Milli Savunma Bakanı Yılmaz, Şah Fırat operasyonuyla ilgili bilgi verdi. Muhalefet, hükümetin PYD ile işbirliği yaptığını savundu. Süleyman Şah Türbesi'nin taşındığı yerin ülkemize yaya yürüme mesafesinde olduğunu söyleyen Yılmaz, 'Ecdadına bir Fatiha okumak isteyenleri türbeye davet ediyorum' ifadelerini kullandı.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Şah Fırat operasyonuyla ilgili Meclis Genel Kurulu’na bilgi verdi. Muhalefet, hazırlıkları olmadığı için konuşmanın ertelenmesini istediyse de Meclis Başkanvekili Sadık Yakut, Bakan Yılmaz’ı kürsüye davet etti. Yılmaz muhalefet partilerinin tepkisi altında yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
“Bu bir milli davadır, her partinin ortak sorumluluğudur. Operasyona karşı çıkan dış güçlere bakıldığında ne kadar yerinde olduğu da görülecektir. Bu aziz millet bu yurdu kendisine vatan yapanları her zaman hayırla yad etmiştir. Özgürce yaşıyorsak ecdadımıza borçlu olduğumuzu biliyoruz. Ecdadımızın hatırasına sahip çıkmayı bir görev olarak görmekteyiz. Süleyman Şah Saygı Karakolu’na yönelik güvenlik riskinin arttığı açıkça belirtilerek, hükümete yetki için tezkere talebi olmuş ve bu tezkere Meclis’te kabul edilmiştir. Sonrasındaki huşular da hükümetimizin haklılığını ortaya koymuştur. Türkiye uluslararası koalisyonun bir parçası olduğunu söylemiş ve anlaşmayı da imzalamıştır.”
Operasyonun detayları
“ Suriye’de her geçen gün artan güvenlik sorunları ve askeri zaruretler de dikkate alınarak Süleyman Şah Karakolu’ndaki manevi değerleri geçici olarak Eşme Köyü’nde kalan bir yere taşınmasına hükümetimizce karar verilmiştir. 21 Şubat Cumartesi gecesi Şah Fırat operasyonu adı verilen bir harekâtla eş zamanlı iki operasyon başlatılmıştır. Birliklerimiz 21:02 itibariyle bayrağımızı bu toprak parçası üzerinde dalgalandırmıştır. Birliklerimiz 38 mehmetçiğimizi alarak 06:03 sıralarında ülkemize güven içinde gelmiştir. Operasyona 39 tank ve 57 zırhlı araçla katıldık. Her tür risk içeren bölgede çatışma dahi olmadan bu operasyonun gerçekleşmiş olması TSK’nın caydırıcılık gücünü ve savaşa hazırlıklı olduğunu göstermektedir. Operasyonun başlangıcında intikal sırasında bir personelimiz geçirdiği kaza sonucu şehit olmuştur. Bir kaza sonucu şehit olan askerimize de başsağlığı diliyorum.”
Musul tecrübesini hatırlattı
'Bu operasyon Mehmetçiğimizin can güvenliği gerekçesiyle gerçekleştirilmiştir. Mehmetçik rehin diye daha önce açıklama yapanlara Mehmetçiğin rehin olmadığı gösterilmiştir. Kaybedilen bir vatan toprağı yoktur. Türkiye egemenlik hakkından vazgeçmemiştir. Bu operasyon 24 saat boyunca İHA’larla da gözlemlenmekteydi. Hava şartları müsait olduğunda yapılabilmekteydi. Bu da mevcut riski artırmaktaydı. Bu tehdidin ne kadar süreceği de bilinmemekte. 5 yıl süren de var 30 yıl da. Bir saldırı halinde mukabelede bulununcaya kadar mehmetçiğimizin karşı karşıya kalacağı riskin gereği yoktur. Türkiye daha önce de DEAŞ rehinesi olan Musul Başkonsolosluk personelinin tecrübesini yaşamıştır. DEAŞ terör örgütü tarafından Musul’da konsolosluk personeli rehin alındığında, ‘Neden burası boşaltılmadı?’ diyenlerin, şimdi bu operasyona karşı çıkmaya hakkı yoktur. Musul’da tedbir alınmadı diye gensoru verenlerin bugün söz hakkı yoktur. Bu millet, Dışişleri Bakanı, MİT Müsteşarı, Dışişleri Müsteşarı, Genelkurmay İkinci Başkanı arasında yapılan güvenlik toplantısının dinlenerek dış güçlere servis edilmesi üzerine yapılan tartışmaları da hatırlamaktadır. O gün ‘Devlet Süleyman Şah Karakolu’nu bahane ederek Suriye’de savaşa girecek’ diyenleri bu millet unutmamaktadır. O gün yapılan bu iddiaların bu gün boşa çıktığın bu millet görmektedir. Hükümetimiz her bir vatandaşımızın can güvenliğini koruyacak tedbirleri alır. Hiç kimse Türkiye’nin ülke topraklarının ve can güvenliğinin korunmasının kararlılığını test etmesin. '
Türbeye ziyaret daveti
“Bu operasyon her türlü tedbiri almaktan çekinmeyeceğimizi göstermesi açısından önemlidir. Suriye Eşme'sindeki yeni türbe ülkemize yaya yürüme mesafesindedir. Ecdadına bir Fatiha okumak isteyenleri ziyaret etmeye davet ediyoruz. Orada da görülecektir ki bayrağımız dalgalanmaktadır. Orada da ecdadımıza sahip çıkılmaya devam edilecektir. Bize güvenin, bu güveni şimdiye kadar boşa çıkarmadık, bundan sonra da çıkarmayız.”
HDP: YPG ve PYD onayıyla oldu
İsmet Yılmaz'dan sonra kürsüye Halkların Demokratik Partisi (HDP) adına söz alan Nazmi Gür çıktı. Gür, 'YPG ve PYD’nin onayı ve desteğiyle bu operasyon yapılmıştır. Aksi takdirde Türkiye’nin Kobani’den 35 – 40 km öteye götürmesi mümkün değildir. Olması gereken olmuştur' dedi.
Türkiye’nin kendisine ait olan bir topraktaki türbeyi başka bir toprağa taşıyarak uluslararası hukukta fiili bir durum yarattığını söyleyen Nazmi Gür, 'Bundan sonrası kanton yönetimi ve Kürtler için son derece tarihi bir durumdur. “Mürşitpınar Kapısı artık resmi bir kapı olarak açılmalı. Kobani hükümetiyle resmi ilişkiler ve ticareti ilişkiler açılmalı. Bu bölgede yeni bir durum yaratacaktır. Hükümetin her üç kantonu da tanıması elbette ki Türkiye’nin yararına olacaktır. Bu yapı çözüm sürecine de olumlu katkıları olacaktır' diye konuştu.
CHP: IŞİD’le de PYD ile de yapılan işbirliği
CHP Milletvekili Faruk Loğoğlu ise operasyonun Suriye’ye bir saldırı olduğunu savunurken, “Askeri kendi hatalarınıza alet edemezsiniz” dedi. Loğoğlu, “Mustafa Kemal Atatürk, bu konuya Lozan’da hassasiyet gösteren İsmet İnönü’nün kemikleri sızlamıştır. Öyle bir hükümet var ki, toprağını koruyamamıştır” dedi.
CHP’li vekil, AK Parti’yi de IŞİD’e destek vermekle itham ederek, 'IŞİD’den hiç bahsetmeyen, IŞİD’e her türlü manevi desteği veren bir AKP hükümeti var karşımızda. AKP’nin fıtratında vatan için can vermek diye bir şey yok anlaşılan” ifadelerini kullandı.
Musul’da 50’ye yakın konsolosluk çalışanının geçen haziran ayında IŞİD tarafından rehin alınmasını hatırlatan Loğoğlu, “Musul Başkonsolosluğumuzun zamanında tahliye edilmemesi ne kadar yanlış ise, Süleyman Şah’taki askerlerin korku içinde çekilmesi daha da yanlış olmuştur. IŞİD’le yapılan işbirliği, PYD ile yapılan işbirliği. 3 gün önce cumhurbaşkanınız gürlüyor, ‘Yok efendim PYD şöyledir, böyledir’ sonra da PYD ile işbirliği yapıldığı ortaya çıkıyor. Neden IŞİD’den hiç bahsedilmiyor?' diye sordu.
MHP: Türkmenleri sahipsiz bıraktınız
MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in oğlu ve MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş de operasyona tepki gösterip, 'Dışarıdaki Türk toprağını kaybettiniz, daha da önemlisi oradaki 14 Türkmen köyünü sahipsiz bıraktınız” dedi. Türkeş, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katılımıyla Meclis görüşmesi çağrısı yaparken, “Toprak mı kaybettik, aldık bayrağımızı ve naaşlarımızı da Türkiye’ye getirdik. Bu da başarı ha? Bu HDP’li milletvekilleri de oradaki PYD ve YPG güçlerinin desteğiyle geçtiğinizi söylüyorlar. Bu konuda Meclis’te bir genel görüşme yapmak gerekiyor” diye konuştu.
MHP’li Özcan Yeniçeri ise Şah Fırat operasyonuna, “Kobani düştü düşecek diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, IŞİD havaya uçurmadan türbeyi proaktif olarak bizzat kendisi havaya uçurmuştur. Geri çekiliş büyük bir başarısızlık ve onur kırıcı bir yenilgi olmuştur” eleştirisini getirdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından cumartesi gecesi yapılan ve Şah Fırat ismi verilen operasyonla, Süleyman Şah Saygı Karakolu'ndaki emanetler, Suriye topraklarında bulunan Suriye Eşmesi köyüne taşınmak üzere Türkiye'ye getirilmişti.
Kaynak: Al Jazeera