Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partilerinin Meclis'teki grup toplantısında konuştu. HDP'de ise konuklar salona alınmadığı için parti sözcüsü Bilgen boş salona konuştu. Liderlerin bu haftaki ana gündemi yeni anayasa ve AB ilişkileriydi.
Açıklamalardan öne çıkanları derledik.
Her hafta olduğu gibi grup toplantısı kürsüsüne ilk Bahçeli çıktı.
MHP lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB ile müzakerelere ilişkin 'referandum' önerisiyle ilgili konuştu. Bahçeli, 'Avrupa Birliği’nin sistematik gözdağlarına eyvallah edeceğimiz yoktur, müracaat halinde milletin vereceği karar kesin hükümdür ve herkes için bağlayıcıdır' dedi ve ekledi:
'Şayet AB süreci uzayacak, müzakereler sudan bahanelerle kesintiye uğrayıp kızağa alınacaksa milletin onurunu savunmak her vatanseverin seçeneği olmalıdır. Türkiye gerekirse kendi yağında kavrulacak, kimseye el açmayacaktır.'
Bahçeli, AKP'nin yeni anayasa ile ilgili hazırlık metninin kendilerine iletildiğini açıkladı ve 'Parti olarak söz konusu metin üzerindeki çalışmalarımızı çok dikkatli, çok detaylı ve kılı kırk yaran bir değerlendirmeyle yapıyoruz. Katıldığımız ve katılmadığımız maddeleri tek tek belirliyoruz' dedi. MHP lideri, iki parti arasında komisyon oluşturulacağını söyledi.
Komisyonun ardından mutabık kaldıkları değişiklik önerilerini süratle Meclis'e getirmeyi umduklarını ifade eden Bahçeli, CHP'ye de bir çağrıda bulundu:
'Bu süreçte CHP naz etmemeli, kapris yapmamalı, geri duymamalıdır. Başbakan'a kapıları açıksa ki öyle söylüyorlar, teklifi bir de biz görelim diyorlarsa buyursunlar kafa kafaya, el ele, omuz omuza, gönül gönüle fiili açmazı giderelim. Milletimizin sorunlarına beraberce eğilelim. Gelin Türkiye’yi kamburlarından birlikte kurtaralım.'
Grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, AKP tarafından kendilerine iletilen metinde Cumhurbaşkanı mı Başkan ifadesi mi geçtiğine yönelik bir soruya, 'Cumhurbaşkanı olarak geçiyor' dedi.
Bahçeli'nin ardından Yıldırım konuştu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 'rejim' eleştirilerine yanıt yanıt veren Başbakan Binali Yıldırım, 'Rejim tartışması 1923’te bitti. Cumhuriyet’i tartışan yok. Olsa da önce karşısına AK Parti çıkar. Rejimi değil anayasayı değiştirmek istiyoruz' dedi, ekledi:
'Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki 'kapımız açık'. Biz kapıyı hiç kapalı tutmadık, bizim kapımız da açık. Tren kalkmadan binebilirsin, hâlâ vaktin var.'
Binali Yıldırım, 'Yenikapı ruhu' üzerinden CHP ve Kılıçdaroğlu'na seslendi:
'Gelin hep beraber yapalım. Yenikapı ruhunu yaşatalım ve bu anayasayı birlikte değiştirelim. İnşallah MHP ile birlikte bu değişiklikleri Meclis’imizin takdirine sunacağız. Bütün yönleriyle değerlendiririz. Gelin konuşalım, kafanıza yatmıyorsa yine hayır deyin. Daha konuşmaya başlarken istemeyiz demenin demokraside yeri yok. Zannediyorum çok kısa bir süre sonra da Meclis’te konu gündeme alınacak, görüşülecek. Anayasa ne AKP, ne MHP, ne de CHP’nin meselesi değil, bu partilerin işi de olmayacak. Anayasa milletin anayasası olacak, 79 milyonun anayasası olacak.'
Türkiye'ye yönelik açıklamalar sebebiyle Avrupa Birliği Başbakan'ın hedefindeydi:
'Eğer demokrasi ve özgürlüklere inanıyorsanız, bir milletin topyekûn verdiği destansı mücadeleyi ancak ve ancak ayakta alkışlarsınız. Halka ateş açanları, Meclis’i bombalayanları lanetlersiniz. PKK’ya, FETÖ’ye kucak açanlar, Türkiye’ye ayar vermeye çalışamaz. AB önce teröristlerin ağzından konuşmayı bıraksın.
AB tutturmuş, 'terör yasasını değiştirin'. Bütün terör unsurlarıyla mücadele ederken, terör yasasını değiştirmek neyin nesi. Terör örgütlerinin telkiniyle söylüyorlar, kusura bakmasınlar.'
AB ilişkileriyle ilgili konuşan Ayhan Bilgen, 'Rus uçağını düşürme emrini ben verdim diyordunuz, mektup yazdınız. AB'ye posta koyuyorsunuz, yarın da ona mektup yazarsınız' ifadelerini kullandı ve ekledi:
'Avrupa ile ilişkileri koparmak Rusya ile olandan daha büyük ekonomik sorun yaşatır, çünkü Avrupa ile ticaret çok daha yüksek.'
Bilgen, anayasa görüşmelerine ilişkin ise CHP'yi hedef aldı: 'Zamanında HDP'nin dışlanmasına hayır deseydiniz, bugün siz de dışlanamazdınız.'
Ayrıca Bilgen, Kılıçdaroğlu'na ellerindeki 'ByLock' kullanıcı listesinde kimler varsa bir an önce açıklaması ve pazarlık konusuna çevirmeme çağrısında bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, rejim tartışmasının 1923’te bittiğini ve rejimi değil anayasayı değiştirmek istediklerini belirten Başbakan Binali Yıldırım'a, 'Cumhuriyet’i demokrasi ile taçlandırırsan rejimi güçlendirmiş hale gelirsin. Cumhuriyet’i diktaya dönüştürürsen orada rejim değiştirmiş oluruz. Söylemek istediğimiz budur. Sen Cumhuriyet’i diktaya dönüştürmek istiyorsun' şeklinde yanıt verdi.
CHP liderinin hedefinde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay da vardı.
Kılıçdaroğlu, 'Hadi biz saftık bilmiyorduk, Kılıçdaroğlu biliyordu ve yargılanmalı' açıklamasını yapan Aktay'a, 'Sevgili Yasin Aktay. Senin önüne, yani senin partinin önüne 2004’te bir belge koydular. Brifing verdiler. Bak bunlar himmet paraları topluyorlar dendi. Bugün Meclis’e gelenler de (komisyon) bunu aynen açıklıyorlar' dedi ve ekledi:
'Sayın Aktay’a soruyorum: Herkesin gelip kandırdığı bir adam Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetebilir mi? Her gelen sizi kandırdı. Yetmedi mi artık? Siz kandırılacaksınız, biz yargılanacağız. Şu mantığa, akla bakın. Safız diyorlar. Siz saf değilsiniz, şimdi söyleyeceğim de burada söylenmez, ayıp.'
CHP lideri, Boğaziçi Üniversitesi rektör seçiminde yüzde 86 oy alan Gülay Barbarosoğlu'nun değil, seçimde aday olmayan Mehmed Özkan'ın Cumhurbaşkanı atamasıyla rektör yapılması üzerinden eleştirilerini sürdürdü:
'12 Eylül’e döndüler. Rektörleri Kenan Evren kendisi atıyordu. Üniversitede seçim yapılması yasaklandı. Aylarca beklettiler, atama yapmadılar. Bunların demokrasi anlayışı budur, demokrasiden dikta yönetimini anlıyorlar.'
"Türkiye ateş yerine dönmüş, bunların bir tek derdi var, illa başkanlık olacak. ya olmayacak arkadaş, Tutturmuş illa başkanlık olacak, ya bak, çiftçinin sorunu var sanayicinin sorunu var, esnafın sorunu var, memurun sorunu var, herkesin derdi var hapishaneler tıka basa dolu, mağdur 1 milyon aile var, ya gel bunların derdi ile uğraşalım, gel bunları çözelim, ekonomiyi düzeltelim vallahi destek oluruz, getir kardeşim getir, ne istiyorsan getir, asla ve asla sen ekonomiyi düzelttin diye karşımı çıktık ? ne istiyorsan getir. "Hayır biz onları unuttuk," diyorlar. ne istiyorsunuz ? "bizim bir adamımız var ona biz başkanlık istiyoruz". "illa o başkan olacak", niye kardeşim niye başkan olacak ?"E bizim aklımız yok sadece onun var, biz ona üst akıl diyoruz, o bize diyor ki şöyle yapacaksınız", Aklını kiraya verenler ülke yönetemezler, Aklını kiraya verenler ülkeyi felakete sürükler, herkes bunu böyle bilsin."
"Diyorlar ki , "Doların yükselmesi Türkiye'nin gücünü gösterir", hayatım da böyle bir danışman görmedim, sarayın danışmanı olması tabi böyle bir demeç vermesine yol açmış. Bu nasıl bir bilgi sahibidir, bu milleti aptal yerine koyma ne zaman dan beri bunların görevi oldu ?, Doların yükselmesi Türk lirası karşısında, yani Türk lirasının, Yani Türkiye Cumhuriyeti Lirasının değer kaybetmesi, Türkiye'nin gücünü gösteriyormuş..Allah akıl fikir versin.. Ben diyorum ya bunların yatacak yeri yok!"
Seçimin ayak sesleri yavaş yavaş geliyor. "Üniversite öğrencilerine sözüm var, CHP iktidarında, seçimi getireceğiz (rektör seçimleri), öğrenci temsilcileri de bu seçimde oy kullanacaklar, demokrasiden korkmayacağız, seçimden korkmayacağız, demokrasiyi güçlendireceğiz, üniversiteleri özerk hale getireceğiz, üniversitelerde her türlü düşünce özgürce tartışılacak ve üniversiteye giden öğrencilerin yurt sorunu asla olmayacak. Gayet güzel gayet rahat, En geç 1 sene içerisinde bütün üniversite öğrencilerinin, şu cemaat bu cemaat şu tarikat demeden üniversitelerde rahatlıkla kalacaklar yurtlarında, bunu sağlayacağız." -Kemal Kılıçdaroğlu. Cemaat kısmını geçtim de tarikat derken ? neyse.