Gidenlerin dönmek istemediği; mimarisi, tarihi ve kültürüyle görenleri büyüleyen bir şehir Londra. BuzzFeed'den derlediğimiz aktiviteler ile daha da çok seveceksiniz bu şehri!
Gidenlerin dönmek istemediği; mimarisi, tarihi ve kültürüyle görenleri büyüleyen bir şehir Londra. BuzzFeed'den derlediğimiz aktiviteler ile daha da çok seveceksiniz bu şehri!
Bu dondurmalar balık şeklinde kornetlerde geliyor. (diğer adıyla taiyaki) Çok lezzetliler ve tam Instagram'lıklar. Fiyatı 3 pound ve yıl boyu çalışan restorandan satın alabilirsiniz. Yeri de Chinatown'da.
Londra'nın neredeyse her yerinde bulunan çatı katlarında kült filmleri gösteriyorlar. Harika bir de barı ve yemek standları bulunuyor. Gün batımında sevdiğiniz filmleri izlemek ve çatıdan Londra manzaralarına hayran kalmak hoşunuza gidecek diye umuyoruz. Fiyatı 15 pound olan bu aktivite yaz boyunca belli tarihlerde yapılıyor, o yüzden sayfalarını kontrol edin deriz!
Londra'nın uzmanlarıyla hem lezzetli hem tarihi tatlı mekanlarını keşfediyorsunuz. Soho ve Covent Garden'da birkaç saatlik tura katılıp farklı tatlar deniyorsunuz. Bu yerleri tanımak için de güzel bir fırsat. Ancak fiyatı biraz fazla, 39 pound. Bu turlar yıl boyu yapılıyor, ancak erken rezervasyon yaptırıp biletleri önceden almanız gerekiyor.
Restoranın içinde bulunan minik bahçe ve saksılarda yetiştirdikleri taze meyve sebzelerden yapılan yemekleri kesinlikle denemelisiniz. Alkolsüz kokteyller 5 pounddan, alkollü kokteyller ve yemekler de 6.5 pounddan başlıyor. Bu restoranda Gordon Ramsay'in imzası var. Yaz sonuna kadar hizmet vermeye devam edecek ancak rezervasyon yaptırmanız gerekli. Restoran St Paul's'da bulunuyor.
Italicus adındaki alkollü içki gül ve bergamot içeriyor. Tadı da alkol tadıyla karışık gül ve çay gibi. The Sanderson da sırf bu içki için özel bir menü hazırladı, yazın zevkle oturacağınız muazzam bir de terasları var. İçkiler 10 pounddan başlıyor. Mekan Soho'da bulunmakta ve yaz sonuna kadar her salı bu menüyü sunuyorlar.
Müthiş tadının yanı sıra biraz pahalı bu dondurma. Tam 6 pound. Ancak verdiğiniz paraya değdiğini hemen anlayacaksınız. Belgravia'da bulunan mekanda yaz sonuna kadar bu dondurmadan yiyebilirsiniz.
Botlarda alkol içmek epey zevkli oluyor şimdi. Öğleden sonranızı güzel geçirmek istiyorsanız denemenizi tavsiye ederiz. Turu anlatalım şimdi, sürat teknesine biniyorsunuz, nehir boyu bir yolculuk yapıyorsunuz. Tabii bu sırada birçok yer görüp keşfediyorsunuz. Fiyatı 39.5 pound olsa da, nehirde roller coastera binmiş gibi hissedeceksiniz. Waterloo'da yakalayabileceğiniz bu teknelerin kalkış saatleri değişiyor.
Çoğu insanın haberi olmadığı bir hazine diyebiliriz. Eskiden, zengin bir tüccarın ilginç bulduğu her şeyi yerleştirdiği bir evmiş. Bir sürü değişik enstrümanla dolu. Alt katta bir akvaryumu, muazzam bir bahçesi ve evcil hayvan çiftliği bulunmakta. Yalnızca bahçe için bile gidilir, çok da kalabalık olmuyor. Her gün 10:00 ile 17:30 arası açık. Bilmeyenler için söyleyelim, İngiltere'de müzelerin tamamı ücretsiz, bundan ötürü tek tercihiniz Horniman Müzesi olmasın. Akvaryuma girmek isteyenleriniz 4 poundluk ücreti ödemek zorunda. Yeri de Forest Hill.
Harika bir terasları var. Sanırsak Londra'nın ilk spor salonuymuş bu bina. Bu yüzden de tüm tasarımı bunun üzerine. Masalarda sahte çim bile var. Piknik servisi paylaşmanız için üç sandviç, cips, badem ezmesi, Bavyera'ya özgü çörekler, güneş gözlükleri ve şişe açacaklarıyla geliyor. Ha bir de koca bir şişe Alman şarabı. Kişi başı bir kadeh şarap isterseniz 48 pound, şişe isterseniz 64 pound ödüyorsunuz. Pahalı gelse de piknik 2 kişilik. Yani kişi başı 32 pound. Bir şişe şarabı ve o kadar yemeği düşününce çok da kötü değil. 10 Eylül'e kadar gidebilirsiniz ve King's Cross'ta bulunuyor. Rezervasyon yaptırmayı unutmayın!
The Black Cat ekibi harika şovlar sunuyor. Bu yaz Underbelly'de gösteri yapacaklar ki bunun için Londra'daki en uygun yerlerden biri diyebiliriz. Gösteri, nostaljik Montmartre ve Belle Epoque dönemi Paris eğlencelerinden esinlenmiş. Biletler satışa sunulduktan çok kısa bir süre içinde bitiyor bu yüzden elinizi çabuk tutmanız gerekiyor. Fiyatı 22.5 pound ve gösteri 22 Eylül'e kadar devam edecek. Bulunduğu yer ise South Bank.
The Hyde Bar, Royal Park Hotel'de yeni açılan bir mekan. Hyde Park'ın tam karşısında yer alan otelin içinde sıcak ve huzurlu bir ortam var. Kokteyller de epey güçlü, bu yüzden 14 pounddan başlayan fiyatları göze almanız gerekecek. Paddington'da bulunan otel her gün açık.
Cin seviyorsanız bu etkinlik tam size göre. Sipsmith cini de bulunmakta. Aynı zamanda Gingerline, yani kimsenin önceden bilmediği yerlerde bir anda beliren yemek mekanlarının arkasındaki grup. Gerçekten çok gizli, bu yüzden içerisinin nasıl göründüğüne dair hiçbir fotoğraf yok. Fiyatı 52.5 pound olan bu yemek deneyimine denk gelirseniz sakın kaçırmayın!
Chelsea'de sessiz bir sokakta inci gibi saklanan bu mekanın risottoları özellikle muazzam. 6 pounddan başlayan yemek fiyatlarıyla pazartesiden cumaya 12:00-15:00, 17:00- 22:00 arası, cumartesileri 12:00-22:00 arası ve pazarları 12:00-21:00 arası çalışıyor.
Köpüklü kırmızı şarabı daha önce duydunuz mu bilemiyoruz, ancak İngiltere'de köpüklü şarap fazlasıyla yaygın. Merak etmeyin, leziz. Fiz'de her türlü şarap bulunuyor, yani illa köpüklü kırmızı şarap içeceksiniz diye bir şey yok. Bir kadehi 4.5 pound, hem bütçeye de uygun. Mekan Soho'da yer alıyor ve Ağustos sonuna kadar hizmet vermeye devam edecek.
The Savoy'un epey süslü kafesi Melba. Yaza özel çıkardıkları dondurmalı eklerde normal krema yerine dondurma bulunuyor. Kendi eklerinizi yapabilirsiniz, üzerine konulacak sosları, dondurma çeşitlerini kendiniz belirleyebilirsiniz. The Strand'deki kafede bir eklerin fiyatı 4.95 pound, ki çok da pahalı değil. Sadece yazın değil, yılın her ayı tavsiye ederiz!
Yani her şeyden öte, müzeleri gezmenizi tavsiye ederiz!
yolum genelde londraya düşer
"Bilmeyenler için söyleyelim" ile başlayan cümledeki "müzelerin tamamı" ücretsiz ifadesi için: Birleşik Krallık'ta ulusal nitelikli müze ve galerilerin çoğu ücretsiz olup, süreli sergiler için ücret alınabilir. Özel ve şahıs müzeleri ise zaten ücretlidir. "Tamamı değil, pek çoğu ücretsizdir" demek daha doğru olur.
Büyük Britanya'nın turizm ile ilgili sunduğu en güzel imkan, Dünyaca ünlü tüm devlet müzelerinin ücretsiz olması ( British, Victoria & Albert, Natural History, Natural Science, National Gallery, Tate Modern, London Science, National Museum of Scotland ve daha onlarcası ) . Ayrıca bu müzeler görüp görebileceğiniz en interaktif müzeler. Çocuklar, gençler, yetişkinler için onlarca oyunlar ve eserleri daha iyi anlamaya ve tanımaya yarayan uygulamalar var. Gerçekten müzecilik anlamında ülkemizin potansiyeline ulaşmak istiyorsa bu ülkeden biraz ders almalı.