Sanığın annesi Selvi A. ise, 'Ben evlendiğimden beri şiddet görüyorum. Çocukları da dövüyordu. Beni birçok defa aldattı” dedi. Bunun üzerine söz alan sanığın kız kardeşleri de, çocukluklarından beri babalarından şiddet gördüklerini ve kardeşlerinden şikayetçi olmadıklarını söyledi.
Duruşmada tanık olarak dinlenen C.Y., avukatlık yaptığını, maktul ve ailesini 15 yıldır tanıdığını söyleyerek, “Aynı sitede oturuyorduk. Maktul sitenin tamir işleriyle ilgilenirdi, eşi Selvi de evlere temizliğe giderdi. Bizim eve de gelirdi. Eşim, Selvi’nin bana bir şey danışmak istediğini söyledi. Ben bize gelebileceğini söyledim. Bize geldiğinde eşinin kendisine evliliğinin başından beri fiziksel taciz ve şiddette bulunduğunu, kendisini aldattığını, çocukları için hep katlandığını ancak artık ayrılmak istediğini söyledi. 15-20 gün sonra karşılaştığımızda eşiyle konuştuğunu, böyle bir teşebbüste bulunursa kendisini öldüreceğini, adliyeye giderse adliyeden cenazesinin çıkacağını, tehdit ettiği için korktuğundan dolayı boşanmadan vazgeçtiğini söyledi. Ben Koray’ı çocukluğundan beri tanırım. Sitede sevilen, herkesin yardımına koşan, saygılı bir çocuktur” diye konuştu.
Sanık avukatı Cemal Yücel, “Geçtiğimiz ayda 49 kadın cinayeti işlendi. Bunlardan 39’u eşleri tarafından öldürülen kadınlar. ‘Babam anneme bir şey yapar’ diye sabaha kadar yatak odasının dibinde yatmış sanıkla karşı karşıyayız” diyerek sanık hakkında meşru müdafaa hükümlerinin uygulanmasını istedi.
Bu çocuğun yerinde (annesini gerçekten seven) kim olsa aynısını yapar. Keşke olay bu noktaya gelmeseydi fakat baba cinnet geçirip anneyi öldürdükten sonra çocuğu da öldürebilirdi. Keşke yıllar önce baklava çaldıkları için 22 yıl hapse mahkum edilen çocukların davasına da bu hakimler baksaymış. Neyse, verilen karar emsal niteliğinde. Saygılar.
türkiye'de ilk kez meşru müdafaa'dan çıkanını duydum. normalde karşı taraf seni kesip biçse, işkenceden geçirse, 10 yerinden vursa ve bunun karşılığında yumruk atarsan sen ceza alırsın karşı taraf mağdur olur. türk adaleti böyledir işte.
Meşru müdafaanın oluşması için somut bir tehlikenin olması gerekiyordu, bu boyutu geçmiş sistemetik işkence ve öldürülme ihtimaline kadar teşkil etmiş. Ölüme değil meşru müdafaadan serbest kalmasına sevindim.