Duyu değişimi teknolojisi: dış dünyadaki herhangi bir bilginin beyne aslında bambaşka bir duyu için evrimleşmiş bir yoldan iletilmesi teknolojisine verilmiş isimdir. Körlerin dilleri sayesinde görmesini sağlayan Brain port teknolojisi ve David EAGLEMAN’ın sağırların duymasını sağlayan VEST teknolojisi bunların en belirgini. Bu teknolojilerin temel prensiplerini anlatmama izin verin ondan sonra bu teknolojilerin savaş alanındaki askerlere ne kadar çok avantaj sağlayabileceğini öngörmeye çalışalım.
Brain port teknolojisini doğuştan kör olan insanlara denettiler. Bu teknolojide gözünüzün evrimleştiği işi yapması için, bir güneş gözlüğünün ortasında bir kamera yerleştirdiler ve bu kamera kendisine gelen görüntünün bazı kilit bilgilerini (eşyaların köşesi, cisimlerin ana hatları, size olan uzaklıkları gibi) dilinize koyduğunuz bir elektrikli çipe iletiyor. Yani normalde gözümüzün milyonlarca yıllık evrim sonucunda yaptığı işi, artık bu cihaz yapıyor. Gözümüzün retinasındaki foto reseptörler ışık enerjisini, beynimizin kullandığı elektromanyetik-kimyasal dile çevirip bunu duyularımızın beyindeki ilk buluşma noktası olan thalamusa gönderir.
Burada da bu cihaz, bunu dilimizdeki dokunma duyusu için evrimleşmiş sinir uçlarını uyararak gözlükteki görüntü bilgisini, dil üzerinden yine thalamusa yönlendirir. Bu denekler 5 günlük bir eğitimden sonra “artık bir şeyler gördüklerini” ifade etmişler. Yani thalamus dilden gelen bilgilerin görme ile ilinti olduğunu algılıyor ve bu bilgiyi doğuştan kör olup aslında görme merkezleri sağlam olan deneklerin görme kortexlerine bu bilgiyi iletiyor. Bu denekler köpekleri ya da sopaları olmadan odadaki eşyalara çarpmadan testleri geçebildiler.
Yani duyu değişimi teknolojisi sayesinde artık dilleri ile görebiliyorlar. David Eaglman bunun benzerini sağır hastaların cep telefonlarındaki bir uygulama ve giydikleri titreşimli bir gömlek ile duyabilmelerini sağladı. Burada da cildimizdeki titreşim duyusunu algılayan milyonlarca sinirin, bu görevlerine ek olarak, cep telefonundan gömleğe iletilen kelime bilgisini, titreşimler ile kodlanmasını denediler. Yani VEST teknolojisi sesi cilt yolu ile thalamusa iletiyor. Cildi “kelimeleri duyabilecekleri” bir yolağa çevirdi. Yine 5 günlük bir eğitimden sonra bu teknoloji sayesinde doğuştan sağır olan denekler onlarla konuşan insanları duyabiliyorlar.
Şimdi bu tarz bir teknoloji ile askerlere savaş alanında ne gibi avantajlar sağlanabilir? Çok basit. Her şey. Aklınıza gelen herhangi bir görsel, işitsel, informatif, mekansal, matematiksel bilgiyi yine bu askerlerin VEST teknolojisi ile askerlerin bilincine hatta bilinç dışlarına iletebilirsiniz. Mesela savaş alanının kuş bakışı uydu görüntüsünü askerlerinize iletebilirsiniz. Bu sayede
askerler duvarın arkasındaki düşmanı gerçekten de “görür”. Ya da cephaneliğinin durumunu, Facebook hesabının beğenilme oranını, diğer askerlerin sağlık- konum bilgilerini, büyük kocaman bir savaştaysanız eğer savaştaki genel gidişatı, briefingleri -emirleri. Her şeyi askerlerinize doğrudan, zihinlerine tıpkı bir elmayı gördükleri gibi gösterebilirsiniz.
Burada dikkat edilecek olan şey duyu değişimi ile askerlerinize sunduğunuz çevre ile ilgili bilgileri onların görmek, duymak kadar doğal olarak öğrenecekleri.
Link
David Eaglman’ın bu konu ile ilgili konuşması.
Sensorial substitution hakında çok iyi bir konuşma.
Link