İstanbul 5 ve 6. İdare Mahkemeleri, akraba dışı donörden karaciğer nakline, etik ve yasal bakımdan uygun olmadığı için izin vermeyen Etik Komisyonu’nun iki işlemini ‘delil yok’ gerekçesiyle iptal etti.
İstanbul 5 ve 6. İdare Mahkemeleri, akraba dışı donörden karaciğer nakline, etik ve yasal bakımdan uygun olmadığı için izin vermeyen Etik Komisyonu’nun iki işlemini ‘delil yok’ gerekçesiyle iptal etti.
Türkiye’nin önemli işadamlarından olan ve deniz sporlarında yıllarca Türkiye’yi temsil eden A.N.A. karaciğer rahatsızılığına yakalandı. Doktorlar A.N.A.’nın karaciğer nakli olmasına kararı verdi. Ancak birinci derece yakınlarından uygun donür çıkmadı. Akrabası olmayan bir kişiyle dokusu uyuşunca, A.N.A. da yasa gereği ‘Akraba Dışı Canlıdan Organ Nakli Başvuru Değerlendirme Etik Komisyonu’na başvurdu.
Vatan'da yer alan habere göre komisyon, “alıcı ile verici arasında etik ve yasal olmayan bir durum bulunmadığı kanaati oluşmadığı” gerekçesiyle karaciğen nakline izin vermedi. Bunun üzerine A.N.A. ile aynı kaderi paylaşan T.T. de etik kurulun olumsuz kararını yargıya taşıdı.
A.N.A. ve T.T. organ nakline izin vermeyen komisyon kararlarının iptali istemiyle ayrı ayrı dava açtı. Başvuruyu değerlendiren İstanbul 5 ve 6. İdare mahkemeleri, komisyonun ret kararlarını iptal etti. İki mahkemenin de ortak gerekçesinde, dünyada organ naklinin, hayat kurtaran tıbbi uygulamalarda başarı oranları günden güne yükselen bir yöntem olduğu vurgulandı. Gerekçede, ilgili yasal düzenlemelerle, “18 yaşını doldurmuş, mümeyyiz , akraba dışı canlıdan organ bağışına ve nakline yasal engel bulunmadığı ancak bu bağışın bedel veya çıkar karşılığı veya etik ve yasal olmayan amaç ile yapılmasının yasaklandığı”nın açık olduğu belirtildi.
Etik kuralların, genel olarak, yazılı olmasına gerek olmayan, işin gereği ve ahlaki yönden topluma yararlılığı amaçlayan kurallar bütünü olduğu vurgulanan mahkemelerin gerekçesinde, şu tespitler yapıldı:
“Ancak yine de bu kuralların yazılı olarak açıkça belirtilmesi gerekir. Bu konudaki nihai irade beyanının ortaya konulması sırasında da hukuka uygunluk denetiminin yapılması kapsamında bu hususların ibraz edilmesi zorunluluk arz etmektedir. Nitekim dünyada birçok uluslararası örgüt ve ulusal ülke mevzuatı tıbbi etik kurallarını açıkça düzenleme ve yazılı hale getirme ihtiyacı duymuştur. Olayda, etik ve yasal olmayan bir durum olmadığı kanaati oluşmadığından’ naklin uygun olmadığına karar verilmiş ise de bu yöndeki kararın tesisi sırasında ‘uygun görülmeme’ gerekçesi yazılı olarak belirtilmemiştir. Böylelikle bu durumun somut bir şekilde ortaya konulamadığı gibi, organ bağışı ve naklinin bedel ya da başka bir çıkar karşılığı yasal ve etik olmayan bir amaçla yapıldığı yolunda hukuken somut herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı, diğer yandan davacının hastalığının tedavisinin ise sadece karaciğer nakli ile mümkün olduğu, yaşaması için bu yöntem dışında başkaca bir tedavinin de bulunmadığı dikkate alındığında, sadece karineye dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde amaç ve sebep yönünden hukuka uyarlık görülmemiştir.”
TÜRK Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk “Etik Kurul Kararını” iptal eden mahkeme kararının çok önemli olduğunu söyledi. Erk, Ulusal Organ Bekleme listesinde, 22 bin 320 böbrek, 2 bin 262 karaciğer bekleyen hasta bulunduğunu bildirdi.
“Yıllık böbrek nakli sayısı yaklaşık 3 bin, karaciğer nakli ise bin 200’dür” diyen Erk, şunları kaydetti:
”Böbrek nakillerinin yaklaşık yüzde 78’i canlı vericiden, yüzde 22 kadavradan gerçekleştirilmiştir. Canlı vericilerden yapılan böbrek nakillerinin yüzde 9’u akraba dışı olanlardan ‘Etik Kurulu Kararı’ ile gerçekleşmiştir. Mahkemenin, organ nakline izin vermeyen ‘Etik Kurul Kararını’ iptal etmesi ile yönetmelikte belirtilen, alıcının en az iki yıldan beri birlikte yaşadığı eşi ve dördüncü dereceye kadar hısımlarından organ bağışı yapılabilmesi” yasal kuralını ortadan kaldırmaktadır. Mahkeme kararları ile mevcut yasal kurallar ortadan kalktığı takdirde, talep fazlalığı nedeni ile organ bekleyen hastalar mevcut yasalar dışında üçüncü şahıslardan organ tedarikine yönelebilecektir. Etik ve yasal olmayan süreçler olabilir.”
Vatan