Dışlamak kolay, peki ya dışlanmak? Sosyal olarak dışlanmanın sandığımızdan çok daha hayati etkileri var.
Dışlamak kolay, peki ya dışlanmak? Sosyal olarak dışlanmanın sandığımızdan çok daha hayati etkileri var.
Sadece insanlardan ve hayvanlardan bahsetmiyoruz, bitkiler için bile durum böyle!
Bu kişilerin bazı hakları, kaynaklara erişimi ve fırsatları da azalabiliyor. Bu tarz çeşitli süreçler sonucunda da kendilerini toplumun dışına itilmiş hissedebiliyorlar.
Bireyin veya grupların başka bir birey veya gruplar tarafından yok sayılması, görmezden gelinmesi ya da kişilerin gruba dahil edilmemesi şeklinde bir tanıma oturtulabilir. Çok uzaklara gitmeyelim, gündelik yaşamımızda bile birinin bize tavır alması, romantik partner tarafından reddedilme ya da birileri tarafından görmezden gelinme gibi durumlar dahi sosyal dışlanmanın olumsuz psikolojik etkilerini ortaya çıkartabiliyor.
Akademik bir çalışmada dışlanan bireylerin beyinleri görüntülenmiş ve beynimizin fiziksel acının düzenlenmesi ile ilgili olan bölümünün etkin hale geldiği saptanmış.Yani fiziksel acı çektiğimizde beynimizde uyarılan yer ile dışlandığımız zaman beynimizde uyarılan yer aynı!
Bu kurama göre sosyal acı, bireyin içinde olduğu bir ilişkiden (arkadaşlık, romantik ilişki vs.) dışlanması veya ilişki içerisinde olduğu kişi veya kişilerin onu önemsemediğini düşünmesinden dolayı kendine yaşattığı duygusal bir geri bildirim olarak açıklanıyor. Bu durum buna maruz kalan kişide fiziksel acı hissini uyandırıyor ve bu histen kaçması için kişiyi tahrik ediyor...
Bunun birden çok sebebi var…
Günümüzde yoksulluk yaşayan bireylerin veya grupların çoğu ya sosyalleşebilmek için gerekli maddi imkanlara sahip olmayı tercih ediyor ya da bu imkana sahip olan bireyler veya gruplar tarafından dışlanıyor.
Kötü sağlık fiziksel veya ruhsal olabiliyor ve bu durumda olan insanlar topluma katılma konusunda güçlük yaşayabiliyorlar.
Bu kişiler ya gerçek anlamıyla topluma katılım gösteremiyorlar ya da toplumdaki birçok insanın sahip olduğu kaynaklara erişemiyorlar.
Yoksulluk eskiden Amerika’da otobüste nerede oturulması gerektiği veya hangi çeşmeden su içilmesi gerektiği gibi temel şeyleri bile etkilemiş!
İşlenen suçların çoğunun altında dışlanma psikolojisi var. Çünkü bu kişiler hem haklarından mahrum edilmiş hissederler hem de yaşadıkları birden fazla sosyal dışlanma ile baş etmeye çalışırken strese bağlı olarak sağlıklarını kaybedebilirler. Sosyal dışlanmanın getirdiği en kötü sonuç bu...
Ayrımcılıktan dolayı toplum dışında kalan gruplar genellikle ırklarına, cinsiyetlerine, cinsel tercihlerine, kültürlerlerine, vatandaşlıklarına veya siyasi görüşlerine göre ayrımcılığa maruz kalabiliyorlar.
Ayrımcılığa maruz kalan insanlar normalin altında veya kötü hizmet alabiliyorlar. Irk ayrımcılığı kanunlar ve devlet kuruluşlarıyla bazen de resmi olmayan süreçlerle ya da gizli ayrımcılık şeklinde olabiliyor.
Sosyal izolasyon bir topluluğun veya bireyin kendini ana akımdan ayırdığı zaman gerçekleşiyor ve insanlar bunu gönüllü olarak yapıyorlar. Bunu yapmalarındaki amaç ise genellikle kendi kimliklerini korumak oluyor.
Dışlanma hissini yaşayan kişiler bununla baş edebilmek için dışlandığı gruba aslında ne kadar benzer olduğunu ispat etmeye çalışıyor, grup çalışmalarında ne kadar uyumlu ve başarılı olduğunu göstermek için ekstra çaba gösteriyor, aslında yapmayacağı istekleri dışlanmamak için kabul ediyor ve sosyal çevre edinebilmek için kendi özünde olmadığı bir insana dönüşmeye çalışıyor.
Acaba bu yöntemler ne kadar doğru?
Bir terapistten yardım alma veya grup terapileri, hatta İnternet arkadaşlıkları bile bu duruma yardımcı olabiliyor.
Çocukluğumdan beri kilom yüzünden dalga geçildi.Psikolağa falan gittim.Dışlanan kişilere söylüyorum.Kendinizi zorla kabul ettirmeye çalışmayın.Bırakın sizi olduğunuz gibi kabul etsinler.Siz kendinizi seviyorsanız başkalarının sizi sevmesi önemli değildir...
Alttaki yoruma katılıyorum, ortaokul hayatım boyunca dışlandım, kendizi olsuğunuz gibi dışa yansıttığınızda ve birine zorla kendinizi kabul ettirmeye çalışmadıkça her şey daha iyi oluyor inanın bana..
alttaki yorumlara katılıyorum. kendinizi olduğunuz gibi kabul edin ve sevin. inanın hayat sonrasında daha da kolaylaşıyor.