İzmir Fuarı, ülkemizin en eski ve en kapsamlı ticari organizasyonu olarak kabul edilir. Ancak Fuar, İzmirliler için bir ticari organizasyon olmanın da ötesinde pek çok anlam ve duyguyu da barındırır. Fuar, İzmirliler için hareketli bir hayat, aile ile geçirilen keyifli zamanlar, eğlence ve adrenalin dolu bir gezinti, anıların tazelendiği nostaljik bir mekan ve büyük aşkların yeşerdiği, tarifsiz duyguların hayat bulduğu zamanlar demektir. İşte bu güzide organizasyonun 10 maddelik kısa tarihi:
Mustafa Kemal Atatürk’ün emri üzerine 17 Şubat 1923’te toplanan 1. İktisat Kongresi ile birlikte bir ticari ürünler sergisi düzenlenir. Bugün İkinci Kordon’da bulunan Hamparsumyan Binası’nda gerçekleştirilen sergide el tezgahları, küçük sanayi ürünleri, Uşak, Isparta, Kula ve Gördes halıları, yağlı ürünler, sabunlar, ayakkabı, pamuk, makarna, mobilya, unlu yiyecekler, deri ürünleri, kolonyalar, tarım araçları, helvalar, maden örnekleri, tuğla ve kiremitler, şaraplar, kereste ve tütün mamulleri gibi bir çok farklı ürün sergilenir.
İzmir Ticaret Odası’nın teklifi ve dönemin İzmir Valisi Kazım Dirik'in kararı ile Mithat Paşa Sanat Enstitüsü’nde “9 Eylül Mahalli Sergisi' adında bir sergi düzenlenir. 71 resmi kuruluşun yanı sıra 195 yerli firma ile Polonya, Almanya, Rusya, Amerika, İngiltere, İtalya, Fransa, İsviçre ve Macaristan’dan katılan 72 kuruluşun ürünlerinin sergilendiği bu organizasyon, 1. İzmir Enternasyonal Fuarı olarak kabul edilmektedir.
Panayıra 1933 senesine kadar ara verilmesinin sebebi, dünya çapında yaşanan ekonomik buhrandır.
Bugün, 3. İzmir Enternasyonal Fuarı Olarak bilinir.
Bu değişiklik, İzmir'in efsane belediye başkanı Behçet Uz sayesinde olur. Bugün fuar denilince ilk akla gelen yer olan Kültürpark, 1922 yılındaki Büyük Yangın’ın ardından adeta bir hayalet şehri andıran eski bir mahalledir. Yani bir başka deyişle Kültürpark, küllerinden doğan bir şehrin simgesi, hatta parlayan bir yıldızıdır.
Zaman içerisinde İzmirliler tarafından benimsenen ve adı kentle özdeşleştirilen fuar; gazinolarıyla, sergileriyle, tiyatrolarıyla, konserleriyle, palmiyeleriyle, yeşillikleriyle, heykelleriyle, lunaparkıyla, spor kompleksleriyle ve paraşüt kulesiyle kentin gözbebeği olur.
104 yabancı şirketin katıldığı 1937 yılı fuarında, 424 yerli kuruluş temsil edildi. Açılışı, zamanın İktisat Vekili Celâl Bayar yaptı.
Açılışı Ticaret Vekili Nazmi Topçuoğlu yapar. 30 Ağustos tarihinde Milli Piyango ilk kez fuarda çekilir. Fuara 243 yabancı, 463 yerli şirket katılır. Savaşa karşın 1941 yılında da fuar hazırlıkları eksiksiz gerçekleşir. 1942 fuarı ise sürmekte olan savaş gerekçesiyle hükümet kararı ile açılmaz. 1943 fuarı Başvekil Şükrü Saraçoğlu himayesinde gerçekleşir. Ziyaretçi sayısı 1 milyon kişiyi aşar. 1944, 1945, 1946 fuarları 'milli mahiyette' açılır. İzmir Enternasyonal Fuarı 1947 yılından itibaren kesintisiz ve giderek önem kazanarak devam eder.
Bölge ve ülke ekonomisine büyük katkısı olan İzmir Enternasyonal Fuarı, böylece 'Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi' sloganıyla ülke tanıtımında ve ikili ticari ilişkilerin gelişmesinde önemli bir işlev üstlenir.
Bunun yanı sıra, teknoloji ve yenilikçiliğin ön plana çıktığı sektörler olan otomotiv, elektrik, elektronik, iş makineleri, gıda ve ambalaj makineleri gibi uzmanlaşmaya dayalı faaliyet alanları, fuar etkinlikleri içinde ağırlıklı bir yer tutar.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun tanıttığı yeni yapılan fuar alanı Gaziemir'de yer alacak.