İstanbul Küçükçekmece’de cep telefonuyla kaydedilen görüntüler sosyal medyada paylaşılmasıyla gündem oldu. Bir zincir market tarihi geçen ürünleri çöpe dökünce ihtiyacı olan vatandaşların o ürünleri alabilmek için gösterdiği çaba kayda yansımıştı. Günümüz ekonomisinde maddi imkansızlıklar zorlu anlara sebep oluyor. Gelin o anlara geçelim.
Bir yardım kuruluşu aç (Almanya’da Tafel gibi). Kullanma tarihi bitmeye yakın ürünleri, önceki günden sebze meyveleri burada ihtiyacı olduğunu kanıtlayanlara çok cüzi ücretle sat. Bu kadar ya. Nasıl bir israf anlayışı ya bu
Olsun!! ezanları susturamayacaklar
Kendileri kaşındı tarzı şeyler çok söylendi ama ben başka bir şeye değineceğim. Bu ülkede yardım etmek isteyen birey ile gerçek ihtiyaç sabihi arasındaki koordinatsızlık çok üzücü. Yani sahte yoksullardan, duygu sömürü merkezi hırsız kurumlardan gerçek ihtiyaç sahibini bulamıyor bağışlar, çok büyük haksızlık. İnsan her hale düşebiliyor, kimse tepeden bakmasın. Şu her sokakta yer alan ama çoğu zaman cemaatin kıraathaneye çevirdiği camilerimiz bu işlerde hiç yok mesela, he olsa da güven sıfır o ayrı. Avrupa’da kiliselerde evsizlerin sessiz sedasız yemek yediği bölümleri, kilise gönüllülerinin giysi, para, yiyecek yardımlarını organize edip doğru yerlere ulaştırdığını görüp çok imrendim.