Az kişi tarafından izlenmiş, hakkı teslim edilememiş sağlam süper kahraman filmlerini sizin için derledik. İyi okumalar!
Az kişi tarafından izlenmiş, hakkı teslim edilememiş sağlam süper kahraman filmlerini sizin için derledik. İyi okumalar!
Güzel, akıllı ve hoş bir kız arkadaş edinmek kolay değildir. Hele ki güzel, akıllı, hoş ancak eski yedi sevgilisini dövmek suretiyle kazanabileceğiniz bir sevgili ise düşman başınadır! Ama gönül bu, her zaman kolaya konmaz. İngiliz oyuncu, senarist ve yönetmen Edgar Wright’ın son çalışması Scott Pilgrim Vs. The World’da kahramanımız Scott Pilgrim’in manitacılık kurumuyla gireceği zorlu mücadele gayet eğlenceli.
Tüm yolcuların hayatlarını kaybettiği büyük tren kazasından kurtulabilen tek kişi David Dunn olur. İşin daha da ilginç yanı Dunn'ın tek bir çizik bile almadan bu kazayı atlatmış olmasıdır. Bu mucizevi durum tüm insanların ilgisini çeker, en başta da bir çizgi roman müptelası ve koleksiyoncusu olan Elijah Price'ın... Price David Dunn'la tanışmak ister ve bu amacına ulaştığında ona bu kazayla ve bu gibi kazalardan nasıl kurtulduğuyla ilgili gizemli bir teoriden bahseder. Dunn'a başlarda gerçek dışı gelen bu teori zamanla kendini keşfetmeye giden yolun ilk adımı olacaktır.
Mavi ve koca kafalı Megazeka, dünyanın görüp görebileceği en zeki ve en az başarılı süper kötü kahramanıdır. Yıllardır akla gelebilecek her türlü yolu deneyerek Metro City'ye hükmetmeye çalışsa da, her girişimi, Metro Man olarak tanınan pelerinli süper kahraman yüzünden hayal kırıklığı ile sonuçlanır. Fakat bir gün Megazeka'nın beceriksizce uygulamaya koyduğu şeytani planlarından biriyle mücadele ederken, yenilmez kahraman Metro Man hayatını kaybeder... Bu olaydan sonra Megazeka'nın hayatta hiçbir amacı kalmamıştır. Süper kahramansız bir dünyada süper kötü kahraman olmanın hiçbir anlamı yoktur. Hayattaki en büyük isteğini elde etmiş olmanın, başına gelebilecek en kötü şey olduğunu anlar. Megazeka bu sıradanlıktan kurtulmanın tek çaresinin kendine yeni rakip bir kahraman yaratmak olduğuna karar verir.
Dünyanın Atom Çağı'na girdiği karanlık bir gelecekte, bildiğimiz şehirler yok olmuş ve insanlar yüz binlerce nüfuslu megapollerde yaşamaya başlamıştır. Suça karşı zerre kadar acıması olmayan polis güçleri, suçlu potansiyeli gördükleri her insanı acımasızca cezalandırmaktadır. Polis şimdi hem jüri, hem yargıç hem de cellattır. Bu Yargıçların en namlısı ise, Dredd'dir. Baş Yargıç bir gün Dredd’e, önemli bir görev verir: Cassandra Anderson isimle yeni bir Yargıç adayı eğitim için göreve çıkartılacaktır. Dredd ve Cassandra dönemin en güçlü çetelerinden Ma-Ma'nın yönettiği dev Peach Trees Binası’ndaki bir cinayeti araştırmaya giderler. Fakat 200 katlı ve her yanının çete üyeleriyle sarıldığı bu binadan canlı çıkmaları mümkün olacak mıdır?
Film, 80'lerde çok popüler olan Steel Jeeg adında bir çizgi romanın ilginç bir uyarlaması. Enzo, Roma'nın varoşlarında radyoaktif bir maddenin etkisiyle bir takım süper güçler edinmiştir. Ancak suç dünyasına adım bile atamamıştır. Bir gün Alessia adında genç bir kadınla tanışır.
Meraklı, haşarı ve liseli üç sıkı arkadaş, şans eseri keşfettikleri bir yer altı tünelinde, kendilerine doğaüstü güçler kazandıracak bir 'şeyle' karşı karşıya gelirler. Ve aynı gün içinde üçü de sadece düşünce gücüyle çevrelerindeki canlı-cansız her şeyi kontrol edebilir hale gelirler. Başta sadece ortalığı karıştırmak ve eğlenmek için kullandıkları bu süper güçler, kısa sürede insanların hayatlarıyla oynadıkları bir kumara, oyuna dönüşecektir. Tüm bu süreçte ise kamera kayıttadır...
Don Diego Dela Vega nın California da efsanevi ve romantik bir kahraman Zorro olarak, İspanyol zulmüne karşı savaşmaya başladıktan bu yana tam yirmi yıl geçmiştir. Yıllarını hapiste geçiren Don Diego, güçlü İspanyol Vali Don Rafael Montero'yu durdurabilmek için bir çare bulmak zorundadır. Aklına gelen ilk çözüm ise gerçekten mükemmeldir. Kendine bir halef bulacak ve onu yeni Zorro olarak yetiştirerek İspanyolların belası haline getirecektir. Bu amaçla işe koyulan Don Diego belalı bir geçmişe sahip olan haydut Alejandro Murieta'yı bulur. Genç adamı adeta yeniden yaratan Don Diego, ezeli rakibi Don Montero ya unutamayacağı bir ders vermek amacındadır...
Kendini süper-kahraman sanan Arthur, onun psikiyatristi ve genç arkadaşı arasında geçen bu komedi-aksiyon filmi; Arthur'un Defendor olarak başıboş sokaklarda annesinin katili olduğunu düşündüğü mafya lideri Captain Industry'e açtığı savaşı anlatıyor.
Super, uyuşturucu satıcısı tarafından kaçırılan karısını kurtarmak için süper kahramana dönüşen bir adamın hikayesini anlatıyor. Aşçı olan Frank Darbo, şanssız bir adamdır. Karısı Sarah, bir uyuşturucu satıcısı Jacques’a gönlünü kaptırınca Frank’ı terk eder. Fakat Frank, eşinin kendisini bırakmadığı, Jacques tarafından kaçırıldığını düşünür. Frank, karısını kurtarmaya ve tüm kötülüklerle savaşmaya kararlıdır. Diktiği kostüm ve eline alığı boru anahtarı olan silahı ile bir süper kahramana dönüşen Frank suçluların peşine düşer. Bu süreçteki yardımcı ise bir çizgi roman dükkanında çalışan Libby’dir. Artık karısını kurtarmanın zamanı gelmiştir. Yardımcısı Libby ile birlikte kötülerle savaşmak için mücadeleye girişine Frank, gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalır. Filmin yönetmen ve senaristliğini James Gunn üstleniyor. Frank Darbo karakterine Rainn Wilson’ın hayat verdiği filmin oyuncu kadrosunda Ellen Page, Liv Tyler, Kevin Bacon, Gregg Henry, Michael Rooker, Andre Royo gibi isimler yer alıyor.
Alton Meyer (Jaeden Lieberher) etrafındaki arkadaşlarında oldukça farklı, hatta tuhaf denecek karakterde bir çocuktur. Kimsede olmayan güçleri ve anlaşılmaz zayıf yönleri vardır. Ancak çocuğun güçleri, yeraltındaki bir tarikatın onu kutsal addetmesine ve ona tapmasına neden olur. Bir yandan FBI da çocuğun güçlerinin farkına varmış, onu aramaya çıkmıştır. Alton ve babası Roy, bu iki ısrarcı taraftan kaçmak zorunda kalırlar.
II. Dünya Savaşı’na yaklaşılırken casusların cirit attığı ve uluslararası arenanın giderek gerildiği 1930’lu yıllar. Tutkulu dolar milyoneri Howard Huges, sırta takılarak uçmayı sağlayan çok özel bir jet geliştirir. Nazilerin peşine düştüğü cihaz, kargaşa sonucu genç pilot Cliff Secord’une eline geçer. Secord cihazı kullanarak kahramanlık yapmaya kalktığında basın ona Rocketeer ismini takar ve göklere çıkarır. Elbette Naziler hemen peşine düşer. Artık sadece Secord’un değil kız arkadaşı Jenny gibi yakınlarının da hayatı tehlikededir.
İllüstratör Dave Stevens’ın pulp maceraları sevenler için epey eğlendirici olabilen çizgi romanı The Rocketeer, kötü adam rolündeki Timothy Dalton’un yanısıra henüz çok genç olan Jennifer Connelly’nin umut veren oyunuyla da, eli yüzü düzgün bir şekilde geçiyor beyazperdeye...
Resmi olarak ölü bir polis olan Remo Williams, (Fred Ward) ABD hükümetinin kendisine verdiği gizli görevlerine hazırlanmaktadır. Sıkı bir eğitmen olan Chiun (Joel Grey) önceleri Remo'nun bu işi başarabileceğini düşünmez, ancak Remo'nun onu haksız çıkarması uzun sürmeyecektir.
Peyton Westlake tarihin en büyük icatlarından birinin peşindedir. Yapay insan derisini keşfederek tarihi değiştirecektir. Ancak şu ana kadar geldiği noktada deri güneş ışığıyla buluştuktan yüz dakika sonra kaybolmaktadır. Bir gün gangsterlerle başı derde girer ve Peyton'ın laboratuvarı bir harabeye döner. Bunun akabinde Peyton intikam yemini eder ve icadını kullanarak Karanlık Adam'a dönüşür.
Süper kahraman, güçlü John Hancock, alkolizm ve beceriksizliğinden ötürü imajını yitirmiş ve halk arasında espri konusuna dönüşmüştür. Aynı zamanda da Los Angeles’daki en sevilmeyen kişi haline gelmiştir. Birçok hayat kurtarmış olmasına rağmen aynı zamanda şehre milyarlara mal olacak miktarlarda hasar verip, kayıp yaşatmıştır. Bir gün, Ray Embrey adında bir halkla ilişkiler uzmanının hayatını, üzerine doğru gelen trenden kurtardığında, Ray’in müdürü ona minnettar olup yeniden Hancock’ın süper kahraman imajını geri getirebileceğine karar verir. Hancock’ı akşam yemeği için evine getirir ve kendisinin büyük fanatiği olan oğlu Aaron ve karısı Mary ile tanıştırır. Ancak bilinmeyen bir nedenden ötürü Mary, onu ne kendisinin ne de ailesinin yakınında istemektedir.
Süper kahramanların sıradan kabul edildiği bir dünyada geçen Sky High, The Commander (Kurt Russell) ve Jetstream (Kelly Preston) isimli, şöhret olmuş iki kahramanın 'güçleri olmayan' oğulları Mike'ın hikayesini anlatıyor. Mike lise çağına gelince soluğu kahramanların lisesi Sky High'da alır. Gelin görün ki, süper güçleri olmamak yeterince kötü değilmiş gibi, Mike bir de süper kahramanların değil de yardımcı karakterlerin sınıfına düşer. Kısa zamanda toparlanan Mike, kendi güçlerini kullanmaya başlar. Hem ailesinin yüzünü kara çıkarmaz hem de okuluna yaklaşmakta olan bir tehlikenin karşısına geçer. Kahramanlığını kanıtlaması biraz zaman alsa da sonucun mükemmelliğinden herkes memnun kalacaktır.
Dark Horse adlı çizgi romandan uyarlanan film, yedi süper kahramanın süper güçlerini(!) nasıl kullandıklarını anlatıyor. Büyük metropol Champion Şehir’de tutuklu bulunan gerçek kahraman Kaptan Amazing kaçırılır. Bay Furious, The Blue Raja ve The Shoveler kendi güçlerini bir araya toplayarak diğer süper kahramanlar The Spleen, The Bowler, Invisible Boy ve The Sphinx’in yardımıyla Kazanova Frankenstein’ı alt etmek için çalışmaya başlarlar.
Uyuşturucu satıcısı Lamont Charlston (Alec Baldwin), Tibetli bir mistik tarafından eğitilerek insanların zihnini etkileyen süper güçlere sahip olur. Gündüz New York’lu bir çapkınken, geceleri kötü karakterlerle savaşan Shadow adında bir süper kahramana dönüşmektedir. Dünyayı ele geçirme planları yapan Shiwan Khan’ın elinde ise etkisi yüksek bir atom bombası vardır. İnsanlığı tehdit eden bu kötü gücün karşısında durabilecek tek bir kahraman vardır: o da Shadow. Sonunda amansız bir mücadele kaçınılmaz hale gelir.
True Blood'taki rolüyle parlayan, en son Red Hill adlı çok bilinmeyen ama kalburüstü western ile rüştünü ispatlayan Ryan Kwanten'in başrolünde olduğu film, gündüzleri sıradan bir ofiste çalışan, geceleri süper kahraman kimliğine bürünen Griff'in hikayesini anlatıyor. Griff, çalıştığı ofiste kendisiyle dalga geçilen, tek arkadaşı ve koruyucusu abisi olan bir gençtir. Fakat Griff geceleri bambaşka bir kimliğe bürünür: Kendini masum ve savunmasız insanları karanlık sokakların kötülüklerinden korumaya adamış bir süper kahramana... Griff’in giderek tuhaflaşan davranışları karşısında endişelenen abisi onu ‘gerçek dünyaya' geri çekmeye çalışır. Bu amaçla da onu, aynı derecede tuhaf ama sempatik Melody ile tanıştırır. İlk defa kendisi kadar garip biriyle karşılaşan Melody, Griff’e aşık olur. Griff sıradan dünyanın gerçekleriyle boğuşurken, onu kurtarma görevi de Melody’ye düşer.
Zorro çocukluk kahramanım, Unbreakable, Split ve Glass üçlemesi mükemmel tavsiye ederim ama Jeeg Robot'u hep görmeme rağmen henüz izlemedim.