Antalya'da yaşayan lise öğrencisi H. M. K. (17) üniversite sınavı stresi nedeniyle özel bir hastaneye başvurdu. İddiaya göre, doktorun verdiği ilacın yan etkisi sonucu vücudunda kabarma ve morluklar oluştu, görme yetisini kaybetti. Genç kız yoğun bakımda yaşam savaşı verirken, İl Sağlık Müdürlüğü olayla ilgili inceleme başlattı.
Beden eğtimi öğretmeni Burcu S.'nin 3 çocuğundan biri olan sağlık meslek lisesi öğrencisi H.M.K. üniversite sınavına hazırlandığı dönemde kaygı yaşamaya başladı. Sınav stresi nedeniyle uyku düzeni bozulan ve panik atak geçiren liseliyi annesi 20 gün önce özel bir hastanedeki psikiyatri uzmanı O.E.'ye muayene ettirdi.
Genç kıza 'bipolar duygulanım bozukluğu ve uyum bozukluğu' teşhisi koyan doktor O.E., ilaçlı tedavi önerdi. Reçete yazan O.E., ilaç dozunun düzenli olarak artırılacağını söyledi.
Eczaneden aldıkları ilacı söylenen dozda kullanıp, daha sonra artıran H.M.K'nin vücudunda, bir süre sonra kızamık benzeri kabarcıklar ve morluklar oluştu. Geçen hafta bir anda tüm vücudu kabarıp su toplayan genç kız, hastaneye götürüldü.
Burada yapılan ilk müdahalenin ardından liseli gence 'Stevens Johnson Sendromu' (Cilt ve mukoza zarının ilaç veya enfeksiyona karşı ciddi şekilde reaksiyon gösterdiği nadir görülen ciddi bir rahatsızlık) teşhisi konuldu. H.M.K. yoğun bakıma alınırken, annesi Burcu S'ye kullanılan ilacın yan etki yaptığı ve kızının vücudunda ikinci derece yanığa neden olduğu söylendi.
Anne Burcu S. bir yandan yoğun bakımda yatan kızının tedavisini takip ederken, diğer yandan O.E.'nin görev yaptığı hastanenin yetkilileriyle görüştü. Kendisine ilacın yan etkilerine ilişkin bilgi verilmediğini öne süren anne Burcu S., hastane yönetimi ile psikiyatrist O.E.'yi Sağlık Bakanlığı'na şikayet etti.
Burcu S. gözyaşları içinde şöyle konuştu:
“Hayati tehlikesi var. Yanık, iç organlarına kadar geldi. Her gün ağlıyorum. Gözlerini kaybetti, şu an görmüyor. Her gün kitap okuyorum kızıma. Sadece eliyle tepki veriyor. Dudaklarının her yeri yara, yemek yiyemiyor ve mamayla besleniyor. Çocuğumun karnesini bile alamadım. Tedavi süreci çok uzun. Üç, altı ay arasında tedavisi devam edecek. Kızım ambulans hemşiresi olacaktı, hayalleri vardı.'
Burcu S. kızının yeniden ayağa kalkıp iyileşmesi için sevenlerinden dua istedi. Ayrıca kızını yoğun bakımdaki yatağında videoya kaydetti. Videoda, annesinin 'Nasılsın?' diye sorduğu genç kız, 'İyiyim, yatacağız kalkacağız iyileşeceğim, yanınıza geleceğim. Hepinizi çok seviyorum' yanıtını veriyor.
Sağlık İl Müdürü Ünal Hülür ise şikayetin kendilerine ulaştığını belirterek, 'Konuyla ilgili müdürlük olarak inceleme başlattık' dedi.
Ben de üniversite sınavına hazırlanıyorum, fen lisesi öğrencisiyim... Türkçe netlerim matematikten iyi geldiği için daha bu sabah azar işittim. Pardon, kendi öz "babam" beni yılın sonunda kapının önüne koymakla tehtid etti. Biz ne yapalım? Nereye gidelim? Sanki okullarda çok matah bir eğitim veriliyormuş, çok mükemmel bir müfredat programları varmış gibi köpek gibi çalıştırıyorlar bizi. Öğretmenlerimizden, "ailemizden" at muamelesi görüyoruz. Kaybedersek kumarda para kaybetmiş gibi deliren bağımlılarla uğraşıyoruz bir yandan, bir yandan da dağ gibi konuları yetiştirmeye uğraşıyoruz, o da yetmiyor gibi bir sayfalık sorulardan oluşan 120 soruluk bir sınavı bizden soru başına 1 dakika vererek çözmemizi istiyorlar. Bu işin içinde hile yok mu peki, adil ilerliyor mu gerçekten? Ülke sadece bir bok çukuru. Beyin göçü beyin göçü diye geziyorsunuz sonra, yetenekli, keman çalan bir kız almanya vatandaşı olma hayali kurduğunu söyleyince hayır diyorsunuz sonra...
1- Psikolojik sorunda psikiyatra gitmeyin. Psikologa gidin. Psikiyatri servisleri sağlam adama "akıl hastası" muamelesi yapılan yerler. Çok az tanıdığım Psikiyatrlar, psikologlara yönlendiriyor. 2- İlacın dozunu niye artırıyorsunuz? Kendi kafanıza göre mi? Doktora göre mi? Ayrıca ota boka ilaç alınır mı hiç? 3- İnsanları bu denli strese sokan sisteme de ben sokayım.
Sınav hayati derecede önemli çünkü. Başaramazsa hayatı, geleceği, her şeyi sona erer. Böyle sistemin...