Tugay Kerimoğlu, Türkiye’nin kendi değerlerine sahip çıkmamasını Fatih Terim örneğiyle anlattı...
Tugay Kerimoğlu, Hürriyet gazetesine verdiği röportajda, Türk futbolunun gidişatı, sorunları ve G.Saray’ı konuştu. İşte Kerimoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar:
'Türk futbolunun iyi bir yerde olmadığı kesin. Bunun aksini söyleyen yalan söyler. Neyi, nasıl düzeltebiliriz araştırıp kendimizi eğitmemiz gerekli. Suçlu aramak, birbirini karalamak futbolumuzun hayrına değil. Örneğin; Biz ne zaman Türkiye’den beğenmeyerek birilerini kovsak, ya Dünya Kupası’nı kaldırdı ya da büyük başarılar elde etti'
'Kimi kovsak başarılı oluyor'
Löw, Aragones, Del Bosque… Her kovduğumuz başarılı oluyor, bizde olmuyor. Bugün bakıldığında Fatih Terim… Bu ülkede hangi teknik adam UEFA Kupası’nı almış? Futbolumuzda bu düzeyde başarı var mı? Fatih Hoca gitmiş Türk antrenörlerine yol açıp Milan’da, Fiorentina’da çalışmış. Büyük başarılar ile Türk futboluna hizmet etmiş. Sonucunda buyurun. Bugün Fatih Hoca’ya yapılanlara bakın. Kendi insanımızı, değerimizi de yerden yere vuruyoruz. Kimi nasıl yetiştireceksin bu ülkede? Futbolcu da insan. Hep aynı performansta olamaz. Bu Volkan, Gökhan Gönül, Burak için de geçerli. Bunları nasıl kurtarırız diye düşünmeliyiz.
'Kalsaydım 29 yaşımda biterdim'
Zaten bir futbolcunun oynama süresi 10-15 sene…Yurt dışına gitmek 40 yaşında bıraktırıyor insana… Sen ülkende daha 30 yaşında bitiyorsun. Bakış açısı, profesyonelce yaşam. En önemlisi orada sizi rahat bırakıyorlar. Sahada Yüzde yüzünü verdikten sonra adam seni alkışlayarak gönderiyor. Açık söyleyeyim, Türkiye’de kalsam 29 yaşında bitmiştim.
'Artık hocalığa hazırım'
Bugüne kadar iş fırsatları hep 2. adam olarak geldi. Bundan sonra ülkeme teknik adam olarak hizmet etmek daha sonra da Avrupa’ya gitmek istiyorum. Artık bu işi kendi başıma yapmak istiyorum. Çok değerli hocalar ile çalıştım. G.Saray’da 2 dönem zor zamanlarda elimi taşın altına koyarak antrenörlük yaptım. 10 sene Premier Lig’de çok büyük tecrübe edindim. Artık bilgi, birikim ve projelerimi hayata geçirmek istiyorum. Teknik direktörlük için hazırım. Gerekli bilgi ve donanıma da sahibim. Bugüne kadar fırsatlar hep 2. adam olarak geldi. Artık ülkeme teknik adam olarak hizmet etmek istiyorum. Kendi ülkemde başarılı olup yine Avrupa’ya gideceğim. Önemli projelerim var ve bunun için doğru zamanı, doğru fırsatı bekliyorum.
'Sabri'yi gönderen Mancini değildi'
Sabri'’nin Roberto Mancini’ye saygısızlık yaptığını görmedim. O içeride hocalarına en fazla yardımcı olan futbolcudur. Biz Sabri Sarıoğlu’na en kritik zamanlarda forma verdik ve o da görevini en iyi şekilde yaptı. Özetle Sabri’nin kadro dışı kalması Roberto Mancini ile alakalı değil.
'Mancini Türkiye'yi çözmüştü'
Roberto Mancini bir akşam bana ‘Tugay, Kadıköy’e geçebilir miyim’ diye sordu. Ben de ‘Tabii ki gidebilirsin. Orası da İstanbul’ diye yanıt verdim. MANCINI, Türkiye’deki yaşam tarzını, düzeni öğrenmişti. Rakipleri, değerleri, Türkiye hakkında her şeyi çözmüştü. Onun sezonu kalsa bu yıl olacaktı. Mancini ile her akşam yemeğe çıkardık. Şöyle bir anım var. Roberto Mancini, Bir akşam Tugay, ben Kadıköy’e geçebilir miyim? Orayı görmedim” dedi. Ben de Tabii ki gidebilirsiniz. Orası da İstanbul” dedim.
'Orası Fenerbahçe, burası Galatasaray'
Mancini de Burası G.Saray, orası F.Bahçe… F.Bahçeli taraftarlar vardır” demişti… Ben de Niye hocam sen Beşiktaş’a yemeğe gittin. Herhangi bir tepki var mıydı” dedim. Aslında bu da yarattığımız bir olumsuz intiba… Mancini ile 2-3 kez Kadıköy’e gittik. Caddede dolaştık. Herhangi bir sorun yaşamadı. Çünkü beyefendi bir insan.
Eurosport