Marmara Can Çekişiyor: Deniz Salyası Kabusundan Nasıl Kurtuluruz?

Prof. Dr. Mustafa Sarı, kasım ayından itibaren Marmara Denizi’nin üzerini kaplayan deniz salyasını görüntülemek için 18 metreye daldı. Mustafa Sarı gördüklerini, “Deniz ölüyor. Salya örtüsü deniz tabanına hayalet gibi çökmüş. Aşağıda can pazarı var” diyerek anlattı.

Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Balıkesir Erdek’te yaptığı bilimsel dalışla, Marmara Denizi’nin can çekişmesine tanıklık etti. Prof. Dr. Sarı denizde gördüklerini Hürriyet’ten Fatma Aksu'ya şöyle anlattı:

'Denizin dibine indiğimde iki manzara beni çok üzdü. Birincisi tabanda yığılmış müsilaj örtüsü deniz tabanına hayalet gibi çökmüş. Aşağıda can pazarı var. Hareketsiz, deniz tabanına tutunarak yaşayan canlılar çaresiz durumda. Mercanlar, sünger kolonileri ölüyor. Bizim atıklarımızı bir temizlik makinesi edasıyla ayrıştıran deniz patlıcanları, tabanda müsilaj üzerlerine çökmesin diye buldukları yüksek kayaların, diğer organizmaların üzerine çıkmışlar. Bir patlıcan, ölü bir pina kabuğuna sarılmış. Kendini şimdilik kurtarmış, ama kaç gün, ne kadar süre hayatta kalabilecek bilmiyorum. Bir an kendimi onun yerine koydum. Gidecek yerim olmasa nereye sığınacağımı düşündüm. Bu çaresiz canlılara, çare bulmamız, yaşamlarına can suyu olacak tedbirler almamız lazım.'

'Sesimizi duyuramadık'

'Marmara astımlı bir hasta. Müsilaj suyun altında, ışıklı bölgede üremeye devam ediyor. Suyun üzerinde görülenler müsilajı oluşturan ölü organizmaların suyun üzerine çıkması. Yukarıdan görünen buzdağının sadece ucu. 2021 verilerine göre, Marmara bu yıl 2.5 derece daha sıcak. Bunun nedeni küresel iklim değişikliği. Deniz ekosistemi saat gibi çalışıyor.'

'Musilaj başımıza Kasım ayından beri bela oldu'

'İnsanoğlu bu sistemi karıştırıyor. Müsilaj başımıza kasım ayından beri bela oldu. Balıkçılar, ‘Ağlarımızı atıyoruz, çekemiyoruz’ diyor. Çünkü ağları kaplıyor, ağlar su doluyor, ağırlaşıyor, ağ çekilemiyor. Balıkçı bağırıyor, duyuramadık sesimizi. Avşa Adası’nda içme ve kullanma suyu yeterli değil. Kullanma suyu denizden arıtılarak alınıyor. Musilaj yükseldiğinde denizden su alan yapıyı tıkıyor. Şu anda Avşa’da halen sistemler onarılmaya çalışılıyor.'

'Evsel ve endüstriyel atıklar ile, tarımda kullanılan gübreler kaynaklı'

Deniz salyasının oluşumunda azot ve fosforun etkisinin büyük olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Sarı, bu iki maddenin de evsel ve endüstriyel atıklar ile tarımda kullanılan gübrelerden kaynaklı olarak suya karıştığını söyledi. Prof. Dr. Sarı, “Musilajı oluşturan iki şart müdahale dışında, onu yönetemiyoruz. Elimizde tek parametre kalıyor: Atıklarımızı arıtmak. Atıkların arıtılmadan denize gitmesini engellememiz lazım. Derin deniz deşarjı yalanından kurtulmamız gerek. 25 milyonun atığını Marmara Denizi hokus - pokusla kaldıramaz” dedi.

43 belediyeden yardım çağrısı

Marmara ve Ege kıyılarındaki 43 belediyenin üye olduğu Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği, çevre felaketi yaşandığını açıklayarak herkesi göreve çağırdı. Birlikten yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: “Son yıllarda ülkemizde yaşanan çevre katliamı ve gösterilen duyarsızlık had safhadadır. Marmara Denizi’nde aylardır görülen deniz salyası tehlikesi giderek büyüyor. Birlik olarak, Marmara Denizi başta olmak üzere, tüm deniz ve göl çevrelerinde kurulu olan atık su arıtma tesislerinin bir an önce denetlenip, deşarj değerleri yasal sınırlar içerisinde olmayan tesislere gerekli yaptırımların yapılması ve bir an önce harekete geçilmesi için ilgili tüm kurum ve kuruluşları göreve çağırıyoruz.”

'İki metre bile görüş yok'

Dalgıç Yener Kuşçuoğlu da Marmara Denizi’nin can çekişmesinin en yakın tanıklarından. Yener Kuşçuoğlu Marmara’da gördüklerini şöyle anlattı: “30 metrelere kadar bu salya var. Sonrasında Akdeniz’in suyu başladığı için berraklaşıyor. Salya deniz çayırlarını, midyeleri ve mercanları kapladığı için onları da öldürüyor. Buralar balıkların yaşam ve beslenme alanları. Oksijen azaldığı için balıklar da ölmüş oluyor. Derin deşarj yapıldığı için. 1989’da başlayan bir olay bu aslında. Marmara Denizi artık bunu kusmaya başladı. Denizin dibinde 2 metre bile görüş yok diyebiliriz.”

Ölüyor ve Kimse Duymuyor! İlk Defa 2007 Yılında Deniz Salyası Görülen Marmara Denizi'nin Son Hali Korkutuyor
Profesör, Dipteki Felaketi Böyle Fotoğrafladı: 'Biz Yaptık, Atıklarımız Yüzünden Oldu!'
Marmara Denizi'nin Dibi de Salya ile Kaplanıyor

Popüler İçerikler

Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
İstanbul Boğazı'nın En Pahalı Yalısında Fiyat Güncellemesi: Değeri Tam 120 Milyon Euro