Avrupa maçlarında rakibiniz grubun zayıf ekibi değilse beraberliği bir kazanç olarak görebilirsiniz ama bu öyle bir maç olmadı.Siyah Beyazlı takım, maçın tamamında kazanabilecek görünümde olan taraftı....
Avrupa maçlarında rakibiniz grubun zayıf ekibi değilse beraberliği bir kazanç olarak görebilirsiniz ama bu öyle bir maç olmadı.Siyah Beyazlı takım, maçın tamamında kazanabilecek görünümde olan taraftı....
Al sana, ver bana... At ileri, vur geri!... Beşiktaş’ın kararsız, amaçsız, dağınık, bin pasla oynadığı vıdı vıdı futbolunun özeti bu. Lokomotiv Moskova’nın tehdit eden baskısını ilk on dakikada atlatan Beşiktaş oyunun ortağı olduğunu göstermeye başladı. Dahası bu oyunda söyleyecek sözü de olmalıydı....
Rusya merkezli TASS Haber Ajansı, maçtan önce 7000’e yakın Beşiktaş taraftarının statta olacağı haberini geçti. Santradan hemen önce de birçok Lokomotiv taraftarı şakayla karışık “Moskova’daki Beşiktaş taraftarı sayısı, bizim ezeli rakip Dinamo’nun Moskova’daki taraftar sayısından fazla” diyorlarmış....
Ligin vasat seviyesi nedeniyle oyununu geliştirmekte hayli zaman kaybeden Şenol Güneş’in Beşiktaş’ı, dün akşam ilk 10 dakikayı atlattıktan sonra ‘duruma el koyar’ gibi oldu!.. Bunu yaparken de iki kenarı Töre ve Quaresma’dan hatırı sayılır katkılar aldıysa bunu ‘besleyici üçlü’ Atiba, Oğuzhan ve Sosa’ya borçluydu...
Beşiktaş Antalya güneşinden önce Sibirya soğuğunda Avrupa mücadelesine çıkarken Şenol Güneş, Sosa, Oğuzhan, Töre ve Quaresma gibi teknik kapasiteleri yüksek dört oyuncuyu aynı anda sahaya sürdü. Lokomotiv Moskova gibi kendi sahasındaki 7 maçta 5 galibiyet almış bir rakibi düşününce cesur bir tercihti bu…
Şenol Güneş'in tercih ettiği 11 aslında Beşiktaş'ın klasik düzeni diyebiliriz... Sadece sol kenarda bir tercih yapıp Tosic yerine İsmail'i oynattı. Kadro beklenen kadrosuydu belki ama ilk yarı beklenen gibi olmadı. Ne Beşiktaş deplasmanda oynaması gerektiği gibiydi, ne de Lokomotiv Moskova bir iç saha temposu yakalayabildi....
Şenol Güneş, Moskova'da şimdiye kadarki en ofansif 11'ini sahaya sürdü. Bu kadro sahaya galibiyet için çıktığının en açık göstergesiydi. İlk yarı her iki takım oyunu orta sahaya sıkıştırdı. O kadar kontrollü ve dikkatliydiler ki birbirlerinin hatasını beklediler....