Tatilinizi lüks bir yolcu gemisinde geçirmek çok heyecan verici bir deneyim gibi görünüyor değil mi? Eğlenceli etkinlikler, konforlu bir yolculuk ve daha birçok artısı var. Ancak, lüks yolcu gemilerinde tatil yapan kişilerin deneyimleri hayalleriyle pek uyuşmayabiliyor. Gelin beklenilen manzaralarla karşılaşılanlar arasındaki farklara bir göz atalım...
Birçoğumuz lüks bir gemide kendimizi büyük bir havuzun kenarında güneşlenirken hayal etmişizdir. Sakin ve sessiz bir şekilde kafasını dinlemeyi ve içeceğini yudumlarken güneşlenmeyi kim istemez ki?
Maalesef lüks yolcu gemilerindeki havuzların hayal edilenle hiçbir alakası olmuyor. Herkes havuz kenarında olmak istediğinden büyük bir kalabalık ve gürültü oluşuyor.
Yolcu gemisi broşürlerini gördüğümüzde, özellikle havuzlar ve lüks jakuziler bizi cezbediyor. Bir elimizde sevdiğimiz kitap, diğerinde bir kokteylle, etrafta kimse yokken jakuzide rahatlamayı hayal ediyoruz. Hem jakuzide ne kadar mükemmel fotoğraflar çekip sosyal medyada paylaşabileceğinizi bir düşünsenize!
Bir yolcu gemisinde huzur içinde jakuzinin keyfini çıkarmak istiyorsanız bunu sadece jakuzi odanızdaysa yapabilirsiniz. Tıpkı havuz gibi jakuzinin de sürekli dolu olacağını garanti edebilirsiniz. Sabahları, genellikle yaşlı insanlar olur ve öğlenleri aileler jakuzi kefi yapmaya gelirler. Sonra da eğlenmek isteyen büyük gruplar olacaktır. Yani jakuziyi boş bulmak pek kolay olmayabilir.
Hiç lüks bir yolcu gemisinde yolculuğa çıkmadıysanız odaların beş yıldızlı bir otel kadar lüks olduğunu düşünürsünüz. Birinci sınıf olanaklara ve muhteşem deniz manzarasına sahip lüks bir oda beklersiniz. Açıkçası, odalar bir yolcu gemisinden diğerine değişir. Odalardaki imkanlar gemiye ve odanın maliyetine bağlıdır.
Yolculuk yapan kişilerden gemilerdeki yatak odalarının pek de ihtişamlı olmadığını duyabilirsiniz. Yolcu gemileri dışarıdan muazzam görünürler ve öyledirler ama aynı zamanda yüzlerce yolcu gemidedir. Bu da tüm odaların yolcunun isteyebileceği kadar geniş olamayacağı anlamına gelir. Çoğu odanın okyanus manzarası bile yoktur.
Lüks bir yolcu gemisinde bir banyo hayal edin denilince çoğu kişinin aklına bu görüntüye benzer bir şey gelecektir. Dinlenmek için özel bir jakuziye sahip aydınlık bir odada deniz manzaralı pencerelerle çevrili olmayı hayal ediyoruz. Ne yazık ki çok az yolcu gemisi banyosu buna benziyor. Bu lüks seviyesi için bir yolcunun en pahalı yolcu gemisinde en pahalı odayı ödemeye hazır olması gerekir.
Çoğu yolcu, gemilerdeki banyoları rahatsız edici derecede küçük bulur. Küçük bir portal penceresi alırlarsa şanslı sayılırlar. Ancak manzara sorunlarının en küçüğü tabii. Böylesine sıkışık bir alanda yapmanız gereken her şeyi yapmak zordur.
Turlar bir gemi yolculuğunun en önemli özelliklerinden biri. Yolculuğa tüm zamanınızı gemide geçirmek için değil, çeşitli yerleri görmek ve kısa bir zaman diliminde olabildiğince eğlenmek için çıkarsınız. Bu nedenle, yolcu gemileri bir dizi limanda durur ve yolcularla turlar yapar veya gezmeleri için zaman verilir. Bu turlar reklamlarda oldukça heyecanlı ve zevkli görünür.
Hayal edilen turlarla gerçekleşenler pek birbirini tutmayabiliyor. Gidileceği söylenen yerler tanıtımda olduğu kadar ilgi çekici olmayabiliyor. Tabii, turlar gemiden gemiye değişse de genelde beklentiler pek karşılanmıyor. Turlara giderken kullanılan otobüslerde klima bile olmayabileceği ihtimalini aklınızda bulundurmanız gerekebilir.
Gemilerde akşam yemeklerinden sonra eğlence aktiviteleri yapılır. Bazı gemilerde ünlü sanatçılar konser verse de bu durum genelde en pahalı ve lüks olan yolculuklarda görülür. Konserler dışında sihir gösterileri ve komedi skeçleri oynanması gibi etkinlikler de olur.
Kabul edelim ki konseri veren sanatçı muhtemelen ünlü bir sanatçı olmayacak ve sevdiğiniz türde şarkıları dinleyip dinlemeyeceğinizi tahmin etmek de zor. Genelde müzik eğlencelerinde karaoke yapıldığını da belirtelim.
Bazı ülkelerdeki lüks gemilerde kumarhaneler olabiliyor. İnsanlar genelde Vegas'taki en iyi kumarhaneyle eşleşebilecek bir kumarhane bekliyorlar. Heyecanla kumarhaneye gittiklerindeyse karşılarına bekledikleri şey çıkmayabiliyor.
Odalar, dinlenme alanları ve ortak alanlar, teknenin içindeki alanın büyük çoğunluğunu kaplar. Bu nedenle kumarhaneye çok az yer kalır. Muhtemelen kumarhane oldukça küçük ve hayal edilenle alakası olmayan bir alan olacaktır.
Sıcak bir gecede, sevdiğiniz kişiyle güneşin ufukta batışını izlemekten daha romantik bir şey yoktur, değil mi? Bu sahne romantik filmlerde sık sık karşımıza çıkar ancak gerçekler pek filmlere benzemeyebilir.
Gerçekte yolcu gemisinde romantik bir an geçirmek mümkün değil. Çünkü güneşin batışını izleyebileceğiniz her yer ortak alan ve siz orada romantik olmaya çalışırken yanınızda selfie çekmeye çalışanlar, oyun oynayan çocuklar olacak ve geminin etkinlikleri devam edecek.
Yolcu gemilerinin genellikle kraliçe ve prenses gibi zarif isimleri vardır. Bu da geminin gösterişli olduğu hissini uyandırır. Ancak, gemilerin isimleri ne kadar zarif olursa gemi genellikle o kadar az gösterişli olabiliyor.
Tüm yolcu gemileri, broşürlerdeki kadar gösterişli görünmüyor. Normalde o kadar büyük değiller ve güneş ışığının beyaz güverteden mükemmel bir şekilde parladığı kıyılarda sürekli durmuyorlar. Tabii her gemi aynı değildir. Aradığınız gösterişte bir gemi de bulabilirsiniz. Ancak büyük olasılıkla fotoğrafta gördüğünüz gibi bir gemiyle karşılaşırsınız.
Filmlerde gemi yolculukları, arkadaşlar için mükemmel bir kaçamak ve yeni kişilerle tanışmak için ideal bir yer gibi görünüyor. Bize tatilin tadını çıkaran, güvertede oturup güzel kokteyller içen, havuz başında takılan ve harika anılar yaratan genç insanları gösteriyorlar. Biz de doğal olarak gemi yolculuklarında genç insanların olmasını bekliyoruz öyle değil mi?
Gemi yolculuklarında çizilen rota ve sunulan imkanlar yaş grubunun değişmesinde büyük etki gösterebiliyor.Araştırmanızı yapıp sizinle benzer yaş grubunda insanların olduğu bir yolculuğa çıkmak isteyebilirsiniz.
Genelde 5 yıldızlı bir geminin 5 yıldızlı bir otelle denk olduğunu düşünürüz. Bu yüzden de yemek salonunun büyük ve ihtişamlı olmasını yemeklerin de lüks otellerdekine benzemesini bekleriz.
Gerçekte, bir yolcu gemisinin büfesindeki ürün yelpazesi genellikle 5 yıldızlı otellerdeki kadar geniş olmaz. Sıralar oldukça uzun olur ve yemek salonu genelde bir kafeteryaya benzer.
Tatilde hava durumu çok önemlidir. Günün büyük çoğunluğunu dışarıda geçirdiğiniz bir gemi yolculuğunda iyi bir hava olmasını istersiniz. Gemiler ne kadar inanılmaz ve şirket ne kadar olağanüstü olursa olsun, sonunda her şey havaya bağlı. Korkunç hava, hayalinizdeki gemi yolculuğunu gerçekten mahvedebilir.
Seyir halindeyken bir fırtına gelirse dışarı çıkamazsınız. Ya odanızın içinde ya da gemi içindeki ortak alanlarda zaman geçirmek durumunda kalırsınız. Hava durumunu tahmin etmenin zor olduğunu ve beklenmeyen yağmur ve fırtınalarla karşılaşabileceğini aklınızda bulundurmalısınız.
Yolcu gemileri, sizi eğlendirmek için gemide birçok aktivite sunar. Havuz başında saatlerce oturup boş boş oturmaktan sıkılan biriyseniz, bu aktivitelere katılmak isteyebilirsiniz. Yolcu gemileri, su kayağı, sinemalar ve hatta kapalı hava dalışı gibi çeşitli aktiviteler sunabilir.
Gemideki aktiviteler çok pahalı olabilir ve çoğu zaman anında rezervasyonlar dolar. Bu yüzden, yolcuların önceden plan yapmaları gerekir. Aksi takdirde, karpuz oymacılığı gibi daha az popüler olan etkinliklere katılmaktan başka yapacak pek bir şey kalmaz.
Belki de bir gemi yolculuğunun en büyük faydası denizdeki yaşamı görme fırsatıdır. Yunusları ve köpek balıklarını kendi gözleriyle görmeyi kim istemez?
Bir yolcu, yolculuğunda büyüleyici balıklar görmeyi umuyorsa, büyük olasılıkla büyük bir hayal kırıklığı yaşayacaktır. Muhtemelen yunusların büyüleyici akrobasi gösterilerini görmeyeceklerdir. Gerçekten de, herhangi bir yeni karşılaşma yaşamaları pek olası değildir. Bir yolcu gemisinin güvertesinde yukarıdan, bir kişinin, bir deniz canlısının yüzeye çıktığını görmek için doğru zamanda doğru yerde olmak zordur.
Güzel bir sahilde güneşlenip berrak sularda yüzmek herkesin gemi yolculuğuna çıkarken istediği şeydir. Ancak gemi yolculuklarında bu hayali gerçekleştirmek pek mümkün olmayabilir.
Genelde gemiler sahillerde çok kısa süre dururlar ve zaman kısıtlamaları istediğiniz gibi sahilin keyfini çıkarmanıza müsaade etmez. Tüm yolcular aynı anda sahilde olacağından pek keyifli ve sakin bir sahille karşılaşmayabilirsiniz.
Gemi yolculuğuna çıkan her çiftin aklına meşhur 'Titanik' filmindeki bu anı yaşamak gelmiştir. Güneş batarken geminin güvertesinde bu anı yaşamayı hayal etmek güzel olsa da gerçekte pek de filmde görünenler yaşanmıyor maalesef.
Fotoğrafta göründüğü gibi, 'Titanik' sahnesi gerekte pek filmdekine benzemiyor. Sevgilinizle yine de o sahneyi canlandırmak isteseniz de gemiler artık Titanik gibi tasarlanmıyor. Arka planda bir sürü başka gezgin olmadan fotoğraf çekmek de çoğu zaman imkansız olabiliyor.
Çoğumuz gemi mürettebatı olmanın oldukça keyifli bir iş olduğunu varsayıyoruz. Mürettebatlar turlara katılıyor, harika manzaraları görüyor, farklı ülkeleri keşfediyorlar. Ancak gerçekte bu meslek pek hayal edilen gibi olmayabiliyor.
Yolcu odalarının ne kadar küçük olabileceğini açıkladık. Bu nedenle mürettebatın yaşam alanlarının daha da küçük olması şaşırtıcı olmamalı. Çoğu mürettebatın çalışmaktan manzarayı izlemeye veya turlara katılmaya da pek vakti olmuyor.
Gemide geçirilen zamanın yanında aslında yapılan turların rotası da gemi yolculuğunda büyük bir önem taşıyor. Broşürlerde gördüğümüz fotoğraflardaki yerlere gideceğimizi ve oradaki manzaraları göreceğimizi düşünüyoruz.
Tur destinasyonları genelde fotoğraflarda görüldüğü kadar güzel yerler olmayabiliyor. Gemiler bu tür yerlere yanaşamayacak kadar büyük olduğundan genellikle sizi harika, tenha deniz kıyılarına götürmeyebilirler.
Elinizde en sevdiğiniz içecek olmadan bir tatil tamamlanmaz. Güzel bardaklarda süslenmiş kokteyller ve hatta hindistan cevizinin içine koyulan içecekler hayal ediyoruz. Ayrıca, çok fazla içecek çeşidi olmasını ve istediğiniz her içeceği içebilmeyi de istiyoruz.
Gerçekte, içecekler beklediğimiz kadar etkileyici değil. Çeşit her zaman beklediğimizden daha az oluyor ve sunum da pek özenli olmayabiliyor. Çoğu yolcu gemisinde, içeceklerinizi self-servis bir bardan alırsınız ve bazı gemiler günün her saatinde içecek servisi de sunmayabilir.
Yolcu gemileri çok büyük olduğundan gemi durduğunda her zaman limana yanaşamayabilir. Durum böyle olunca yolcular küçük gruplar halinde gemiye bağlı teknelerle kıyıya taşınır. Hayalimizde bu tekne bir seferde bir avuç yolcuyu kıyıya çıkaran küçük, klas bir sürat teknesi olarak canlanıyor.
Gerçek şu ki, tekne muhtemelen şimdiye kadar beklediğiniz gibi çok daha az çekici bir görüntüye sahip. Yaklaşık 50 yolcuyla birlikte minik bir teknede kıyıya gitmek pek hayallerdeki kadar güzel olmayabilir.
Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...
İçeriği hazırlayan arkadaşın başına lüks yolcu gemisinde bişi gelmiş heralde
editör reis ömründe lüks gemi görmemişsin sanırım.
Bu içerikten sonra insan soğur ve lüks bir gemide tatil yapmak istemez😒