''Kitapta ne yazıyor?
• “Kanal İstanbul projesi hazırlanmıştır” ifadesiyle başlanıyor, ardından “açılacak kanalın 50 km uzunluğunda, 120 m genişliğinde ve 50 m derinliğinde olması planlanmaktadır” deniyor.
• Projenin güzergâhı haritayla birlikte verilerek, uygulanmakta olan bir devlet yatırımı gibi gösteriliyor.
• “İstanbul Boğazı tehlikeli, Kanal İstanbul güvenli” algısı yaratılıyor.
• Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne sadece geçiş hakkı bağlamında değiniliyor, jeopolitik riskler ve hukuki tartışmalar yok sayılıyor.
• Bilimsel itirazlar, halkın karşı çıkışı, çevresel yıkım, deprem riski hiç yer almıyor.
Kitapta “bitmiştir” denmiyor, ancak kullanılan anlatım dili ve harita destekli görsellerle, Kanal İstanbul sanki olmuş-bitmiş ya da gerçekleşecekmiş gibi sunuluyor.
Bu açıkça:
• Bilimsel tarafsızlığın çöküşüdür.
• Anayasa’nın 42. maddesine aykırıdır.
• Eğitim sistemi üzerinden siyasi propaganda yapılmasıdır!
Kanal İstanbul yok ama algısı kitaplarda var!
Devletin eğitim sistemi, yandaş projelerin tanıtım broşürü haline getirilmiştir!
Çocuklarımıza gerçekleri değil, iktidarın rüyalarını ezberletmek istiyorlar!
Bu ülkenin evlatlarına yalanla değil, bilimle yaklaşın!''
mülteci güzellemelerinin vatandaşlık görevi gibi çocuklara empoze edilmesi bitti yandaş zengin etme projelerini vatana hizmet gibi gösterme aşaması başladı... akepenin propaganda bakanlıkları durmuyordu...
AKP'nin seçim ofisine dönüşmüş kurumlardan birisi olan MEB'in yaptığı eğitim müfredatının amacı, AKP'ye mürit yetiştirmektir çünkü. 700 küsür sözde eğitimciyle hazırladıkları müfredat bu işte.
Türkiye’de milli eğitimin başında eğitimin özünü yozlaştırma bakanı olması kadar vahim. Uygarlık ve bilim düşmanı, tarikat cemaat zırcahil gruplara peşkeş çekilen sistemde parmağı olan herkesin direkt vatana ihanetle yargılanması gerekiyor.