Ankara'da üniversitede öğretim görevlisi ve Matematikçiler Derneği Başkanı Prof. Dr. Ömer Akın'ın, telefonda kendilerini 'polis' ve 'savcı' olarak tanıtan kişilerce dolandırılmasıyla ilgili davada karar çıktı. Mahkeme, Akın'ın 99 bin lirasını alan Suriyeli Ali Hammud El Casım'a, 7 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası verdi. Prof. Dr. Akın mahkemede 'Ülke meselesi dedikleri için inandım' dedi.
Prof. Dr. Ömer Akın, geçen yıl Temmuz ayında ev telefonunu arayıp, kendisini polis olarak tanıtarak, 'Kimlik bilgilerinizle Kuzey Irak, ABD, Suriye’de çeşitli bankalardan işlem yapılmış. Kimlik bilgilerini çalarak işlem yapan bu kişilere yönelik operasyon yapacağız. Bu operasyonun deşifre olmaması için söylediğimiz her şeyi yapın' diyen kişiye inandı. Akın, otomobilini satarak, aldığı 99 bin lirayı Pursaklar Saray İmam Hatip Lisesi önünde kimliği belirsiz bir kişiye teslim etti.
Akın, yine telefondaki kişilerin yönlendirmesiyle banka şubesinden 20 bin lira çekti. Akın, bu parayı da dolandırıcılara teslim etmek üzereyken, otomobilin satıldığını öğrenip, durumu fark eden oğlu, babasının parayı teslim etmesine engel oldu. Oğlunun haber vermesi üzerine polis, bölgede güvenlik kamera kayıtlarını inceleyerek 99 bin lirayı Akın'dan teslim alan Suriyeli Ali Hammud El Casım'ı tespit edip, yakaladı. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Casım hakkında, 'dolandırıcılık' suçundan dava açıldı.
Ankara 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına tutuklu sanık Casım ile Prof. Dr. Ömer Akın katıldı. Sanık Casım savunmasında, 'Adana’dan tanığım Suriyeli bir kişi, beni arayıp, verdiği adresten çantayı teslim almamı istedi. Ben de çantayı alıp, aynı gün Adana’ya gidip, teslim ettim. Bana bin 100 lira para verdiler. Bunun dışında kimseyi dolandırmadım' dedi.
Prof. Dr. Akın ise, 'Bunun bir ülke meselesi olduğunun ve operasyonun deşifre olmaması gerektiğinin söylenmesi nedeniyle dolandırıcılara inandım. Suç nedeniyle ortaya çıkan zararım karşılanmadı. Şikâyetçiyim, sanığın cezalandırılmasını istiyorum' diye konuştu.
Cezalandırılmasını isteyen savcının mütalaasına karşı tekrar savunma yapan sanık, '5 yıl önce Türkiye’ye geldim. Hiçbir suça karışmadım. Yaptığımın suç olduğunu bilmiyordum. Sadece bana 'çanta teslim alacaksın' dediler. Olanlardan dolayı pişmanım. Beratımı istiyorum' şeklinde konuştu. Sanık avukatı da, müvekkilinin zor durumundan yararlanıldığını, asıl dolandırıcıların yakalanmadığını belirterek, 'Beratını talep ediyorum. Mahkeme aksi kanaatteyse verilecek ceza, dolandırıcılık suçundan olmamalı' ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti sanık Casım'a 'dolandırıcılık' suçundan 7 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası vererek tutukluluk halinin devamına karar verdi.
zaten bu millet 2 şeyle kandırılır; 1- Din 2- Vatan edebiyatı
acaba kendini amerikan filmlerinde devletin yardım istediği proflar gibi hissedip gaza mı geldi:D
Suriyeli şahsın mükemmel bir Türkçe ile konuşup bu adamı dolandırması imkansız gibi . Belli ki bu garibanı kurye olarak kullanmışlar. Daha derinlemesine bir kovuşturma yapılması gerekirdi.