Mantığa ve Entelektüel Katılığa İsyan Eden 'Dada Akımı'na Ait 11 Sanat Eseri

Birinci Dünya Savaşı yıllarında ortaya çıkarak, dünyayı kan gölüne döndüren mantığı reddetmek ve varolan sanatsal düzene karşı baş kaldırmak amaçlarıyla kendine güçlü bir yer edinmişti Dada. Bu sanat akımına 'Dadaizm' denmemesi gerektiğinin altı ısrarlar çizilmişti; çünkü onlar 'izm' kavramına da karşıydılar. Tarihin taşıdığı tüm kültürel değerlerden bıkmış ve sosyal yapılara meydan okumuşlardı. Sanata, müziğe, şiire, tiyatroya, dansa ve politikaya ait birçok unsur onların sanatında yer bulmuştu. Barbarlığa, mantığa ve entelektüel katılığa baş kaldıran Dada hareketinden bazı önemli eserler;

1. Hugo Ball - Voltaire Kabaresi'nde Performans (1916)

Ball'ın elinden çıkan bu kostüm, hiçbir anlam ifade etmeyen hecelerin tekrarlanmasıyla bir kalıp oluşturan ve böylece enrensel olarak anlaşılabilecek bir duygu yaratması amaçlanan 'Karawane' isimli şiirin performansı için tasarlanmıştı.

2. Hans Arp - İsimsiz (1917)

Şans algoritmalarının ellerine bırakılan ve bu nedenle rastgele ortaya çıkan karelerin oluşturduğu bu kompozisyon, sanatın belli kurallara göre yapılması gerektiği fikrine baş kaldırıyordu.

3. Marcel Duchamp - Pınar (1917)

Duchamp da New York'a yerleşen modern sanatçılardan bir tanesiydi ve New York Bağımsız Sanatçılar Derneği'nin bir parçasıydı. Derneğin açtığı bir sergide, Duchamp'ın eseri Pınar da bulunmaktaydı ve üzerinde rumuz isim R. Mutt yazılmıştı. Aslında Pınar isimli eser, beyaz bir porselen pisuvardır ve yıkık bir fabrikadan alındıktan sonra bir süpürgeliğin üzerine yerleştirilerek sanat eseri olarak sunulmuştur.

4. Francis Picabia - Aşk Töreni (1917)

Birinci Dünya Savaşı zamanında, önemli sanat merkezlerinden biri de New York idi. Genellikle kübizm ile özdeşleştirilen Fransız ressam Francis Picabia 1913 yılından itibaren düzenli olarak New York'u ziyaret etti ve Avrupa ile Amerika arasında modern sanatı taşıyan bir isim haline geldi. Böyle bir dönemde, makinelerin modernizmi sembolize ettikleri fikrinden oldukça etkilenmişti ve Aşk Töreni isimli eserinde, canlıya has bir duygu olan aşk'ı, modernitenin getirdiği gerçekliğe göre yorumladı.

5. Hannah Höch - Almanya'nın Son Weimar-Bira-Göbekli-Kültür Çağı (1919)

Hannah Höch, gazete ve dergilerden oluşturduğu kolajlarıyla bilinmektedir. Berlin Dada Kulübü'nün bir parçası olan Höch, kültüre ait ögeleri gerçek anlamda keserek, dünyayı içinde bulunduğu karanlığa iten anlayışı eleştirmiştir. Onun işlerinde insanlar ve makineler karşı karşıyadır. Bu çalışmasının ismi, savaş öncesi Weimar yönetimi altında bulunan Alman kültürüne değinmektedir ve insanlığın, insanlık yoksunu oluşunu eleştirmektedir.

6. Raoul Hausmann - ABCD (1920)

autoritratti.files.wordpress.com

Hausmann'ın çalışması tipik bir Dada kolajıdır ve kendisi tarafından 'poster şiir' olarak tanımlanmıştır. Voltaire Kabaresi için üretilen ses-şiiri formunun görsel bir varyasyonu olarak da kabul edilmektedir. Hausmann'ın bu eseri üretirken İtalyan fütürist Tommaso Marinetti'den etkilendiği ortadadır, ki İtalyanca'da ses anlamına gelen VOCE sözcüğünün harflerini kullanmıştır.

7. Tristan Tzara - Dada Bülteni (1920)

Dada akımının Zürih ayağı, ağırlıklı olarak performans ve basılı materyal üzerine yoğunlaşmıştı. Dada Bülteni de bunun bir göstergesi olarak günümüzde birçok kütüphanede ve sanat galerisinde sergilenmektedir. Tristan Tzara, bültenin editörüydü ve Dada şiirlerin deneysel basımcılık ile anlık olarak dergide oluşmasına büyük önem vermişti.

8. Kurt Schwitters - Kuka Resmi (1921)

Kuka Resmi, Schwitters'in ilk dönem işlerinden biridir ve sanatçının, insan düşüncesini yansıtmak için aradığı soyut formların bir araya getirilmesi ile oluşturulmuştur.

9. Man Ray - Hediye (1921)

Altında çiviler bulunan bir ütü olan Hediye isimli eser, Man Ray'in mevcut sanat formlarına karşı duyduğu tiksintiyi ve baş kaldırıyı göstermektedir. Bu eserde metaforik bir gönderme yatmaktadır; ütü, ütülemek içindir fakat altında çiviler olduğu sürece bu amaç uğruna kullanılamayacaktır. Birinci Dünya Savaşı'nın sanatı da bu ikilem içine düşmüştür; sanat, sanat içindir fakat toplumun içine girdiği koşulları, sanatın sanat olmasının önüne geçmektedir.

10. Max Ernst - Otsu Bisiklet (1921)

O yıllarda Max Ernst ve Hans Arp, Dada akımını sanatın başkenti kabul edilen Paris'e taşımışlardı. Otsu Bisiklet, Max Ernst'in ilk dönem kolajlarından biridir ve bir botanik çizelgenin soyut elementler ile boyanması ile oluşturulmuştur. Bu eserden sonra Max Ernst'in işleri rüya kesitleri içeren ve parçalanmış insan bedenini yansıttığı bir döneme girmiştir.

11. George Grosz - Toplumun Şartları (1926)

Kariyeri boyunca, George Grosz'un işleri nihilist bir protestodan, burjuvaya karşı olan nefretini daha açık bir şekilde ortaya koyan odaklı ifadelere doğru bir başkalaşım göstermektedir. Toplumun Şartları isimli eserinde; politikacıların, medyanın, ordunun, hakim toplumsal sınıfın ve yozlaşmış din adamlarının sürmekte oldukları iki yüzlü hayata sert bir eleştiri getirmektedir.

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı