Kent Uzlaşısı soruşturmasında tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, kaldığı cezaevinden yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Ciddi kalp rahatsızlığı bulunan Polat için sosyal medyada “#MahirPolatıSerbestBırakın” etiketiyle kampanya başlatıldı.
Serbest bırakılması gerektiğini vurgulayan kimi X kullanıcıları Mahir Polat ile ilgili anılarını paylaştı kimisi ise Polat’ın İstanbul’a katkılarını dile getirdi.
Kent uzlaşısı kapsamında tutuklananlardan biri de İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat. Polat, tutuklu bulunduğu Marmara 9 No’lu Cezaevi’nde sağlık sorunları yaşadı. Ciddi kalp rahatsızlığı bulunan Polat'ın yakın zamanda anjiyo geçirdiği ve 6 adet stent takıldığı öğrenildi. Polat’ın avukatı Erkam Erdem ise tahliye edilmesi için itirazda bulundu.
Polat’ın kalp rahatsızlığının yanı sıra hipertansiyon, diyabet gibi rahatsızlıkları da bulunuyor.
Avukatının yaptığı itiraz dilekçesinde Polat’ın tutukluluk süreci ihtiyacı olan tıbbi bakımı alamayacağı belirtildi. Öte yandan yaşanılan bu durumun Polat için hayati risk içerdiği ifade edildi.
İtiraz dilekçesinde şu ifadeler yer aldı:
'Mahir Polat’ın güncel sağlık durumunun kötüye gitmesi taleplerimizin haklı olduğunu ve somut gelişmelerin Mahir Polat’ın cezaevi koşullarında bulunmasının yaşam hakkı üzerinde ağır ve yakın bir tehlikeyi gündeme getirdiği tartışmasızdır.”
“İki hafta önce anjiyo oldum ve toplam 6 stentim bulunmaktadır. Bunun dışında iki damarımın tıkanıklığı mevcuttur. İki hafta sonrası içinde buna ilişkin yeni bir anjiyo planlanmıştı. Hali hazırda tedavim devam etmekte olup kullanmakta olduğum ilaçlar mevcuttur. Yine tiroid kanseri geçirmem sebebiyle düzenli pet çekimleri vücudumda başka noktada kanser çıkıp çıkmadığı takip ve tedavisi yapılmaktadır. Bunların yanında uyku apnem bulunması dolayısıyla cihaza bağlı olarak uyuyan bir yaşam koşulundayım. Hipertansiyon ve şeker hastalığım da mevcuttur.”
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın konuşması şöyle:
“Üstünde kapalı bir şeyi olan, çatısı olan, para harcamadan, kamusal olan mekanı yok. Bakın kültür merkezi demedim. Sinema demedim, tiyatro demedim, gerek yok. Bir insan evinden çıktıktan sonra hara harcamadan üstü kapalı bir mekana gidemez mi, bu şehirde bu ülkede… Adımınızı attığınız yerde para harcamak zorunda mısınız? Cebinizdeki para yetmiyorsa gençseniz ya da çalışıyorsanız yoksulsanız bir şekilde bu şehri yaşamak, bu şehrin parçası olmak, bu şehirde hakkınız olduğu hissini nereden alacaksınız? Belediyelerin ve kamunun bu ayıbı ortadan kaldırması lazım.
Buradaki temel tavır şu, halkın daha fazla üstünde çatısı olan mekanı kullanma hakkı vardır. Ne yapacağı kendisine kalmış. Biz orada kültür dayatmayacağız, kültür budur, kültür şudur, herkes kültürlü olsun, yok, yaşıyoruz. Bu kadar kültürlü olmaya ihtiyacımız bile yoktur belki. İnsanla buluşmaya ihtiyacımız vardır, oturmaya ihtiyacımız vardır. Dışarısı çok soğukken kliması olan bir mekan bulmaya ihtiyacımız vardır, bu kadar… Bununla beraber medeniyet gelecek. Bizim medeniyet kaybımız insanlarımızın eksikliğinden değil ortak alanlarımızın eksikliğinden.”
Sanatçılardan, gazetecilere kadar her kesim ve her görüşten pek çok isim bu etiketle Polat'a dair anılarını anlattı; İstanbul için yaptıklarını vurguladı.
Hadı gelin hep birlikte o paylaşımlara bakalım 👇
'Mahir Polat'ı ilk tanımam bir twitter sohbetine dayanıyor. Bir tweetinde Pink Floyd referansı vermesini alıntılayıp 'vay be ibb'de pink floyd dinleyen bürokrat da mı görecektik' yazmıştım. Cevap olarak şöyle yazmıştı.
'David Gilmour'un riffleriyz.''
Türkiye gazetesi köşe yazarı Ömer Ekinci:
'Mahir Polat'ı sadece ismen bilirdim. Yakın zamanda hastalığıyla ilgili paylaşımlarından sonra bir yazışmamız oldu, takipleştik, geçmiş olsun dileklerinde bulundum. O da Erzincanlı, hemşeriyiz.
Bu tutuklamalardan sonra dikkat ettim, hem CHP, hem iktidar kanadında çoğu insan Mahir Polat'ı ayrı bir yere koyuyor. Aynı operasyonda alınanlar diğer insanların da suçsuz olduğunu düşünenler bile En çok Mahir'e yazık oldu diyor.
Kendisinin sağlık sorunları ağırmış. Hayatı risk altındaymış. Davalar görülür, suçludur, suçsuzdur, ortaya çıkar, cezası varsa çeker. Ama genç ve yetişmiş bir memleket evladının hayatını riske atmak hiçbir davaya değmez. @yilmaztunc Sayın Bakanım, mübarek Ramazan bayramı arefesinde #MahirPolatıSerbestBırakın'
'Mahir Polat tahliye edilmeli
Mahir Polat hakikaten ağır bir kalp hastası. Kalbine stent takıldı. Ayrıca kanser tedavisi görüyor. Mahir Polat'ın bırakılmasında fayda var. Çünkü cezaevi şartları bu hastalıkların tedavisine uymayabilir. Evet hakkında ciddi yolsuzluk iddiaları, delilleri var. Ancak insani durum başka bir şey. O yüzden Mahir Polat gibi ciddi rahatsızlıkları olan birinin mutlaka ev veya hastanede tedavi edilmesi ve tahliye edilmesi gerekir diye düşünüyorum.'
'Mahir Polat ülkeyi yönetenlerin asla yetiştiremeyeceği, tesadüfen çıksa anında yiyecekleri kadar dürüst, birikimli ve namuslu bir yöneticidir. Çok sevdiği ülkesine daha büyük hizmetler yapmasının önündeki tek engel 'kalbine' direnmek ve çilesinin bitmesini beklemektir.'
'Asssla suçlu olduğuna inanmadığım müthiş bir insan sayın Mahir Polat. İBB Miras sayesinde çürümeye yüz tutmuş yüzlerce ecdad yadigarını yeniden kente kazandıran bir kültür insanı. (kitabımla poz verme nezaketinde bulunmuştu, yanlış anlaşılmamak adına fotodan sildim)'
'Mahir Polat, İstanbula çok iyi hizmet etmiş bir insan. İslamcı insanlar bile ondan razı. Siyaseten İmamoğlu ile düşman olabilirsiniz, sağlık problemleri olan Mahir Polatı rahat bırakın.'
'Mahir Polat çok değerli bir insan. Allah kendisine acil şifalar nasip etsin. Üzerindeki karalamaları tez vakitte kaldırsın. Bazı simalar vardır ki yüreklerinin temizliği yüzlerine vurur, bu simada yanlış olmaz dedirtir. Kendisi o kabilden bir insan.'
Mahir Polat’ın söylediği o sözler şöyle:
“İstanbul takımlarına gönül verenler de hep kazanma derdinde değil. Bizim Trabzonsporlulara sorsanız İstanbul kulüplerini tutanlar gücün yanındadır. Oysa Beşiktaş, Fenerbahçe veya Galatasaray’ı tutan her bireyin hikayesi var.
Ötekileştirme dediğimiz şey etiketleme olduğu için sen kafada etiketliyorsun. Onun hikayesini dinlemiyorsun. Kimse kimsenin hikayesini merak etmiyor, aceleci davranıp etiketliyor. Her taraftarın kendi tuttuğu takım içn değeri vardır. Sevgiyle ilgili her şeyin iyi bir hikayeye ihtiyacı var. Trabzonspor’un hikayesi çok güzel. Aşklarda her zaman mutlu sonlar yoktur. Bazen mutluluklar olduğu gibi gerilim ve hüzünler de vardır. Trabzonsporlular olarak sevgi alanlarını aşındırmamak dileğiyle..'
adamın başına bişey gelirse size neler olacak farkında mısınız
Fatih Belediye başkanı ❤️