Lüksün son sınırına ulaştığı yerler konusunda birçok basma kalıp bilgiler ve söylentiler var. Bunların her birinin doğru olmadığını yıllar içerisinde görüyoruz. Biz de sizler için Sarcasm Web'den derlediğimiz bu içerikte Dubai'nin zengin görüntüsünün aslında o kadar da doğru olmadığını göstereceğiz. Hazırsanız, başlayalım! 👊
Göçmenleri de göz önünde bulundurunca, Dubai'de yoksul insan sayısının düşünüldüğünden çok daha fazla olduğunu söylemek mümkün. Bir işçinin maaşı 200-350 dolar arasında değişiyor. İletişim kurmak için gereken en hesaplı tarifeler 30 dolar civarında. Dubai'de hayat ise gerçekten çok pahalı. Birçok kişi başkalarıyla aynı yerde, küçük odalarda yaşıyor. Genellikle bir odada beş kişi kalıyor.
Göçmen ailelerin birçoğu çocukları memleketlerinde bırakıyor. Çünkü eğitim masraflarını karşılamak gerçekten çok zor. Devlet okulunda 11 yıllık bir eğitim yaklaşık olarak 100.000 dolar tutuyor. Üniversite ücretlerinden konuşmaya bile gerek yok. Dahası ciddi derecede sıcak hava çocukların gelişimini olumsuz etkiliyor. Dubai'de çocuklar zamanlarının birçoğunu klimalı odalarda geçiriyorlar.
Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri'ne bağlı bir şehirdir. Ayrıca başkent de değildir. Lakin şu an emirlikler arasında kalabalıklığı ile ünlü olanlardandır.
Alkol turistler ve Müslüman olmayanlar için mevcut. Satın almak için ise turist vizesine veya özel bir karta ihtiyacınız var. Hemen hemen her otelde alkollü içecekler tüketebilirsiniz. Genellikle gece hayatının aktif olduğu mekanlar otellerde bulunuyor ve Dubai'den 500'den fazla bulabilirsiniz.
Aslında mantık çok basit. Başka ülkelerden gelip de çalışma izni olmayanlar 30 gün içerisinde evlerine geri gönderiliyorlar. Bölgenin yerlileri ise kolaylıkla iş değiştirebiliyorlar. Çünkü halkın üniversite masrafları devlet tarafından karşılanıyor. Dolayısıyla dünyanın herhangi bir yerinde istedikleri eğitimi alabiliyorlar.
Nüfusun hızlı artışı, durmak bilmeyen inşaat sektörü, su kaynaklarının yetersizliği ve mimari yapılardan ötürü değiştirilen doğal alanlar varken Dubai'nin ekolojik olarak temiz bir şehir olduğundan bahsetmek çok da mümkün değil.
İlkbaharda ve yaz mevsiminde sıcaklık 48 dereceye kadar yükseliyor. Yüksek nem oranından ve sürekli gelen güneş ışınlarından bahsetmeyelim bile. Bu şehirde gökyüzü havadaki tozdan ötürü genellikle gri. Sonuçta çöl ikliminin hakim olduğu bir bölge olduğunu unutmamak gerekiyor.
Birleşik Arap Emirlikleri 1971 yılında bir araya geldi. Dolayısıyla Dubai de henüz çok genç bir şehir. Ayrıca finans, teknoloji ve turizm konusunda ilgileri üzerine çekmeye de devam ediyor.
Bütün dünya Dubai sokaklarında dolaşan lüks polis arabalarından konuşuyor. Pahalı Lamborghini ve Bentley arabalar yerine daha çok o kadar da pahalı olmayan Audi ve BMW marka arabalar görmek mümkün. Hatta Toyota bile var! Halkın büyük bir çoğunluğunun kullandığı spor arabaları göz önünde bulundurunca, polisin de süper hızlı birkaç araba kullanmak zorunda kalması aslında normal.
Teknoloji şehrin hemen hemen her yerinde büyük önem arz ediyor. Otobüs duraklarında ve bankamatiklerde klima görebilirsiniz. Robot polislerle karşılaşabilirsiniz. Fakat belli başlı küçük sistemlerin de sanki şehirde teknolojinin adı bile yokmuş gibi var olmadığını görebilirsiniz. Biraz bile sağanak yağış olsa bütün şehir alt üst olabilir. Bu arada her yerde kanalizasyon olmadığını da ekleyelim.
Vahşi egzotik hayvanların beslenmesi kanunlara aykırı bir hareket aslında. Eğer dışarıya bir çita veya aslan ile gezmeye çıkarsanız, 6 ay kadar hapis cezasına çarptırılabilirsiniz. Veya 2.700 dolar ile 138.000 dolar arası para cezası ödemek zorunda kalabilirsiniz. Dubai halkı genellikle evcil hayvan olarak kedi besliyor ve köpeklerden çok hoşlanmıyor.
Dubai'nin daha çok zıtlıklar şehri olduğunu söyleyebiliriz. 163 katlı gökdelenler, çok katlı villalar, apartmanlar ve tek katlı evlerin her birini görebilirsiniz. Şehrin dinamiği yükselirken, yerel halk daha çok komşu kültürünün olmadığı kişisel villalarda yaşamayı tercih ediyor.
Dubai'de yaşayanların %25'i Hintlilerdir. Yerel halkın oranı ise yalnızca %9. Hintlilerden sonra nüfusun çoğunluğunu Pakistan ve Bangladeş halkı oluşturuyor. Bu insanlar genellikle fabrikaların inşaat alanlarında çalışıyorlar. Dubai nüfusunun %91'ini diğer ülkelerden gelenler oluşturuyor.
Petrol üretiminden de önce Dubai'de yaşayanlar inci avcılığı yapmaya başlamışlardı. Bu işi de gayet güzel bir şekilde başardıkları söylenebilir. Genellikle Dubai'deki inciler Basra Körfezi'nden çıkarılır. Dolayısıyla fazlasıyla pahalı ve değeri yüksektir. Dubai'de hemen hemen her kültür merkezinde ve müzede incinin bambaşka bir yer vardır.
"Hiçbir müslüman ülkede orta seviye yoktur." (Güya müslümanlık paylaşmayı emreder...) Ya çok zengin vardır, ya da fakirlikten sürünen vardır. Bir tek Türkiyemiz istisna idi, o da arap ülkesi olma yolunda ilerliyor... Hadi bakalım...
Ne kadar abartmayı seviyorlar.Giden ya da yaşayan bilir.Tamamen hiyerarşik ,yeni çağın feodalitesinin olduğu bir yer.Bangladeş,Hintliler en kötü grup.Genellikle inşaat işlerinde falan.Sonra filipinler,endonezya falan var.Satış danışmanı ,bakıcılık.Avrupa ve Amerika'dan gelen kısım var.Yönetici kısım.Sonra oranın yerlileri.Ve abartmadan söylüyorum,oranın yerlileri size köpekmiş gibi bakıyor.Yine batılıysanız iyi de,diğerleri berbat durumda.İnsanı görmemiş,kaba.Kadınları gerçekten bir işe yaramaz.Fazla paradan ne yapacaklarını şaşırıyorlar.Hava cehennem gibi.Dışarıda da inanılmaz bir nem var.Yani kısa dönemde çalışmak için,para kazanmak için tamam ancak çok da iyi bir yer olduğunu söyleyemeyeceğim.Ancak şu da var,Emirlik kendi vatandaşını her şeyden üstün tutuyor.İki vatandaş evlendiği zaman evini falan bile veriyor...Ama nereye kadar?Birleşik Arap Emirlikleri orta doğunun gizli kanseri.Yavaş yavaş ortaya çıkıyor zaten
editör önce demişsin eğitim çok pahalı üniversite ücreti ateş pahası sonra da halkın üniversite ücretlerini devlet karşılıyo