Doğan Haber Ajansı'nın haberine göre Dr. İrgil, Anayasa'nın 56'ncı maddesinde devletin herkesin yaşamını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamakla pozitif yükümlü kıldığını belirtti.
Sağlık Bakanlığı'nın ruh sağlığı alanındaki son çalışmayı 2011 yılında raporlaştırdığına dikkat çekilen önergenin gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:
'Türkiye'de özellikle son 3 yıldır; toplumda kutuplaşma kaynaklı sorunlar artış göstermiştir.
Ruh sağlığı uzmanlarının açıklamalarına göre; terör olaylarının tırmanması ve masum sivil halka yönelik artan saldırılar sonucu ölüm ve yaralanmadan kaynaklı acı bilanço toplumun tümünde sarsıcı etki yaratmıştır.
Siyasi hayattaki belirsizlikler ve beraberinde getirdiği istikrarsızlık, toplumun ‘Yarınlardan endişe' duymasına yol açmıştır.
15 Temmuz darbe girişimi ardından 'OHAL' ilan edilmesiyle birçok kesimdeki mağduriyetlerin de yarın kaygısını artırma ihtimali, bireyin beden ve ruh sağlığını kollamakla yükümlü devletin dikkate alması gereken bir durumdur.
Bu bağlamda;
Sayılan sebeplerin toplumun ruh sağlığında ne gibi sorunlara yol açtığının belirlenebilmesi, bu sorunların giderilebilmesine yönelik yapılması gereken çalışma ve eylem planlarının ortaya konabilmesi ve toplumsal ruh sağlığının korunmasına yönelik önlemlerin belirlenebilmesi için Anayasa'nın 98'inci Meclis İç Tüzüğü'nün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince bir Meclis Araştırması açılmasını arz ve talep ederiz.'
Sadece 15 temmuzdan sonrası değil bana göre bir kaç senedir insanlar sabırsız, kavgacı, stresli ve sorunlu.
Zaten AKP-MHP reddeder kasmayalım knk
Eminim ki ruh sagligimiz kotu duraga yanasmadan yolculari almak istemeyen soföre semsiyeyle daldigimiza gore, sort giydigi icin kadinlarin suratina tekme attigimiza gore,13 yasindaki erkek cocuklara tecavuze yeltendigimize göre,Onca arazi varken mezarlık yanina cocuk parki yaptigimiza göre, gürültülü alcaktan ucan bir ucak sesi duydugumuzda darbeden suphelenip internete girip ulan acaba? Dedigimize gore ruh sagligimiz yerinde diyemem