Yine de eser bizlere sanki siyah ve boş gözlerle biri tarafından izleniyormuş hissiyatı uyandırmaktadır. Yani sadece uzamsal yer, belirsizlikle değil aynı zamanda figür ve deliklerle de de desteklenmektedir.
Bu bağlamda eser, ekranlar ve medya aracılığıyla dünyayı izleyen, anonim ve yabancılaşmış biri olma halimize işaret etmektedir. Dahası, resmin önünde, nerede olduğumuza ve kime ya da neye baktığımıza dair bize bir ipucu verebilecek herhangi bir bireyselliği açığa çıkarmak için hareketsiz durur ve dikkatle bakarız. Tıpkı sanal dünyada veya sosyal medyada olduğu gibi algılananın ötesindeki gerçekliğin karanlıkta kaldığı bir paradoks ortaya çıkmış oluruz. Anonim ve simülasyon temelli bir kimliğe sahip olsak da çevremizdeki herkes de bizim gibidir. Bu, gerçeklik herhangi bir gerçeği anlamanın imkansızlığıyla sonuçlanır. Tabii 'gerçek' veyahut 'gerçeklik' ne anlama geliyorsa!