Sözcü'den Gamze Bal'ın aktardığına göre, enflasyondaki yükselişe karşın ortodoks politikaların izlenmeyeceği belirtilerek, faizler düşürülünce işçi hakları eridi. Enflasyon yüzde 83'ün üzerindeyken, Merkez Bankası'nın yüzde 12'ye çektiği politika faizi nedeniyle mevduat faizinin yüzde 23-25 aralığında kalmasıyla davalarda çalışanların alacaklarına uygulanan faizle parası eridi.
Dava öncesi arabulucu aşamasında alacağının yarısı teklif edilen işçiler dava sürecini uzamasıyla yıllar sonra alacaklarının enflasyon karşısında erimesinden çekindiği için teklifi kabul ediyor.
Çalışma ekonomisi uzmanı Dr. Murat Özveri, dava sonucunda her halükarda işverenin kârlı çıktığını söylerken, 10 yıl çalışılan bir işyerinden alacaklı olunan fazla mesai, tatil ücreti gibi alacakların bu sürede ödenmemesi nedeniyle açılan davalarda, işverenin zaman aşımı itirazında bulunduğunu bunun da dava tarihinden geriye doğru gidilerek 5 yılın işverene kaldığını belirtiyor.
Özveri, faizin de dava tarihinden itibaren işlemeye başladığını işverenin işçiye çalışırken ödemesi gerekeni ödemediğinde dava sürecinde işçinin kazansa dahi enflasyonla işverenin daha kârlı çıktığını da vurguluyor.
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, iş mahkemelerinde alacaklar için açılan davaların ortalama görülme süresinin 5-6 yılı aşabildiğini söylerken, karara itiraz edilmesi halinde de ek olarak 3 yıl arttığını belirtiyor.
Benim evimi yapan mütehait ile olan davam 2018den beridir devam ediyor. Adamdan 50 bin lira alacağım var. Bugün faizi ile birlikte 75 bin lira. Eğer 2018 de paramı alsaydım 50 bin lira neredeyse araba alabiliyordum. Ama dava yarın sonuçlanırsa ve 75 bin lira alabilirsem iphone 14 pro max alabiliyorum.
Önce mahkemelerde şu süre sorunu çözülmeli, adam mahkemeler uzun sürüyor diye dava açmıyor, hakkını yediriyor. Sonra kanuni değişiklik yapılmalı, davanın sonunda hakim alacağı enflasyona göre belirlenmeli ve faiz de hükmetmelidir. Tabii bunların yapılabilmesi için iktidarın değişmesi gerekiyor.