Magna Carta, tarihin ilk yazılı anayasası olarak bilinen bir İngiliz belgesidir. Bu belgesinin hazırlanmasında yaşanan olaylar, Normanların İngiltere'yi işgal etmesine kadar dayanır. Yapılan bu işgaller ile sadece baronlar değil, halkta ekonomik olarak etkilenmiştir. Baronların ekonomisi düşmeye başlayınca dönemin İngiliz yönetici olan Kral John'a karşı ayaklanmaya başlamıştır.
Kral John açgözlü, kendini beğenen bir kişiliğe sahipti. Aynı zamanda savaşlardaki beceriksizliğinden kaynaklı da pek çok kişiden tepki alıyordu. Kendi gittikçe zenginleşirken halk daha fakirleşiyordu. Toprak vergileri, gümrük vergileri, askerlik bedelleri, gümrük vergilerinden dolayı halk ve zenginler bu durumdan oldukça etkilenmekteydi.
Kral John, Papa ile anlaşmazlık yaşayınca din adamları ve baronlar birlikte hareket etmeye karar verdi. İngiltere ayinlere alınmayınca Kral John, Papa ile arasını düzeltmek için bir geziye çıktı. Ancak bu sırada Fransa Kralı Philippe ile karşılaştı ve yenilerek İngiltere'ye geri döndü. Bunun üzerine baronlar ve din adamları ilk ayaklanma ile Londra'yı ele geçirdiler. En sonunda Kral John direnmeyi bıraktı ve 1215 yılında Magna Carta'yı imzaladı.
Bu antlaşma ile verilen haklardan ilk başlarda din adamları ve baronlar faydalanmıştır. Zaman içinde ise vatandaşların hepsine bu haklar tanınmıştır. Pek çok ülke tarafından da bu antlaşma onaylanmıştır. Özellikle Amerika gibi ülkeler antlaşmanın maddelerini kendi anayasalarında da uygulamıştır. Magna Carta antlaşmasının bazı önemli maddeleri ise şunlardır:
Adalet satılamaz, geciktirilemez. Hiçbir özgür yurttaş adaletten yoksun bırakılamaz.
Yasalarla belirlenmiş vergiler dışında, yüksek rütbeli din adamları ve baronlardan oluşan komisyona danışmadan zor kullanılarak toplanılamaz.
Hiçbir özgür insan yürürlükteki yasalara başvurmaksızın tutuklanamaz, hapsedilemez, mülkü elinden alınamaz, sürülemez veya yok edilemez.