Haritanın ortasında, Asya'dan Avrupa'ya bir kısrak başı gibi uzanan memleketi tespit edebildiniz mi?
Orası sizin doğduğunuz yer. İlk kez yürüdüğünüz, sokaklarında koştuğunuz, sinemaya gittiğiniz ülkeniz. İlk kez orada okula gittiniz, en iyi arkadaşlarınızın tamamı orada yaşıyor, ilk kez orada aşık oldunuz.
En sevdiğiniz filmleri, dinledikçe ağladığınız şarkıları, hayranlıktan bitap düştünüz kitapları orada okudunuz.
Orası eviniz.
Ve orası 2030 yılında kurak bir çöl olacak.
Bilime arkamızı dönebiliriz. Akla ve mantığa sırt çevirebiliriz. Kısır polemiklerin etkileyici debdebesi altında geleceğin hiç gelmeyeceğini düşünerek günlerimizi geçirebiliriz. O zaman yaşayacağımız ülke de bu yaptığımız hataların sonucunda nasıl bir yer olacaksa öyle bir yer olacak.
Bizim umursamazlığımız, kısa vadeli düşüncelerimiz, bencilliğimiz, birbirimize duyduğumuz öfke ve nefret nasıl bir ülkede yaşayacağımızı da belirleyecek.
Çok zaman da kalmadı, harekete geçmek içinse hala fırsat var.
Dünyanın en büyük klişesi bütün klişeler gibi bir gerçeği de imliyor, 'gelecek hakikaten bizim elimizde.'