Bugün ise yapımcı Elif Dağdeviren evine gitmek için Maçka Parkı'ndan geçmek istediği sırada bazı çocuklar tarafından sözlü ve fiziksel tacize uğradığını iddia etti.
Babasını hastaneye götürdükten sonra evine gitmek için Maçka Parkı'nı kullandığını belirten Dağdeviren, 'Maçka Parkı benim Nişantaşı'na geçmek için kullandığım yürüme yolu. Köpeklerimi de burada gezdiriyorum. Çocukları uzaktan görüyordum. Geçenlere tükürüyorlar ya da dokunup kaçıyorlar. Biri uyardı. Ben yaklaşınca 'üstüme gelme tükürürüm korona olursun' dediklerini duydum. Bir oyun yapmışlar diye düşündüm. Ben geçerken bana da laf attılar. Oradan çıktım ve koşarak peşimden geldiler. En küçüğü 8, en büyüğü de 16, 17 yaşlarındaydı. Kız ve erkeklerin olduğu çocuklardı. Çok çirkin laf atmaya başladılar. Şu an olduğumuz yer o gün çok kalabalıktı. Küçük bir çocuk gelip elle tacizde bulundu. Ben döndüm ve dönünce düştü. Bağırmaya başladı. Kızlar 'ona ne yaptın' diye bağırmaya başladı. Elimde telefon vardı. Telefonla fotoğraf çekmeye başlayınca birden o çocuk ayağa kalktı. Telefondaki fotoğrafı sil diyerek, çantayı çekmeye başladılar. Telefonu elimden almaya çalıştılar. Etrafımı çevirdiler. Kızlar, erkeklerden daha büyüktü' dedi,
Bizdeki it serseri yetmezmiş gibi bir de suriyeden ıraktan it serseri ithal ettik artık ülkenin her yeri bunlarla dolu ama onlar müslüman kardeşimiz.
Ya çok anlamam ama, sanki önce mekanın kötü olmasına izin veriliyor ki daha sonra bedava okan parka koca bir rantla bir mekan açılmasının yolu açılıyor gibi geldi bana. Kendi memleketimde yıllar önce öyle olmuştu. Biz insanlarda devletin güvenliği sağlaması gereken yeri özel bir işletme aldı ve artık it serseri yok diye sevinir olmuştuk. Halbuki bedava olan parka artık yer varsa para verip giriyorduk.
Bu tarz yerlere kesinlikle motorlu güvenlik ekipleri lazım. Küçük korularda bile varken Maçka parkında olmaması çok garip.