Levent Uysal Yazio: Kötü Lider Olmanın Muhteşem Yolları

Babamın liderlik prensipleriyle anlatacağım size lider olmayı. Sonra da “kötü lider nasıl olunur?”dan söz edeceğim. Lider olmak… Zor zanaat! Her zaman sonuca bakmak gerek. Ama bu sonucu doğru şekilde planlamak gerek. Sonucu olmayan hiçbir şey, uzun süreli olamaz ve sürdürülebilir değildir. Mesela kar yapmayan bir şirket. Herkes bundan zarar görür Çıktıyı her zaman paylaşmak gerek. Çok çabalayana çok, az çabalayana az. Adaletli bir paylaşım gerek. Eğer eşit paylaşım olursa, motivasyon olmaz; çok çalışan daha az çalışmaya başlar, az çalışan da kendini geliştirmez.

İnsana değer verdiğini hissettirmeli liderler. Ona dokunmalıdır.

Farklı farklı yollarla, farklı ortamlarda bunu hissettirmesi gerekir. Sen insansın, toplumda bir değerini kurgulamak lazım. Hepimiz şu anda bir rol oynuyoruz. Eğitimcinin rolü, bilgi aktarmak. Benim rolüm, ekonomik ve organizasyon yapısını işler tutmak. Ama biz eşitiz, hepimiz insanız. Çıplak geldik, çıplak gideceğiz. Banka hesabınızın artması, unvanların çoğalması vs. bunlar egoyu arttırmamalı, aksine tevazuyla doğru orantılı. Sonuçta herkes eşit ve herkes çıplak gidecek. Bunu unutmamalıyız.

İletişim önemli, her zaman iyi sonuç olmayabilir ama her zaman çözümcü olmak gerek. Pozitif enerji, pozitif iletişim olmalı. Ve dürüstlük olmalı. Arkasından konuşmamalı kişiler, negatif olmamalı arkasından. Örneğin, neden hepimiz gidip evimizde oturup hiçbir şey yapmadan durmuyoruz, ailemizle vakit geçirmiyoruz vs. neden evde değilim? Çünkü zorunluluğum yok. Örneğin, her gün et yeme zorunluluğum var, en sonunda başka bir şey isteriz. Zorunluluk varsa, sınırlısındır, hayal edemezsin. Ben de yeni yeni şeyler kurma hayaliyle motive oluyorum. Zorunda mıyım, değilim. Ama zaten zorunda olmadığım için bu motivasyona sahibim. 

Şimdi kabul etmeliyiz, herkes doğuştan harika lider özellikleriyle doğmuyor ve hayatlarının her döneminde kusursuz liderlik özellikleriyle donatılmış kişilerle çalışma şansına erişemiyor. Ama ünlü düşünürler ne demiş: kötüyü görmeden, iyiyi anlayamazsın. O yüzden hemen karamsarlığa kapılmayın! Belki de tüm kötü liderlik deneyimlerinizle, mükemmele adım adım yaklaşıyorsunuzdur veya bazılarınız çoktan o liderle çalışmaya başlamış ya da o liderin kendisi olmuştur.

Keşke bana da sıkça sorulan şu soruya kolayca cevap vermek mümkün olsaydı: Bir yöneticinin liderlik yeteneğini hızlı ve doğru bir şekilde belirleyebilecek basit bir sınav var mı? Bu soruyu hafife alanlar ne yazık ki yanlış kararlar vermekten kaçınamıyor; kendilerine, takımlarına, kurumlarına zarar veriyor. Peki ne yapalım?

Bu kez soruyu tersten soralım: Bir kişiyi iyi değil, kötü bir lider yapan özellikler nelerdir, nasıl kötü lider olunur?

Belki de bu soruya verilebilecek cevaplar, bir önceki sorunun derinliğini ve önemini anlamakta ve hem birey hem takım hem de kurum olarak daha iyiye gitme yolculuğunda bize yardımcı olur.

Kötü bir liderin gözden kaçmayacak ilk özelliği, ben merkezcil tutum sergilemesidir. İşler iyi gittiğinde, tüm sorunlar çözüldüğünde ve ilerleme kaydedildiğinde her zaman kendine kredi alan bir kişi, takımındaki diğerlerine ilham veremez. İşler ters gittiğinde ise, ben merkezcil olanlar sorumluluğu omuzlamak istemez, hataları diğerlerine yontar. Böyle bir lider, etrafındakilere kendisiyle çalışma motivasyonu veremez.

Bir önceki maddeyle bağlantılı olarak, kötü bir liderin bir diğer özelliği ise, hiçbir şart altında zayıflık göstermemesidir. Her zaman en iyisi olduğunu, doğru olanı yaptığını, asla hata yapmayacağını söylemek, bir liderin yapabileceği asıl hatadır ve asıl başarısızlığı getirecek olan şeydir. Evet, liderler rollerini güçlü ve yenilmez olarak algılayıp, kusurlarını göstermemek isteyebilir. Ancak bazı liderlerin göremediği şey, kusursuzluğun gerçekçi olmadığıdır. Bu gerçekçi olmayan güç imajı, liderleri ulaşılamaz ve ayrışan olarak konumlandırır. 

Belirli bir sorunu, kusuru, zayıflığı göstermek güçsüzlük göstergesi değildir, aksine cesaret ister. Ebeveyn-çocuk ilişkisinde bile, doğru bir iletişimin temelinde farklılıkları, eksiklikleri kabul etmek gerekir. Anne veya babalar her zaman en iyiyi, en doğruyu bilecek olanlar değillerdir, bazen çocuklarını dinlemeleri ve onlardan öğrenmeleri gerekir, birlikte ilerleyebilecekleri bir yol bulmaları gerekir. İlerleme gelişme ancak zayıflıkları, eksiklikleri, hataları kabul etmekle mümkün olabilir. Nitekim güçlendirmeye çalıştığınız takımınızın; sizin hatalarınızı, pişmanlıklarınızı, maruz kaldığınızı eleştirileri, kırgınlıklarınızı görmeleri gerekir. Ancak bu şekilde takımınız, lider olan sizin de bir insan olduğunuzu, onlardan biri olduğunuzu görmeleri mümkün olur.

Bir diğer kötü lider özelliği ise, takımının güçlü noktalarını görmemek, potansiyelini belirleyememek olur. Takımının gücünü ve yeteneklerini bilmeyen bir lider; yanlış kişilere yanlış sorumluluklar yükler ve yanlış hedefler, yanlış yollar belirler. Bir lider; takımını tanımalıdır, onları doğru şekilde yönlendirmeli ve motive etmenin yollarını bulmalıdır, ancak bu şekilde başarı mümkün olabilir. Muhtemelen siz de dinlemeyen, takımının fikirlerini önemsemeyen bir liderle karşılaşmışsınızdır. Oysa başarılı bir liderin en büyük görevi dinlemesi ve önemsemesidir. Etkili iletişim ile birlikte lider de takımın bir parçası olur, rehberlik ve destek sağlayabilir, empati kurabilir, bir yabancı olmaktan çıkar ve takımının hem güçlü hem de güçsüz yönlerini görüp, bunları göz önünde bulundurarak aksiyon alabilir.

Tüm bunların yanında, bir lideri, kötü yapan en önemli özelliklerden bir diğeri de kendine liderlik edememesidir. İyi bir lider her şeyden önce kendini tanımalıdır ve yaptığı işe dürüst olmalıdır. Karakter ve dürüstlükten yoksun, gelişme amacı gütmeyen bir lider, zamanın testine dayanamayacaktır. İyi bir liderin her şeyden önce amacı takımının bir parçası olabilmek, takımıyla birlikte ilerleyebilmek, öğrenebilmek, gelişebilmek olmalıdır. Yerinde sayan, gerekli esnekliklere sahip olmayan, gelişmeye açık olmayan bir lider, kötü bir lider olmaya mahkûmdur. Lider, her an, her yerde ve herkesten bir şeyler öğrenmeye, hatalarından ders alarak ilerlemeye açık olmalıdır.

Yalnızca bir lider için değil, herhangi bir insan için hayatının hangi döneminde, hangi pozisyonda olursa olsun, ben başardım, tamamım, oldum demek; yapabileceği en büyük hata olacaktır. Yeterince geliştiğini düşünen biri, herkes gelişmeye devam ederken her gün bir adım geriye gider ancak ne yazık ki farkında olamaz. Bir gün gerçekten de yeterliyken, ertesi gün demode olacaktır.

Tek tıkla istediğimiz eğitime, bilgiye, cevaba ulaşabildiğimiz bir düzende; sürekli devam eden bir yarış içerisindeyiz. Kötü ve yetersiz olarak nitelendirilebilecek herhangi bir özelliğimizi değiştirebilmek, doğruyu ve iyiyi öğrenip bunu uygulamaya koyabilmek çok kolay. Yeter ki bu özelliklerin farkında olup, değişimi ve gelişimi isteyelim. Elimizdekiyle yetinmeyelim ve hep daha fazlası için çalışmaya, araştırmaya ve öğrenmeye devam edelim.

Instagram

Twitter

Web

Popüler İçerikler

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var
Türkiye'de 9.05'te Hayat Durdu! Atatürk'e Saygı Duruşu!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Karşıtlarına Mesaj Yolladı: "10 Yıl Daha Yaşasa Bambaşka Olurdu"