Prof. Dr. Neslihan Özdelice de, denizlerde müsilaja yol açan planktonların yok edilmesi önerisinin doğru olmadığını, denizde başka canlarının yaşam formlarını bu organizmalardan beslenerek sürdürdüğünü söyedi. Özdelice, “Bırakalım yaşasın yoksa bunlar olmadığı takdirde soframızda yiyecek balığı dahi bulamayız. Bizim, bunların müsilaja yol açan stres koşullarını yok etmemiz gerekir” dedi.
Marmara’nın kapalı iç deniz olması nedeniyle kirleticilerin suda kalma süresinin uzun olduğuna dikkat çeken Özdelice, “Müsilaj ne kadar kalırsa içerisindeki bakteri ve patojen bakteri oranı artacak, ağır metal kirliliği de söz konusu olacak. Metal ve toksik metal bağlanma kapasitesini de arttırdığı için bizim aslında dikkat etmemiz gereken dönem o noktada oluyor. Olumsuz çevre şartlarından kendini korumak için ya da çeşitli yüzeylere tutunmak adına salgı salıyorlar, koloniler halinde büyümelerine de yardım ediyor bu” ifadelerini kullandı.
Hem doğasıyla, hem tarihiyle, hem de etnik düzeniyle her alanda memleketin içine sıçtı şu akp denen illet parti. Bu soktuğum partisi defolup gitse bile ülkenin kendini toparlaması 10 seneyi geçer.
galiba güzel günleri 2008 de bıraktık
galiba güzel günleri 2008 de bıraktık