İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Dink cinayetine ilişkin TBMM ile paylaşılan belgelerin 'devlet sırrı' olup olmadığı yönünde yazı gönderdiği ve 'görüş bildirilmesinin mümkün olmadığı' yanıtını aldığı MİT Müsteşarlığı'na, 'açık ve net olmalarına' dair yeni bir yazı gönderilmesine karar verdi.
Hrant Dink cinayetinin faili Ogün Samast'ın, 'terör örgütüne üye olmak' suçundan yargılandığı davada, MİT Müsteşarlığı'ndan, TBMM ile paylaşılan belgelerin devlet sırrı olup olmadığı yönündeki soruya 'net' bir yanıt vermesi istendi.
İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya katılmayan tutuklu sanık Ogün Samast'ı, avukatı Ayhan Bengü temsil etti. Dink ailesi adına ise duruşmaya avukat Hakan Bakırcıoğlu katıldı.
Duruşmada mahkeme heyeti gelen yazıları okudu. Bu dava dosyasının, Dink cinayeti ana dava dosyasıyla birleştirilmesi hususunda görüşü sorulan İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nden gelen yazıda, kapanan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dava dosyasının tevzien mahkemeye geldiği ve 2014/221 esasına kaydedildiği, 'birleştirme' konusuyla ilgili de dosyanın duruşma tarihi olan 17 Temmuz 2014'ten önce mahkemeye gönderilmesinin istendiği kaydedildi.
Dava dosyasına İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan bir tanıkla ilgili 18 Nisan'da bir yazı geldiğini belirten heyet, başsavcılığın Terör ve Örgütlü Suçlar biriminden gelen 22 Nisan tarihli bir yanıt yazısında ise '2007/972 hazırlık numaralı soruşturma dosyasının 2014/40810 soruşturma numarasını aldığının' ifade edildiğini dile getirdi.
MİT'İN CEVABI: NE DESEK BİLEMEDİK
Bir önceki duruşmada verilen ara karar gereği Dink cinayetine ilişkin MİT'ten TBMM'ye gönderilen belgelere ilişkin bilgi istendiği hatırlatmasını yapan heyet, yazılan yazıyla ilgili Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanlığı'nın 9 Haziran tarihli bir yanıt gönderdiği ve bu yanıtın ekinde, MİT Müsteşarlığı'nın 4 Haziran tarihli yazısının olduğunu belirtti. Söz konusu MİT yazısının içeriğinin önceki yazılara benzer nitelikte olduğunu kaydeden heyet, yazıda, ' iddia niteliğindeki hususları içermesi nedeniyle devlet sırrı niteliğinde olup olmadıklarına ilişkin müsteşarlıklarınca görüş bildirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna ulaşıldığı' yanıtının verildiğini aktardı.
Duruşmada söz alan Dink ailesinin avukatı Bakırcıoğlu, Dink cinayetini işleyen örgütlü yapının üst yapılanmasının ve bağlantılarının açığa çıkarılmasına hizmet edecek doğrudan ya da dolaylı her türlü bilginin müşteki taraf olarak kendilerine verilmesi gerektiği kanaatinde olduklarını söyledi.
Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, birleştirmeye yönelik daha önce verdiği mütalaayı tekrar ettiğini belirterek, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin birleştirmeyle ilgili cevabının beklenmesine karar verilmesini istedi.
Sanık Ogün Samast'ın avukatı Ayhan Bengü, mütalaayı kabul etmediklerini ve davaya burada devam edilmesini istediklerini söyledi.
MİT’E “AÇIK VE NET KONUŞUN” YAZISI
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Dink ana dava dosyasına bakan İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne hızlı bir muhabere olabilmesi amacıyla telefonla ulaşılarak, içinde 50 klasör olan bu dava dosyasında gerekli görülen klasörlerin ve duruşma zabıtlarının incelenmek üzere mahkemeye gönderilmesine ve yine birleştirmeye muvafakat istenmesine hükmetti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki 2014/40810 numaralı Dink cinayeti soruşturma dosyasının aşamasının sorulmasını da kararlaştıran heyet, MİT Müsteşarlığı'nın cevabıyla ilgili Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanlığı'na yeniden yazı yazılmasına ve 'söz konusu belgelerdeki içeriğin devlet sırrı niteliğinde olup olmadığının açık ve net olarak bildirilmesi, kendilerince bildirilemiyorsa, bildirebilecek yetkili mercilerin belirtilmesi'nin istenmesine hükmetti.
MİT'e ulaştırılacak bu yazıya, 'devlet sırrı' ile ilgili hükümler bulunan Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 47 ve 125. madde içeriklerinin de eklenmesini kararlaştıran heyet, duruşmayı 17 Ekim 2014'e erteledi.
AA