Tarihi daha doğru öğrenip anlamak o kadar önemli ki! Ye yeni yöntemlerle daha çok aydınlandığımız kesin. Bir diş ya da ufacık bir kalıntı o günlere dair çok önemli bilgiler verebiliyor bize. Ve yeni çalışmalar sayesinde aslında çok uzak geçmiş sandığımız tarihlerle aramızdaki görece mesafe git gide kapanıyor. İşte bu mesafeyi biraz daha kapatan Ağustos 2022''nin en önemli 10 arkeoloji haberi!
Kaynak: Arkeofili
MS 128 yılına tarihlenen Kestros çeşmesi, Perge şehrinin sütunlu ana caddesinin kuzeyinde, Akropolün güney eteğine yaslanmış 21 metre genişliğinde iki katlı bir yapı. O tarihlerde çeşmeye su Kestros (Aksu) Nehri'nden geliyor ve ırmak tanrısı heykelinin altında yer alan geniş açıklıktan ortasındaki havuza akıyordu.
Kazı çalışmalarında 1-3 yaşlarına ait olabilecek bir çocuk mezarı açığa çıkarıldı ve kemikler üzerinde yapılacak antik DNA analizleri ile Pınarbaşı’nda tespit edilen Orta Anadolu’nun en eski sakinlerinin, Boncuklu Höyük ve Çatalhöyük ile olan akrabalık ilişkileri anlaşılmaya çalışılacak.
Arkeologlar, güney İspanya’da Avrupa’nın en büyüklerinden biri olabilecek MÖ 5 veya 6 bine tarihlendirilen 500’den fazla dikili taştan oluşan devasa bir megalitik kompleksin keşfedildiğini haber verdiler. Taşlar, İspanya’nın Portekiz sınırının en güneyindeki bir eyalet olan Huelva’da bir arsa üzerinde keşfedilir. Sağda gördüğünüz fotoğraf ise Fransa'daki Menec taşları.
Daha önce yapılan araştırmalarda modern insan genomunda Neandertal DNA'sına rastlanmıştı. Kafataslarının yüz yapılarını belirlemek için yapılan yeni çalışmalar ise yakın akrabalarımızla Kuzey Afrika’dan Irak’a kadar uzanan bölgede çiftleştiğimiz ve 'melezleştiğimiz' sonucu çıkıyor.
Bu taşlardan biri, Çek Cumhuriyeti’nden başlayıp Almanya’dan geçen Elbe Nehri’nin kıyısında yer alıyor. Taşın geçmişi 1616’ya kadar uzanıyor ve üzerine Almanca bir uyarı kazınmış: “Wenn du mich seehst, dann weine” yani “Beni görürsen ağla.”
Arkeologlar, Maya şehri Toniná’da, ritüel top oyunlarında kauçuk toplar yapmak için kullanılan kremasyon mezarları içeren bir mahzen ortaya çıkardı. Organik malzemenin mikroskobik analizi, Toniná’daki top sahalarında oynanan Maya ritüel top oyunlarında kullanılan topları yapmak için kullanılan kauçuğu sertleştirme işleminde insan küllerinin (muhtemelen üst düzey insanların veya Maya hükümdarlarının kalıntıları) kullanıldığını ortaya çıkar.
Meksika’daki arkeologlar, yerel yöneticileri tasvir ettiği düşünülen, büyük, dairesel taşlara oyulmuş iki Olmec kabartmasını ortaya çıkardı. Olmecler, MÖ 1200 ile MÖ 400 arasında hüküm sürdü ve Mezoamerika’daki ilk ayrıntılı İspanyol öncesi medeniyet olarak kabul ediliyor. Günümüzde devasa heykellerle ve tekil markası olmakla tanınıyorlar.
Prof. Dr. Ayşe Tuba Ökse yapı için şöyle söylüyor: “Birinde steller var ve bunlar Göbeklitepe ile çağdaş. İçlerinde çatıyı taşıyacak şekilde dört paye bulunuyor. Eserlere göre burada belli oranda bir ritüel davranışın sergilendiğini söyleyebiliriz. Bir inançla ilgili sosyal yaşamın da bir arada bulunduğu ortak kullanım alanları olarak tanımlayabiliriz. Bunlara doğrudan tapınak demek istemiyoruz. Çünkü henüz o kadar çok veri yok elimizde. Buralar özel yapılar olarak da geçiyor. Tıpkı Göbeklitepe’deki gibi.”
Daha önceleri 16 bin yıl kadar eski olduğu düşünülen New Mexico yaşamı bulunan bir mamut fosiliyle 37 bin yıl önceye kadar gidiyor. Kasaplık işlemleri yapılan alandaki fotoğrafta gördüğünüz kemikler, insanların leşleri parçalamak için uzun kemikleri nasıl tek kullanımlık bıçaklara dönüştürdüğünü ve yağlarını ateşte nasıl yaktığını gösteriyor.
Moğolistan'ın Arkhangai şehrinde yapılan araştırmalar yaklaşık 2000 metrekarelik bir alanın tamamen İlteriş Kağan'a adandığını ortaya çıkardı. Bulunan alandaki ibadet yerinin önünde yazıtın üst kısmı ve kaplumbağa şeklindeki temeli keşfedildi. Bulunan değerli eserin iki yüzünde 12 satırlık eski Türk yazısı, üçüncü yüzünde ise eski Soğd yazısı bulunuyor. Keşfe katılan bilim insanları, anıtın metninden “Tanrı”, “Türk”, “Kutluk”, “Tümen” gibi bir dizi kelime tespit etti. Ayrıca bildiğimiz kadarıyla Türk ismi ilk kez burada geçiyor.
Beykoz’da Sayılamayacak Kadar Tarihi Eser Ele Geçirildi! İş yerine ait bahçenin havadan görünümü şu şekilde ve gördüğünüz üzere her yer pişmiş toprak kaplarla dolu.
37 bin yıl önce insan varsa hz ademi niye uyarmamışlar yeme o elmayı diye....gerçi genetik şirketinin biri 200 250 bin yıl önce yaşamış olabilir demişti
Ben diyorum bu mami kime benziyo Neandertal miş göt