BBC Türkçe'nin aktardığına göre emniyet güçleri Kovid-19 kısıtlamaları sebebiyle eylemin yapılmamasını istemişti. Yüzlerce kadın ise cinayeti protesto etmek için Everard'ın kaybolduğu Londra'nın Clapham bölgesinde toplandı.
Kalabalığa dağılmaları uyarısında bulunan polis daha sonra konuşma yapan kadınları fiziki güç kullanarak engelledi.
Twitter'da paylaşılan videolarda müdahale edilen bazı kadınların polis minibüslerine bindirildiği görüldü.
İçişleri Bakanı Priti Patel yaşananları 'üzücü' olarak nitelendirdi ve Londra Emniyeti'nden olayla ilgili geniş bir rapor istediğini aktardı.
Görüntülerin 'kabul edilemez' olduğunu belirten Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan ise 'Polisin Kovid kurallarını uygulama sorumluluğu var, ancak görüntülerden görüyorum ki müdahale ne uygun ne de orantılıydı' dedi.
Polis, Twitter'da yaptığı paylaşımda eylemin Kovid-19 salgını sebebiyle 'güvensiz' olduğunu duyurdu ve kadınları evlerine dönmeye çağırdı.
İşçi Partisi'nin Kadınlar ve Eşitliklerden Sorumlu Gölge Bakanı Charlotte Nichols, Twitter'da yaptığı paylaşımda, 'Polis anma eylemini durdurmak için gösterdiği çabayı, eylemin Kovid-19 için uygun olmasına harcasaydı şu anda hepimiz daha iyi bir yerde olurduk' ifadelerini kullandı.
Öte yandan polisin kadın cinayetini protesto eden kadınlara yönelik müdahalesi sosyal medyada da tepkilere sebep oldu.
Aktivist Ash Sarkar, yaşananlar için 'Utanç verici' dedi.
Women's Equality Party (Kadınların Eşitlik Partisi) Twitter'da yaptığı paylaşımda, polisin ve belediyenin eylemi daha güvenilir hale getirmek için kadınlarla birlikte çalışmak yerine daha fazla şiddeti tercih ettiğini söyledi.
33 yaşındaki Sarah Everard adındaki kadın, 3 Mart akşamı Clapham'da arkadaşının evinden çıkıp kendi evine giderken kaybolmuştu.
Londra yakınındaki Kent'te, 10 Mart'ta bulunan insan kalıntılarının Everard'a ait olduğu tespit edilmişti.
Kaçırma ve öldürme olayıyla ilgili polis memuru Wayne Couzens, 13 Mart'ta çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
Everard cinayeti, ülkede sokakların ne kadar güvenli olduğu tartışmasını başlatırken, kadınlar sosyal medyadan korkularını ve yaşadıklarını dile getirmişti.
Akşam saatlerinde sokakta kendilerini güvende hissetmediklerini ancak taksiye de binmeye korktuklarını ifade eden bazı kullanıcılar, taksi ya da Uber gibi internet tabanlı uygulamaları kullanırken, plakanın fotoğrafını çekip arkadaşlarına veya ailelerine gönderdiklerini, canlı konumlarını paylaştıklarını yazmıştı.
Bu arada muhalefet, son bir yılda 118 kadının öldürüldüğüne işaret ederek, hükümetin daha sert tedbirler almasını istemişti.
BBC Türkçe ve AA
bütün avrupaa ülkelerinde aşırı sağ yükselişe geçiyor. lgbt feminizm ve zenci propagandaları insanları sıkmaya başladı artık. insanlar bunlara karşı duruyor son zamanlarda. bu kadar basit bir olay. sen her filmde dizide sosyal medyada sürekli zenci eşcinsel ve feminizm pompalarsan insanlar bundan nefret etmeye başlar. devletlerin artık bu sjw denilen kanser kitleyi baskılaması lazım.
Korona gerçekten de tüm dünyada otoriterleşmeyi tetiklemiş.
Kadın cinayetleri her yerde