İsrail'in, Kudüs’te sivil ve savunmasız Filistin halkına yönelik uyguladığı şiddet, baskıcı politikaları ve ibadet özgürlüğünü engellemeye yönelik girişimleri, Ramazan Bayramı’nın hemen arifesinde vahim bir boyut kazanmıştır. Mukaddes mekân Mescid-i Aksa ve çevresinde, İsrail güvenlik güçleri tarafından gaz, plastik mermi ve ses bombalarıyla gerçekleştirilen menfur saldırılar, bebek ve çocuklar dâhil çok sayıda masum Filistinlinin yaralanmasına sebep olmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bu zulmü ve hukuk tanımazlığı şiddetle kınıyoruz.
İsrail’in, yasadışı yerleşimciler lehine Kudüs’ün Şeyh Cerrah ve Silvan mahallelerindeki Filistinlilerin nesillerdir yaşadıkları evlerine el koyularak, zorla tahliye edilmelerine yönelik operasyonlarının hukuk dışı ve gayri insani olduğunun bir kere daha altını çiziyoruz. Birleşmiş Milletler’in (BM) uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukuku çerçevesinde yıkım ve tahliyelerin durdurulması; mukaddes mekânların statükosunun korunması için İsrail’e yönelik çağrısına tam destek verdiğimizi ve bu çağrının arkasında bütün BM üyesi ülkelerin kararlılıkla durması gerektiğini belirtiyoruz.
Ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM), 1967’den bu yana İsrail'in işgali altındaki Doğu Kudüs dâhil Filistin topraklarında yargı yetkisine sahip bulunduğuna dair kararı, İsrail’in Filistin topraklarında işlemekte olduğu suçlardan dolayı hesap vermesinin ve söz konusu suçların sorumlularının tespit edilmesinin önünü açmıştır. Bu çerçevede, UCM’nin yaşanan olaylar ve insanlık suçları bakımından İsrail’e karşı net bir tavır alarak, görevini yerine getirmesini talep ediyor ve destekliyoruz.
İsrail’in, Kudüs’e ilişkin BM Güvenlik Konseyi, BM Genel Kurulu kararları dâhil olmak üzere uluslararası hukuka aykırı uygulamalarına karşı uluslararası toplumun daha fazla vakit kaybetmeden etkili ve sonuç verici bir şekilde harekete geçmesi için bütün dünyaya çağrıda bulunuyoruz.
TBMM olarak Kudüs’ün ve Harem-i Şerif’in statüsünü aşındırmaya yönelik İsrail’in mütecaviz eylemlerine ve Filistin halkının meşru haklarını gasp etme girişimlerine karşı her zaman gerekli tepkiyi vermeye; Filistin davasını ve kardeş Filistin halkının özgürlük, adalet ve bağımsızlık mücadelesini savunmaya devam edeceğimizi en kuvvetli şekilde beyan ediyoruz.
Ya bize ne filistinden.. Filistin doğu akdeniz de yunanistanı destekleyen ve ermeni soykırımını(!) tanıyan devletler arasında :D?? Siz gidin önce ülkedeki sorunlar için birlik olun.
Kınayan yerlerimiz ağrıdı artık yeter kinadik