Mağazaların Vazgeçilmez Bir Parçası Olan Kokuları Aslında Markalar Unutulmamak İçin Manipüle Aracı Olarak mı Kullanıyor?

Evimizin, kıyafetlerimizin, tenimizin hatta bulunduğumuz her yerin güzel kokmasını isteriz. Kokulara bu kadar önem verirken aslında kokunun kapitalizmin gizli bir silahı olduğu aklınıza gelir miydi?

Büyük ihtimalle böyle bir bağlantı, ilişki bir çoğumuzun aklına gelmezdi fakat bu inkâr edilemeyecek bir gerçek. Bunu da "cep hikayeleri" isimli YouTube kanalında ele almışlar. Bizler de sizlere aktarmak istedik.

Öncelikle parfümün nasıl ortaya çıktığını anlatmakla başlayalım. Parfüm, çok tanrılı dinler döneminde göklerdeki tanrılara mesaj göndermek için üretilmiş.

Kokuyu soyut bir duyu olarak kabul eden insanlar, tanrıların da soyut varlıklar olduğunu düşündükleri için soyut bir varlığa en etkili şekilde mesaj göndermenin yine soyut bir aracı kullanarak mümkün olacağına karar vermişler.

Çevredeki ağaç kabuklarını toplayıp ateşe atıyorlarmış ve çıkan dumanla birlikte talepler de yukarıya ulaşıyormuş. Aslında ilk olarak kokunun, parfümün çıkış noktası bu.

Kokuların çıkış noktasında aslında inanç sistemi yer alsa da aslında koku, algımızı da bir şekilde değiştirme gücüne de sahipmiş.

Örneğin zaman algımızı değiştirebiliyor. Çok uzun vakit geçirdiğimiz bir alanda eğer doğru koku kullanılmışsa biz ne kadar çok vakit geçirsek de aslında çok az vakit geçirmiş gibi hissediyormuşuz.

Kokuların bazı ürünlerin işlevini yerine getirmesine olanak sağladığı da görülmüş. Anlatıcı buna örnek olarak limon kokulu bulaşık deterjanını veriyor. Limonun temizleyici etkisinden kaynaklı piyasadaki birçok bulaşık deterjanı limonludur ve limonun sadece kokusu olsa bile o temizlik ilişkisini kurabiliyormuşuz.

Kokular bir zaman sonra markaların da vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş. Mesela her mağazanın bir kokusu varmış ve bu koku doğal olarak zihnimizde yer edip ve o markayı unutmamızı engelliyormuş.

Ayrıca anlatıcı, bazı markaların mağazalarındaki kokuları, alınan ürünlerin paketlerine sıktığını ve böylelikle o paket açıldığında ya da dışarda bir yerde o koku duyulduğunda otomatik olarak o markanın akla geldiğini söylüyor.

Yani markalar bir şekilde zihnimizde yer etmek, unutulmamak için kokuyu araç olarak kullanıyor. Sadece unutulmamak için de değil, yukarıda bahsettiğimiz zaman algısıyla da alakalı. Doğru kokunun verildiği bir mağazada uzun süre kalabilir, uzun süre kaldığınız mağazadan da ürün satın alabilirsiniz.

Sadece mağazalardaki kokular da değil. Mesela güzel kokan bir şampuanın saçı daha iyi temizlediğini düşünürüz. Aslında bu mesaj bize bir şekilde verilir. Bir şekilde kokan bir ürünün niteliğinin daha iyi olduğunu, görevini daha iyi yerine getirdiğini düşünürüz.

Yani kapitalizm artık görsel algımız yerine duyusal algımızı da bir şekilde manipüle ediyor ve bunu da başarıyor. Anlayacağınız kapitalizm kokuyu kullanarak yine bir şekilde kendisini var ediyor.

Siz neler düşünüyorsunuz bu konuyla ilgili? Yorumlarda buluşalım! 

Videoyu izlemek isterseniz sizi buraya alalım. 👇

Popüler İçerikler

Münevver Karabulut'u Vahşice Öldüren Cem Garipoğlu'nun İntiharının Öncesindeki Son Görüntüleri Ortaya Çıktı
Bahar Dizisinde Timur'un Her Şeyi Anladığı Sahnedeki Çekim Hatası Gündem Oldu!
Çok mu Çok İddialıyız? Brad Pitt'ten Daha İyi Oyuncu Olduğunu Söyleyen İlker Aksum Dillere Fena Düştü!
YORUMLAR
29.10.2019

çok belli değil mi zaten içerik mi yapmak lazımdı

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ