Malazgirt savaşından önce 1060 yıllarında Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan, Türk dostlarına Anadolu'ya ve Ermeni topraklarına göç etmesine izin verdi. Türkler göç ettikleri şehirlere yerleştiler. Bu durumdan rahatsız olan Bizans İmparator komutanı olan Romen Diyojen, Türklere seferler düzenlemeye başladı. Ancak Romen Diyojen tam bir başarı sağlayamadı. Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan, Bizans İmparatorluğu'na ait olan Muş'un ilçesi Malazgirt'te iki kaleyi ele geçirdi. Alparslan, Bizans'a ait olan Diyarbakır ve Halep'i aldı. Bizans İmparatorluğu bu seferlerden başarısız olunca tahta Romen Diyojen'i çıkardılar. Romen Diyojen çok büyük bir ordu kurarak 13 Mart 1071 yılında İstanbul'dan ayrıldı. Araştırmacılara göre Romen Diyojen'in kurduğu ordu 1 milyona yakındı. Bu kadar büyük ordunun içinde sadece Ermeni ve Rum birlikleri yoktu. Dışardan ücretli olarak Peçenek, Slav, Got, Kıpçak, Alman, Gürcü askerlerini de aldı.
Romen Diyojen ordusu ile Malazgirt'e kadar ilerleyerek Alparslan'a elçiler gönderdi. Romen Diyojen kaleleri isteme bahanesi ile Türkleri kışkırtarak savaşı başlatmak istiyordu. O sırada Halep'te olan Alparslan, Romen Diyojen'in uyguladığı stratejiyi anladı ve Malazgirt'e doğru ordu ile ilerledi. 26 Ağustos 1071 yılında Büyük Selçuklu Devleti oklu saldırıları ile Malazgirt Savaşı'nı başlattı. Alparslan karşı tarafın ordusunu kalabalık görünce hilal taktiği uygulamaya karar verdi. Aynı zamanda Bizans ordusundaki Türk soyundan gelen Uzlar, Peçenekler, Kıpçaklar Selçuklu komutanlarının verdiği emirlerden etkilenerek Selçuklu ordusuna geçtiler. Bizans ordusu hem hilal taktiğinden hem de ücretli askerlerin saf değiştirmesinden büyük bir yara aldı. Ermeni askerleri ise Sivas'ta yaşadıkları acılar yüzünden de Bizans'a intikam olarak savaşı bırakıp kaçtılar. Bunun sonucunda ise Büyük Selçuklu Devleti savaşı kazandı.
Savaşı kaybettiğini anlayan Romen Diyojen, kaçmaya çalışsa da yaralı bir şekilde ele geçirildi. Alparslan, Romen Diyojen'i öldürmedi ve antlaşma yaptı. O sıralarda Bizans İmparatorluğu'nun tahtına başkasının çıktığını öğrenen Romen Diyojen kalan birkaç ordu ile tahttan indirenlere saldırdı. Orda da başarısız olup bir kaleye sığındı. Bir süre sonra orda bulunan Romen Diyojen'in gözlerine mil çekildi ve Kınalıada'da bir manastıra kapatıldı. Romen Diyojen o manastırda birkaç gün içinde öldü.