve beraberlik duygusunu geliştirmeye yardımcı olmayı amaçlamaktadır,
Öğrenciler ne olursa olsun okula gelmeye devam ederler ve okulu çok severler.
Öğrenciler yalnızca beyaz, siyah veya lacivert çorap giyebilirler Bir öğrenci, okul kurallarına aykırı olan kahverengi çoraplar giyerse, bu giysiye el konulabilir.
Kurallar farklı şehirlerde değişiklik gösterebilir. Ancak, Tokyo ve Yokohama'da öğrenciler için 22.00'de sokağa çıkma yasağı vardır. 18 yaşından küçük çocukların saat 22:00'den sonra sinema ve kumar makinelerini ziyaret etmesine izin verilmez.
Japonya'da okul servisi diye bir şey yoktur. Öğrenciler yürür, bisiklete biner veya toplu taşıma araçlarını kullanır. İlkokul öğrencileri küçük gruplar halinde okula giderler.
Öğrenciler okul veya ev ayakkabılarını dolaplarında tutar ve sınıfa gitmeden önce dışarıda giydikleri ayakkabılarını değiştirirler. Bu, okulun temizliğini korumak içindir.
kimse prenses ve prenslerini okulu temizlesin diye yetiştirmedi :D bence sorun bizim çocuklarda değil bizim neslin çocuklarına çok fazla değer vermesin de. Belki onun sebebi de bi üst neslin bize hiç değer vermemesindeydi.
TRde 1numara uygulansa yine yeterli,karakter gelişimi şart bunca hanzonun ve çocuklarının insan olabilmesi için
Bizim problemimiz eğitim.. öğretim değil . Çocuklara çok küçük yaşlardan itibaren bilgi ağırlıklı yetiştiriyoruz. Bilgiler eninde sonunda unutuluyor ama davranışlar toplumun yapı harcı. Bu kadar insanın davranış bozukluğunun olması her şeyi açık ediyor zaten ... acil yeni nesile bunlar verilmeli yoksa toplum ahlak, saygı, adalet yoksunluğundan batacak... çocuklar 2 ,3 bilgiyi bilmeyi versin ne olacak...