Gerek bizde gerek dünyada mankenlerden iyi oyuncu çıkmayacağına dair bir ön yargı olsa da, zaman zaman yetenek ve çok çalışmanın sayesinde mankenlerden de iyi oyuncular çıktığına şahit olabiliyoruz. İşte böyle isimlerden bizden ve dünyadan örnekler:
Gerek bizde gerek dünyada mankenlerden iyi oyuncu çıkmayacağına dair bir ön yargı olsa da, zaman zaman yetenek ve çok çalışmanın sayesinde mankenlerden de iyi oyuncular çıktığına şahit olabiliyoruz. İşte böyle isimlerden bizden ve dünyadan örnekler:
15 yıl önce Best Model seçildiğinde televizyon dünyasına kısa zamanda gireceği belliydi ama kendini bu kadar geliştireceğini kimse tahmin etmiyordu. Gümüş dizisinden bu yana epey yol kat etti. Yakışıklı bir adam olmaktan öte gerçek bir oyuncu artık.
Henüz manken olduğu dönemde, Beren Saat'in ünlenmesini sağlayan Türkiye'nin Yıldızları yarışmasının sunucusuydu ve programın bir bölümünde o da bir skeçte rol almıştı; o gün aslında bu konuda ne kadar yetenekli olduğunu göstermişti. Sonra da Sıla'daki performansıyla sadece Türkiye'de değil pek çok ülkede hayran sayısını katladı.
1993'te Avrupa Güzeli seçilmesinin ardından bir süreliğine mankenlik yaptı, daha sonra oyunculuğa adım attı. Onu her ne kadar ekranda çok görmesek de, oyunculuğunu izlemeyi sevdiğimiz isimlerden biri olmayı başardı.
Mankenliğe küçük yaşlarda başladı ve 1997'de bir modellik yarışmasında birinci oldu. Oyunculuğa reklamlarla başladıktan sonra Menekşe ile Halil dizisi sayesinde yıldızı parladı. Yıllardır da istikrarlı şekilde ilerliyor.
16 yaşında modellikle tanıştı. Yıllar sonra ünlü bir model olduktan sonra ilk büyük sinema denemesi 'Bram Stoker’s Dracula'da vampir rolüyle oldu ve zamanla sinemanın ikon kadınları arasına ismini yazdırdı.
2010 Best Model yarışmasında birinci olduktan sonra Adını Feriha Koydum ile sıkı bir hayran kitlesine kavuştu. İlk deneyiminde kendini geliştirmesi gerektiği belli oluyordu ama yıllar geçtikçe toparladı ve hatırı sayılır oyunculuk sergilediği bir seviyeye erişti.
2005 yılında Best Model yarışmasında birinci olduktan sonra Baba Ocağı ile oyunculuğa başlamıştı. İlk başlarda belli bir çizgiyi aşamasa da yıllar içinde yurt dışındaki ödüllere aday olduğu seviyeye yükseldi.
Güzellik kraliçesi seçildikten sonra mankenlik yaptı, erken yaşlarda oyunculuğa atıldıktan sonra Oscar'ı bile kazandığı günleri gördü.
2010 yılına kadar modellik yaptıktan sonra gençlik dizileriyle dikkati çekti. Pek çok isim gibi çabuk sönen bir oyuncu olmadı ve her işinde çıtayı yükseltti.
2003 Best Model'da 3. olduktan sonra ekranlara 2008'de geçti. Melekler Korusun dizisinin ardından Küçük Sırlar, Uçurum, Kurt Seyit ve Şura dizilerinde dikkat çekti; en son Hayat Şarkısı dizisindeki oyunculuğuyla sayılı ekranların iyileri arasına yerleşti.
Best Model'da derece elde ettikten sonra uzun süre mankenlik yaptı, oyunculuğa devam ederken modelliği de sürdürdü. Azmi sayesinde Sadri Alışık Ödülleri'nde Yılın En İyi Kadın Oyuncusu ödülünü bile aldı.
1997 yılında Best Model seçildikten sonra 1998 yılında Deli Yürek sayesinde dönemin fenomen isimlerinden oldu. O kaliteyi 20 yıldır bozmadı ve 'Kenan İmirzalıoğlu oynuyorsa o dizi/film iyidir' dedirttiği bir kariyere sahip oldu.
2004'teki güzellik yarışmasında 3. olduktan sonra küçük adımlarla oyunculuğa adapte olmaya çalıştı ve 10 yıllık kariyerinde severek izlenen bir oyuncu haline geldi.
16 yaşında modellik yapmaya başladı. Bir gün bir bankadaki görevliyle ateşli bir tartışma yaşarken oyuncu menajeri John Crosby tarafından keşfedildi. Theron, kartvizitini aldığı Crosby'i arayarak oyunculuk için ilk adımını atınca ortaya şahane bir kariyer çıktı.
şaka gibi burak özçivit cansu dere sedef avcı vs gibi adamların oyunculuğu mankenden oyuncu olmaz tezinizi destekliyor resmen jfdgjfgjdrf
Zaten ülkede konservatuarlar boşuna var mk.
Bu Çağatay Ulusoy u da ne abarttınız be. Ben bir gelişme göremiyorum.