Sümeyye Sena Ç. -Hiçbir mesaj göndermezdim her şey olması gerektiği zamanda olması gerektiği gibi olur, oluyor…
Erdal Ç. -Geçmiş tarih oldu :)
Düşüncelerimiz, rotasını önceden çizdiğimiz güzergâh için önceden satın alınmış biletler gibi midir?
Sümeyye Sena Ç. -Düşüncelerimizin gücü, yaşamda deneyimleyeceğimiz yolculuğun bir öncüsüdür ama aynı zamanda bu biletleri değiştirme yeteneğimizin her zaman elimizde olduğunu da unutmamak gerekir.
Erdal Ç. -Düşüncelerimiz sabit ve değişmez değildir. Her an yeniden şekillenebilmelidir.
Danışmanlık ve rehberlik süreçlerinde bir bireyin yaşamına dokunduğunuzda, en çok hangi noktaya odaklanıyorsunuz? Psikolojik ya da enerjik olarak bir kişinin dönüşümünü sağlamak için hangi faktörlerin öncelikli olduğunu düşünüyorsunuz?
Sümeyye Sena Ç. -Bir kişinin dönüşüm sürecindeki ilk adım, kendi düşünce, duygu ve davranışlarının farkına varmasıdır. Danışmanlık süreçlerinde bireyin bilinçaltı inançlarını, geçmiş deneyimlerini ve bu deneyimlerin mevcut yaşamına nasıl yansıdığını keşfetmesine yardımcı olmak çok önemlidir. Psikolojik olarak kişinin kendisiyle ilgili farkındalığı ne kadar artar ise dönüşüm süreci o kadar derinleşir. Kişinin sorunun kaynağını anlaması hem zihinsel hem de enerjik düzeyde iyileşme için kapıları aralar.
Erdal Ç. -Bireyin zihinsel, duygusal ve enerjik dönüşümü birbirini destekleyen, iç içe geçmiş süreçlerdir. Danışanla ilk görüşme sonrası bir yol haritası çiziyor ona göre devam ediyoruz.
Hem psikolojik hem de enerjik bakış açısından, modern dünyada stresin etkileri ve bu stresi yönetebilmek için uygulanabilir yöntemler neler?
Sümeyye Sena Ç. -Stres, kişinin enerji alanında dengesizliklere neden olabiliyor. Enerji akışındaki bu dengesizlikler, fiziksel beden üzerinde de kendini gösterebilir. Enerji blokajları, çakra dengesizlikleri, fiziksel belirtiler (kas ağrıları, mide problemleri, yorgunluk), kronik stres gibi... Bu stresle başa çıkabilmek için ise biyoenerji çalışmaları, çakra dengeleme çalışmaları, topraklanma egzersizleri etkili olacaktır.
Erdal Ç. -Modern dünyanın stresi bireylerin günlük yaşamında çeşitli olumsuz sonuçlara yol açabiliyor. Bunlardan bazıları; anksiyete ve depresyon, konsantrasyon ve hafıza sorunları, uykusuzluk, öfke ve sinirlilik, sosyal izolasyondur.
Stresin en büyük nedenlerinden biri, zamana karşı yarışmaktır. Etkili zaman yönetimi stratejileri geliştirmek, bireyin görevlerini daha organize bir şekilde ele almasına ve stres seviyesini azaltmasına yardımcı olur. Duyguların bastırılması, stresi daha da artırabilir. Kişilerin stres anında duygularını tanıyıp sağlıklı bir şekilde ifade edebilmeleri, stresi azaltır. Bu nedenle, duygusal farkındalık geliştirmek ve stres anında duyguları tanımak çok önemlidir. Düzenli egzersiz, endorfin salgılayarak stres seviyesini azaltır ayrıca vücuttaki gerginliği atmak ve zihinsel rahatlama sağlamak için etkili bir yöntemdir.
Sohbetimizin muhteviyatında, içsel yolculuğun ne kadar çok yönlü ve derinlikli olduğunu bir kez daha keşfettik. Zihin ile enerji arasındaki köprüler, ruhsal rehberlikten, psikolojik sağlığa uzanan geniş bir yelpazede ele alındı. Her ikisinin de engin katkılarıyla, bu yolculuğun kişisel gelişimde nasıl hayati bir rol oynadığına bakış açısı geliştirdik. Zihin, ruh ve enerji birbiriyle dans ediyor ve bizler, bu dansı anlamlandırmak için içsel dünyamızın izbe köşelerinde ikamet etmeye devam ediyoruz. Erdal Çapanoğlu ve Sümeyye Sena Çapanoğlu'na bu karanlığımıza bıraktıkları ışık hüzmeleri için teşekkür ederken, bu derin sohbetin bizlere yeni kapılar açmasını en tezinden bereketle temenni ediyorum.
Ziyadesiyle, huzurlarınızda bu iki kalp ehline, kalbimle!
Çokça hoş kalın...
Instagram: Erdal Çapanoğlu
Instagram: Sümeyye Sena Çapanoğlu
Engin DAL / Seslenen Adam
Instagram
Spotify
Apple Music
Youtube
'Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio'