Kız arkadaşıyla öpüştüğü iddiasıyla okul müdürü tarafından azarlandığı için okulun balkonundan atlayıp felç kalan Hamza İpek’in davasında, 1.7 milyon TL’lik tazminat kararı için MEB, istinaf başvurusunda bulundu. Bakanlık başvurusunda, yaşanılan olayı “üzücü” olarak nitelendirerek, “İdaremizin herhangi bir kusuru bulunmamaktadır” dedi.
Hatay’da 2015 yılında kız arkadaşıyla öpüştüğü iddia edilen Hamza İpek, okul müdürü tarafından odasına çağırılıp azarlanmıştı.
İpek daha sonra okulun balkonundan atlayıp felç kalmıştı.
Yaşanan olayla ilgili Hatay 1. İdare Mahkemesi, okul yönetiminin kusurlu olduğu tespitini yaptı.
Mesut Hasan Benli'nin Hürriyet'teki haberine göre Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı’na yapılan başvuruda, idare mahkemesinin hükmettiği maddi ve manevi tazminat kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürüldü.
Bakanlık dava dilekçesinde özetle şu değerlendirmelerde bulundu:
“Burada Hamza İpek’in bizzat kendi iradesiyle bir anlık fevri hareketiyle üzücü olayın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Ayrıca Kırıkhan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmasında idaremiz çalışanlarının kusurlu olmadıkları tespit edilmiştir. Okul idaresince yapılan bu tür görüşmelerin öğrencilerin yapabilecekleri yanlış davranışlara karşı önlem almak için olacağı değerlendirilmelidir.
Dava konusu olayın araştırıldığı incelendiği idaremiz müfettişlerince hazırlanmış iki rapor bulunmaktadır. İdaremiz müfettişlerince hazırlanan ilk raporda da idaremizin herhangi bir kusuru olmadığı tespit edilmiştir. Buna rağmen olaydan yaklaşık bir yıl sonra yeniden yapılan bir inceleme/soruşturma raporunun tek referans alınarak hizmet kusurunun tespit edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Söz konusu olayda hizmet kusuruna neden oldukları düşünülen okul müdürü Ayşe Ersoy ve öğretmen Nevin Ayan’ın ifadelerine başvurulması ve davanın ihbar edilerek, davaya katılmalarının sağlanması gerekirdi. Davacı Hamza İpek’in kendi iradesiyle ve bir anlık duygu karmaşasıyla gerçekleştirmiş olduğu intihar eylemi ve bu olay neticesinde kalıcı sağlık problemleri yaşamasında idaremizin herhangi bir kusuru veya ihmali bulunmamaktadır.”
18 Eylül 2020’de Hürriyet’e konuşan Hamza İpek, tek isteğinin yürümek olduğunu söyleyerek şöyle konuşmuştu:
“Yürüyebilmem için kök hücre nakli gerekiyor. Tedavim için ciddi paralar talep ediliyor. Ailem yoksul, bunu karşılayabilecek durumda değil. Uzun süre yatmamdan dolayı artık vücudumda yatak yaraları oluşmaya başladı. Mahkemenin verdiği tazminat miktarı beni ilgilendirmiyor. Ben sadece yürümek istiyorum. Ayağımda 5 TL’lik bir ayakkabı olsun ama ayaklarım yere bassın ve ben yürüyebileyim.”
Açıkcası burada bir hata göremedim ... ne yapsalardı aferin oğlum iyi yaptın mı deselermiş ... okul bir eğitim yeridir bu tarz aşırılıklara göz yumulamaz sosyal yaşamında kimin ne yaptığı ailesini ilgilendirir ama okul velilerin çocuklarını güvenerek emanet etmek zorunda kaldığı bir kurumdur... kaldı ki şahıs zayıf iradeli davranmış hayatta insanın başına neler geliyor en küçük olumsuz durumda balkondan atlanılsaydı insanlık bir mil öteye gidemezdi ... hayallerini filan çalmamışlar resmen kendi kendine lades demiş ... bir iftiraya kurban gittiyse bile durup bunun aklanması için savaşmalıydı ...
Idare belki ağır konuştu ya da konuşmadı lakin şu an günümüz ergenleri cidden saçma bir psikoloji icindeler. Bizi hocalar sebebsiz yere çok döverdi , yilmazdik aglamazdik bile ama şu an bir laf dense hemen psikolojim bozuldu. Zaten okullarda binlerce psikopat var bu parayı duyan en ufak laf söylemede intihar edecektir.
Müdür atsaydı, tamam helal olsun o parayı alsın derdik, (müdürü hem işten hem hapse atsınlar) ama kendi atlamış denyo. Tamam öpüşmüş bi halt yemişin, ye fırçanı otur. Hem kendi atlayıp hem de tazminat nedir ulan? Kaç kişinin hakkı var o parada. Zaten ülke “baş”tan aşşa hırsız dolu :@ bi de seni mi çekelim? Atlamasaydın!