Ölümünün üzerinden yıllar geçmesine rağmen sevilen ve ilgiyle izlenmeye devam edilen, herkesin 'güzellik ikonu' olarak tabir ettiği Marilyn Monroe; kısa ve ilginç hayat öyküsüyle filmlere konu oldu. 2022 yapımı Blonde da bu filmlerden bir tanesi. Yapım oldukça ses getirse de filmden çok daha fazla konuşulan olay, Marilyn Monroe'yu canlandıran başrol oyuncusu Ana de Armas tarafından yapılan açıklama oldu. İşte şok etkisi yaratan itirafın detayları!
Oldukça trajik bir yaşam öyküsü olan ve henüz 36 yaşındayken hayata gözlerini yuman Marilyn Monroe, konu olduğu filmin oyuncuları tarafından ziyaret edildi. Filmin başrol oyuncusu, çekimler için kendisinden izin istemek adına mezarına kadar gitti. Bunu sadece o değil, tüm ekip yaptı. Ekip olarak onu ziyaret edip ona kart yazdılar.
Birçok kesim, Ana de Armas için aksan sorununu ve Marilyn Monroe'yu canlandırmasının zor olduğunu dile getirdi. Aslında bu, birçok aktris için geçerli olsa da söz konusu bu denli ilginç bir karakter olunca soru işaretleri de oluştu hâliyle. Yine de Ana de Armas, azimle bu rol için tam bir yıl boyunca çok sıkı çalıştı. Sebebinin de mükemmel bir aksana sahip olmak ve bu rolün hakkını verebilmek olduğunu söyledi.
Ana de Armas, tüm eleştirilere rağmen performansıyla çok beğenildi ve emeğinin karşılığını aldı. Özenle hazırlanan film içinse aynı şeyler söylenemez. Birçok ödüle layık görülen ve merakla beklenen film, 5,5 IMDb puanı ile izleyiciler tarafından çok beğenilen filmler listesine giremedi. Yapım, eleştirilerin de hedefi hâline geldi.
Filmin beğeneni olduğu kadar beğenmeyeni de oldu. Yine de film en iyi senaryo ödülüne layık görüldü ve aktarılan hikâye genel itibariyle beğeni kazandı. Monroe'nun çalkantılı özel hayatı ve geçmişteki travmaları yapımda oldukça öne çıkarıldı ve film için büyük emek verildi.
Her ne kadar çekici bir vücut ve güzel bir yüze sahip bir kadın olarak görülse de Marilyn Monroe'nun Blonde filminde daha çok güçsüz ve cinsel obje gibi gösterildiği iddia edildi. Yetimhaneye gönderilen, cinsel tacize maruz kalan, şöhret olduktan sonra da türlü olumsuzluklar yaşayan ve ölüm sebebinin intihar olduğu düşünülen Marilyn Monroe'nun trajik öyküsü; izleyicilerin çoğunluğuna göre Blonde filminde yanlış tasvir edildi. Filmin çok beğenilmemesindeki en önemli etken de bu gibi gözüküyor.
Başrol oyuncusu olan Ana de Armas, filmdeki performansıyla eleştirmenlerden tam not aldı. Hatta Venedik Film Festivali'nde dakikalarca ayakta alkışlandı. Bu kadar övgü ve destek karşısında gözyaşı dökmemek mümkün mü? Tabii o da oldukça duygulandı ve gözyaşlarını tutamadı.
Filmin fragmanı yayınlanır yayınlanmaz ilk göze çarpan, Ana de Armas'ın büyüleyici güzelliğiydi. Deyim yerindeyse bu rol ona 'cuk' oturmuştu. Güzel aktris; oyunculuğu, tarzı ve mimikleriyle herkesin beğenisini topladı. Üstelik Marilyn Monroe ile benzerliği de dikkatlerden kaçmadı.
Ne de olsa döneminin en çok konuşulan ve oldukça çarpıcı bir hikayeye sahip ismini konu eden bir film yapmak hiç de kolay değil. Film ekibi yoğun mesailer harcayarak çok zor bir işin üstesinden geldi. Blonde, Venedik Film Festivali Jüri Büyük Ödülü, En İyi Senaryo Ödülü, En İyi Kadın Oyuncu Dalında Volpi Kupası ve Venedik Film Festivali Volpi Kupası En İyi Erkek Oyuncu Ödülü gibi birçok ödüle aday olarak gösterildi.
Yapım, çok ses getiren ve merakla beklenen bir film olduğu gibi Ana de Armas için de büyük bir şans oldu. Fragmanın yayınlanmasından hemen sonra Ana de Armas, şöhretine şöhret kattı.
Joe DiMaggio, Monroe'nun ikinci eşiydi. Marilyn Monroe'nun şöhreti onu rahatsız ediyordu. Baskıcı tarafı ve öfkesiyle Monroe'yu yıpratan Joe DiMaggio, Blonde filminde öne çıkan isimlerden biri oldu.
Fotoğrafta gördüğümüz tipik Marilyn Monroe pozu; The Seven Year Itch filminde akıllarda kalan, en bilindik sahne. Eşi Joe DiMaggio bu poz için kendisine şiddet uyguladı. Hâliyle evlilikleri de bitmeye mahkum oldu.
Monroe'nun annesi Gladys Pearl Baker, şizofreni hastasıydı ve bu durum Monroe'nun hayatını oldukça zorlaştırıyordu. Ekonomik olarak zor durumdaki annesi, rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırılınca kızını üvey ebeveynlere teslim etmek zorunda kaldı. Daha sonra bir ev tutup Monroe ile burada yaşamaya başlasa da rahatsızlığı dolayısıyla kızını tekrar kaybetti. Marilyn Monroe, annesinden alındı ve yetimhaneye getirildi. Yetimhanede kaldığı süreçte onu evlat edinmek isteyenler olsa da aile üyeleri tarafından evlat edinmesi engellendi. Annesi onu yetimhaneden aldı fakat eşiyle yaşadığı ev, Monroe için âdeta bir kabustu. Annesinin eşi tarafından cinsel tacize uğrayan Monroe, defalarca akrabalarının yanına gönderilip tekrar annesinin evine döndü. En sonunda bir daha aynı şeyleri yaşamamak için evlendi. Blonde, ünlü oyuncunun tüm bu zorlukları yaşadığı evde çekildi.
Çekim boyunca Monroe'nun varlığını hissettiğini söyleyen Armas'ın iddiasına göre tüm ekip bunu hissetmişti ve Monroe çok mutluydu.
Onu çoğunlukla güzel ve çekici gülümsemesiyle tanıyoruz, öyle değil mi? O birçoğumuz için her fotoğrafta gülümseyen gamsız bir kadın ama hayatı hiç de kolay değildi. Mutlu olmadığı hayatına da erken veda etti. Ana de Armas, Marilyn Monroe'nun ruhunun ekibe müdahale ettiğini de söyledi. İddiasına göre Monroe, hoşuna gitmeyen bir şey olduğunda sinirleniyor ve duvardan aşağı bir şeyler atarak ses çıkarıyordu. Yine de genel olarak mutluydu.
Biyografik filmler izleyiciler açısından oldukça önemli, değil mi? Her yerde dolaşan yüzeysel bilgileri okuyarak konunun derinliğinden uzaklaşmak, çoğu zaman ilgiyle takip ettiğimiz insanları yakından tanımamıza olanak vermiyor. Hâlbuki sevdiğimiz ünlüleri anlatan filmlerin büyüsüne kapılmış giderken onların yaşadıkları dönemde, yanlarında gibi hissetmek ve onları yakından tanımak çok daha keyifli. Bu nedenle Blonde filminde emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliyor, Monroe'yu anlatan daha nice yapımları keyifle izlemeyi ümit ediyoruz.
çok kötüydü film cinsellik üzerinden anlatılmış