Kruvasanı, parfümleri ve markaları değil bu sefer manzarası veya tarihiyle en güzel köy ve kasabaları sizinle sevgili okur. Tarihi yapıları, doğal güzellikleri ve mimarisiyle Fransanın en güzel köyleri ve kasabalarını gelin birlikte keşfedelim.
Kruvasanı, parfümleri ve markaları değil bu sefer manzarası veya tarihiyle en güzel köy ve kasabaları sizinle sevgili okur. Tarihi yapıları, doğal güzellikleri ve mimarisiyle Fransanın en güzel köyleri ve kasabalarını gelin birlikte keşfedelim.
Fransanın Venedik’i olarak kabul edilen Annecy oldukça sempatik bir yer. Bu nehir kolları ve köprüyüle oldukça güzel yer Fransa ile İsviçre arasında yer alan ve Cenevre’ye sadece 35 km uzaklıkta. Burada çekeceğiniz hiçbir fotoğraf kötü çıkmayacak.
Toprağındaki mineralden dolayı bütün binaların kızıl bir renk olduğu Roussillon Fransa’nın güzel bir köyü. Köy tamamen kırmızı, sarı ve turuncu olunca bu köyün bir tablo gibi görünmesi kaçınılmaz oluyor.
Fransa denilince akla gelen Colmar daracık sokakları, oraya has binalar, iyi korunmuş tarihi kenti, sayısız mimari yapısı ve Isenheim Altarpiece ile Unterlinden müzeleriyle ünlü bir kasaba. Alsan şarabıyla da ünlü bu tarihi kasaba gastronomi yönüyle de ilgi çekici.
Hazır şarap demişken şarap tadımı için turlar düzenlenen bir köye geçelim. Ribeauville sadece şaraplarıla değil mimariye ilgisi bulunan birçok turistin merceği altında. Mimari bakımdan ilgi çekici olan Ribeauville’de 5 bin kişi kalıyor.
Çiçekli evleri, sonsuzluğa doğru uzanan üzüm bağları ve tabii ki o bağların en güzel şarapları Riquewihr’de bulunuyor. Fransız mutfağının tadılması gereken lezzetleri, Riesling üzümünden elde edilen şaraplarıyla Orta Çağ’da yaşıyormuşsunuz gibi hissedeceksiniz.
“Nietzche Yolu” ile ünlü Eze köyünde ünlü fikir adamı 2 senesini geçirmiş. Köy diyip geçmeyin tıpkı Roussilon’da olduğu gibi bu köyde de sanat galerileri bulunuyor. Aksesuar alışverişi yapmak, limonçello içmek ve gurme mekanlar için Eze oldukça popüler.
Fransa’nın Antiktik kıyısında bulunan bu liman kasabası Ile de Ré uzun kumsalı, çam ormanları ve bisiklet yoluyla kendine has bir yer. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan sahil kasabası Saint-Martin-de- Ré’nin arnavut kaldırımlı sokaklarında gezerken büyülenebilirsiniz.
Fransa’nın kıyı şeridi Cote D’Azur’da bulunan Cassie Marsilya’ya 30 km uzaklıkta. Mavi ve yeşil tonlarının en güzel halini göreceğiniz Cassis’de bulunan millî parkta kanyonlar, adacıklar ve koruması gereken canlılar bulunuyor.
Ünlü ressam Monet’in birçok tablosunu yaptığı evin bulunduğu kasaba Giverny yıl boyu resim ve doğa severlerin akınına uğruyor resmen.
“Fransa’nın Midesi” ismiyle anılan Vézelay’da o kadar tarihi binalar var ki onuncu yüzyıldan daha eski olduğu tahmin ediliyor. Dik yokuşlu dar sokakları, Sainte Marie Madeleine Bazilikası, Morvan Vadisi ve Picasso’nun eserlerini barındıran Zervos Müzesi’de bu köyde bulunuyor.
Hala Orta Çağ’da yaşıyormuşsunuz gibi hissedeceğiniz Yvoire 700 yıllık muhteşem bir köy. Hatta öyle ki “The Gem of the Lake” olarak adlandırılan bu güzel köyde Beş Duyu Bahçesi’ni mutlaka görmelisiniz.
Alsace bağlarını da kapsayan Kaysersberg yarı ahşap özelliğe sahip evleri incelemeden, Orta Çağ’dan kalma surları görmeden, damak çatlatan gurme reçelleri yemeden dönmeyin.
Hem bahar hem de kış aylarında görülmesi gereken Saint Veran özellikle kış turizmi ile oldukça beğeniliyor. Ayrıca kıyısında bulunan doğal güzelliğiyle de Saint Veran görülmesi gereken yerlerden.
Fransanın en güzel köyü yarışması olsa kesinlikle birinci olacak bir köy Eguisheim. İsmi fransız gelmeyebilir zira köy Almanya sınırına oldukça yakın. Şarap tadımı, bağ ziyaretleri ve kuş gözlemlemek için oldukça müsait bir köy.
Güney Fransa’ya gittiğinizde özellikle otel ve restoranları ile oldukça beğenilen bir köydeyiz. Lavanta tarlaları ile meşhur Gordes görselleri ile bile içinizi açacak.