T24'ten Gökçer Tahincioğlu konuya ilişkin bir haberinde Ömer Ay’ın Almanya’dan iade edildikten sonraki savunmasına yer vermişti.
Tahincioğlu'nun aktardığına göre Ay, o dönemki savunmasında şunları söyledi:
“MHP’nin Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak öldürülmüştü. Gökhan Çirkin olarak tanıdığım Uğur Coşkun bana geldi, ‘Ömer abi, bakanımızı vurdular, Uşak’ta başkanımız öldürüldü. Biz de karşılık olarak bir şeyler yapalım’ dedi. Kendisini teskin etmeye, eylemin zararlı olacağını, hepimize zarar vereceğini anlatarak vazgeçirmeye çalıştım. Şeref Turan olarak tanıdığım Mehmet Onur Miman, bu göreve talip görünmüyordu ama Uğur Coşkun’un ona da aynı şekilde baskı yaptığını sanıyorum. Benim evimde oldukları bir akşam Uğur Coşkun aynı şekilde baskıya devam etti. Ben de kendilerine birer adet silah verdim. Kendilerine Zeki Tekiner’in komünist olduğunu söyledim. Sonraki gelişmeleri bilmiyorum. 15 gün kadar sonra dernekte olduğum sırada çocuklar geldiler, polisler derneği bastı ve Tekiner’in öldürüldüğünü öğrendim…
“Silahları Kızılırmak’a attım”
…Kendimi iki gence silah verdiğim için suçlu kabul ediyorum ancak onlardan gelen aşırı baskı ve isteğe dayanamayıp bu işe girdim. Pişmanım, benim inandığım ülkücülük ve Türk milliyetçiliğiyle bağdaşmayan böyle bir harekete istemeyerek de olsa katıldım.
…Sanıkları Kayseri’ye götürüşüm ve silahları alarak Kızılırmak’a atışım asla bir koruma, suç delillerini yok etme, sanıkları kanundan kaçırma maksadı taşımıyordu. Silahları atmakla ve kendilerine bir takım tavsiyelerde bulunmakla faydalı olacağımı ve caydırıcı rol oynayacağımı düşündüm. Sanıklar, bir gün bana gelerek Nevşehir’de bekara ev vermediklerini, benim aracı olmamı istediklerini söylediler. Ben de evi istedim, kiraladık…”
Tahincioğlu, Ay hakkındaki hükmün 'cinayete azmettirme'den kurulduğunu da belirterek mahkemenin gerekçeli kararına da yer vermişti:
'Karşıt görüşlülere karşı öldürme eylemi yapmakta kararlı olan asli failler [tetikçiler] Uğur Coşkun ve Mehmet Onur Miman’a, Av. Mehmet Zeki Tekiner’i hedef göstererek suçun işlenmesinden önce asli failin suç işleme kararını uygulamaya sürüklemiştir”
Kendini ifade ederken o sözcüklerin arasından cümlelerin arasından nasıl nefret dolu olduğunu anlayabiliyorum. "Yanında masum biri de öldürüldü." Diğeri masum değildi demek istiyor. "Zeki Tekiner, bugünün tabiriyle yerli ve milli insandır. Öyle Marksistliği, sosyalistliği yoktu." düşünce tarzına bakılacak olursak marxist olmak,sosyalist olmak ölüm sebebi imiş tamam 80lerde öyleydi ama bunu halen dile getiriyor ise vah vah.
tabut kurşunlamak ne lan. skeyim siyasetinizi.
Politika iğğğrenç bir şey, ya bu yönetim uzmanların eliyle yapılamaz mıydı? Nasıl mimar, mühendis işini yapıyorsa aynı şekilde olamaz mıydı? gereken sadece daha fazla denetim olurdu