Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6'lık iki depremin ardından Hatay'ın Antakya ilçesine giden Zonguldaklı maden işçileri enkaz altında kalan kadını kurtarmak için artçı depremlere rağmen kurdukları tahkimata güvenerek hayatlarını tehlikeye atıp risk aldılar.
4 yıllık maden işçisi 28 yaşındaki Tolgahan Çekiç artçı deprem olduğu sırada içeride kalmaya kararı verdiklerini belirterek, 'Kendi önlemimizi alarak, canlının da tahkimatını yaptığımız için artçı depremde içeride bulunduk. Artçı olduğu zaman dışarıdan 'Çıkın' dediler ama güvene aldığımız için durmaya karar verdik. Durduğumuz zaman Yasemin Teyzeyi de tahkimat yaptığımız yere alıp orada biraz bekledik. Bina da yıkık olduğu için depreme çok dayanacak durumda değildi ama 'bu saatten sonra yapacak bir şey yok, kalalım' deyip teyzeyi sağlam bir yere getirip o koridorda bekledik' dedi.
Parademik mezunu olan 4 yıllık maden işçisi 25 yaşındaki Berkay Uzun ise canlarını riske atmalarının kendisini duygulandırdığını ifade ederek, “Orada bir can var, bizim canımızdan önce orada Yasemin Teyzenin canı var. Biz zaten bu hedef için gitmişiz. Orada yapmamız gereken deprem anında orada durmaktı. Artçı sarsıntı olduğu anda dışarıdan mühendislerimiz, amirlerimiz, 'Boşaltın artçı sarsıntı oluyor' dediler. O an 'Orada bırakmayalım, kalıyoruz arkadaşlar. Yasemin Teyzeyi alıp, öyle çıkacağız' dedik. 5 kişiydik, sadece ben değil, hepimizin canını riske atması beni çok duygulandırdı' diye konuştu.
Antakya'da Rende Sitesi'nde arama kurtarma çalışmasına katılan 14 yıllık maden işçisi Zeki Erdoğan ise depremin 92'nci saatinde Fatma Turhan'ı sağ kurtardıklarını, dışarıdaki arama kurtarma ekiplerinin içeriden kurtarma çalışmasının riskli olduğunu söylemelerine rağmen, dışarıdan ulaşmanın uzun süreceğini düşündükleri için risk alarak asansör boşluğundan girip ilerlediklerini belirtti. Fatma Turhan'ın eşinin vefat ettiğini söyleyen Zeki Erdoğan, 'Yaklaşık 50 metre ilerledik. Kulağımızı koyunca duvara Fatma Ablanın sesi geliyordu. Yanına ulaştığımda ilk ışık tuttuğumuzda Fatma Abla eşinin başını okşuyordu. Eşi vefat etmişti' dedi.
Fatma Turhan’ı kurtaran ekipte yer alan 14 yıllık maden işçisi Hasan Yolcu, kurtarma isteklerinin ağır basıp risk aldıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
'İçeriden girmemiz gerekiyordu ama ilk başta izin verilmedi. İçeriden girilmesinin riskli olduğunu söylediler. Dışarıdan ulaşılmasının çok zor olduğunu ve oradaki canlının bir an önce bize ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz için risk aldık. Madende çalıştığımız için zaten biz riski seviyoruz. Sürekli risk içerisinde çalışıyoruz.'
Allah hepinizden razı olsun bizde her afette hatırladığımız bu yiğitler için bu felaketten sonra kampanya yapalım. maddi anlamda da, analarının, ak sütü gibi, hak ettikleri ücretleri almalarını sağlamazsak bize de yazıklar olsun. Yaptıkları işlerin zorluk derecesine göre taban aylık verilsin her çalışana herkes için aynı asgari ücretmi olur. Kim kazanırsa kazansın seçimleri, iktidara baskı yapalım. Bana katılan var mı?
Belki de tepki alacağım bunu yazdığım için ama Türkiye'e İSG kültürünün oturmamasının en önemli sebeplerinden birisi de bu risk alanın takdir edilmesi. Mesela çalıştığın malzemeyi eldiven yerine çıplak elle tutmayı da bir aidiyet, işine adanmışlık olarak gören bir kafa yapımız var Risk almak her zaman takdir ediliyor. Şu kültürü tamamen oturtsak belki yaptığımız evler bile yıkılmamaya başlayacak.
Allah sizlerden razı olsun. Ayağınıza taş değmesin. Sizlerin daha önce orada olmanıza izin verilseydi imkan verilseydi daha kaç kişi daha kurtulabilirdi sorusu hep aklımı kurcalayacak?