Bugün 24 Kasım, Öğretmenler Günü. Öğretmenlik en kutsal meslekler arasında görülüyor. Ancak araştırmalara bakıldığında bu kutsallık sadece sözde kalıyor. 300 bin atanamayan öğretmenin olduğu Türkiye'de atanan ve görevde olan öğretmenlerinde sıkıntıları bitmiyor.
Eğitim sendikaları araştırma ve anket sonuçları yayınladı. Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-İş'in yaptığı '24 Kasım Öğretmenler Günü Anketi'ne göre sadece öğretmenler gününde hatırlanan öğretmenlerin yüzde 70'i öfkesini kontrol etmekte sorun yaşıyor, yüzde 60'ı mesleği bırakmayı düşünüyor, yüzde 75'i geçinemiyor...
Biz neden ilerleyemiyoruz diye merak ediyorsanız, bir öğretmenler gününde bu tür haberlerin altına yazılan yorumlara, bir de ramazan ayı gelince televizyonlarda beliren hocalara sorulan sorulara bakmanız yeterlidir...
''Öğretmenlik çok rahat, yarım gün, en çok tatil onlarda'' deniliyorsa neden öğretmenlerimizin %60'ı mesleği bırakmak istiyor. O kadar çocukla baş etmek zannedildiği kadar kolay değil. Bana komşum kızını getirmişti ''ablası az ders çalıştırsan'' diye tekrardan o çocuk da yoruldu ben de mümkün değil kız bir şey anlamıyor. Öğretmeni anlamıyor bunu boşlayayım da diyemez yıpranır tabii ki. Bir de öğretmenliği kazanmak kolay olmamalı sonra vasıfsız öğretmen mezun oluyor öğretmene güven de azalıyor. Öyle olunca mesleğin saygınlığı da kalmaz.
Ben istatistikler hakkında pek bir şey demeyeceğim ama bazı yorumlar öğretmenler hakkında olumsuz şeyler belirtmiş. Ben tam tersine olumlu şeyler yazacağım. Ortaokuldayken kendime olan özgüvenim düşüktü ve bu arada sırada sınıftan kopmama neden oluyordu. Ancak öğretmenlerim beni daima desteklediler. Başarılarımın arkasında durdular, devam ettirmemi sağladılar, ödüllendirdiler. Sonra liseye geçtim ve hayatımın en harika öğretmenleri ile tanıştım. Mesela geçen sene son sınıfken sınıf gürültülü diye ders çalışamıyorduk. Fizik hocamız bize kendi laboratuvarının anahtarını vermişti, gürultü olduğunde gelin çalışın diye. Kimya hocamız o gün dersi olmamasına rağmen, boş günü olmasına rağmen biz istedik diye arabasına atlayıp ders anlatmaya soru çözmeye gelmişti. Bir matematikçimiz vardı, bizimle daima ilgileniyor hatta whatssuptan bize motivasyon mesajları atıyordu. Ben her birine soru götürdüğümde veya derdimi paylaşmak istediğimde hepsi işlerini bir kenara bırakıp benimle ilgilendi.