İSTANBUL (AA) - AYDOĞAN KALABALIK/MUSTAFA DALAA - Libya Savunma Bakanı Salahaddin en-Nemruş’un geçen hafta ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter milislerine karşı teyakkuz emri vermesinin ardından gözler tekrar Libya’ya çevrildi.
Nemruş’un açıklamasında, özellikle de başkent Trablus’un doğu ve güneyinde yer alan Beni Velid, Terhune ve Garyan kentlerinde güvenlik önlemlerinin artırılmasını istemesi dikkati çekti.
Açıklamada darbeci general Hafter’e bağlı paralı askerlerin “saldırı hazırlığında olduklarının tespit edildiğine” vurgu yapıldı.
Ancak Hafter milislerinin sözcüsü Ahmed el-Mismari her zaman olduğu gibi Trablus’tan daha farklı şeyler söyleyerek, “ateşkese uyduklarını” ifade etti.
- Nemruş’un işaret ettiği şehirlerin önemi
Başkent Trablus’un sırtındaki hançer olarak ifade edilen Terhune’nin düşmesi ve Libya ordusunun eline geçmesi beklenenden çok daha uzun sürmüştü.
Libya ordusu Terhune’nin düşmesinden sadece birkaç gün sonra başkent Trablus’un 450 kilometre doğusunda bulunan Sirte kenti sınırlarına kadar ilerledi. Çünkü Terhune sadece bir kent değil aynı zamanda Libya’nın batısında Hafter’i destekleyen son büyük kabile idi.
Beni Velid kenti Terhune’deki Hafter milisleri için ikmal noktası konumundaydı. Buradaki sivil havaalanı paralı askerlerin, silah ve mühimmatın bölgeye hava yolu ile getirilmesi için en fazla kullanılan stratejik nokta oldu.
Başkent Trablus’un güneyinde yer alan Garyan ise Trablus’a düzenlenen saldırılarda bir üs olarak kullanıldı. Buradan Hafter milislerinin en acımasız grubu olarak bilinen 9. Tugay’ın bulunduğu Terhune’ye ikmal yapılmaktaydı.
Nemruş February televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Fizan bölgesindeki paralı askerlere ait ağır silahların hareket ettiğinin tespit edildiğinin altını çizdi. Paralı askerlerin buradan Şuveyrif kasabasının güneyindeki Hamade bölgesine doğru yöneldiklerini ifade eden Nemruş, ülkenin güneyinde bulunan Burak eş-Şatı üssündeki milislerin ise petrol bölgelerine doğru yöneldiklerini kaydetti.
Nemruş’un dikkat çektiği diğer mesele ise milislerin düzensiz göçmen kisvesi altında Beni Velid ve Terhune’ye girme ihtimaliydi. Çünkü bu iki kent kırsalında ağır silahların gömülü olduğu sanılıyor.
Başkent Trablus’un 140 kilometre güneyinde yer alan Vatiyye Askeri Hava Üssü’nden kaçan Hafter milisleri kendilerine verilen mühletten istifade ederek, epey ağır silahı da yanlarında götürmüştü.
Bu silahlardan bazılarının Beni Velid ve Terhune’de gömülerek gizlenmiş olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca Terhune ve Beni Velid’den kaçan 9. Tugay’ın silahlarının bazılarının da Terhune’de kamufle edilmiş olma ihtimali üzerinde duruluyor.
Çünkü Terhune’deki kazı ve araştırma faaliyetleri henüz sonlandırılamadı. Hala kent kırsalında toplu mezarlar bulunuyor.
Terhune’nin Libya ordusu tarafından ele geçirilmesinin ardından bulunan toplu mezarlar ile hastanelerde bulunan toplu mezarlar kamuoyuna yansımıştı.
Öte yandan Hafter milislerine ait savaş uçaklarının Türk asıllı Libyalıların çoğunlukta yaşadığı Misrata kentinin 110 kilometre güneyindeki Ebu Gıreyn hava sahasına kadar yaklaşması taciz olarak yorumlandı.
Savaş uçaklarının hava savunma sistemleri ile bölgeden uzaklaştırıldığı yerel kaynaklardan öğrenildi.
Ancak Libyalı askeri uzmanlar söz konusu hava tacizinin hedef şaşırtma girişimi olabileceği üzerinde duruyor. Asıl hedefin Beni Velid veya Garyan’a kara saldırısı olabileceği tahmin ediliyor.
Sahada yenilen Hafter’in siyasi görüşmelere de dahil edilmemesinin ardından iyice yalnızlaştığı belirtiliyor.
Bu nedenle Hafter'in kendisine destek veren Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi ülkelerin de kışkırtmasıyla, sahada hala fiilen var olduğunu kanıtlamak ve siyasi görüşmelere kendisini dayatmak isteyebileceği öngörülüyor.
Bu nedenle Libya ordusunun geçen hafta olası bir Hafter saldırısına karşı teyakkuz haline geçtiği değerlendiriliyor.