Dr. Hahnemann’a göre:
1: Hasta insanı tekrar sağlığına kavuşturmaktır…
2: Bunu en kısa, en az zararlı ve bir daha bozulmayacak şekilde tekrar sağlamaktır.
Ama bize halk sağlığı (eski adı ile hijyen) düsturunun öğrettiği bir şey daha var:
Hasta olmayı engelle…
Her hekimin öncelikli görevi bence bu…
İşte geldik yine Halk Sağlığı düsturuna…
İlk aşı Anadolu topraklarından çıkmış…
Çiçek hastalığına karşı, daha hafif seyreden ve çiçek virüsüne benzeyen sığır çiçek virüsü ile sağlıklı çocukları karşılaştırıp bağışık hale getirmeyi deneme-yanılma yolu ile Anadolu insanı bulmuş…
Daha sonra bu bilgi önce İngiliz Büyükelçisinin eşi aracılığı ile İngiltere’ye gidiyor, sonra da çiçek aşısı üretiliyor…
Dünya üzerinde çiçek hastalığı en son 1977 yılında görüldü. Artık eradike oldu, yani kökü kazındı. Kimseyi ne hasta edebiliyor, ne sakat bırakabiliyor, ne de öldürebiliyor…
Bir şey diyeceğim, çiçek ile su çiçeği benzer görünümlü ama farklı hastalıklar, karışmasın…
Su çiçeği hala aktif bir virüs hastalığı…..
Daha hafif seyretse de ağır nörolojik komplikasyonları ile cana kastedebiliyor….
Ve bir bebek kaybedilirse, bu bilginin aileye verilmesi görevi yine hekimlere düşüyor…
Kısacık bir empati yapalım, aileye evladınız öldü demenin ne zor olduğunu anlamak adına…
Şimdi halk sağlığı adına rutin uygulanan aşılara şöylece bir bakalım mı, ne dersiniz?
İnce hastalık duydunuz mu, hiç, hani eski filmlerde mendile öksürükle kan tükürülen hastalık…
Tıbbi adı tüberküloz…
Öldürse iyi, akciğer yetmezliği ve yara yerinde olan akciğer kanseri en önemli sonucu…
Tam iyileşti diyorsun, tekrar hortluyor…
Bu ülke tarihi boyunca en önemli eforu tüberküloz için harcadı….
Hâlâ da harcıyor…
Verem aşısı bizzat bu çabaları destekliyor ve tüberküloz olma sıklığını düşürüyor…
Difteri, kuş palazı…
Bir boğaz enfeksiyonu gibi gözükse de, solunum yetmezliği ile çocuk ölümlerine neden olabiliyor…
Bizzat geçirmiş biri olarak çocukluğumda hatırladığım en kötü anılardan birisidir…
Boğmaca kuru öksürük krizleri ile göz içi kanamalarına bile neden olabilen bir solunum yolu enfeksiyonu…
Tedavi edilmezse ölüm ve sakatlık olabiliyor…
Tetanus bakterinin ürettiği bir zehir ile kas kasılmalarına neden olan ve solunum yetmezliği ile ölüm olabilen bir hastalık…
Kızamık, yüksek ateşle ve döküntüler ile seyreden bir hastalık….
Özellikle alt sonum yollarında ikincil bakteriyel enfeksiyonlar (Pnömoni = Zatürre) ile ölüm çok sık görülen bir hastalık…
Kızamıkçık, kızamığa benzer ama hamile kadın Kızamıkçık olursa sakat ya da ölüm doğum yapabilir…
Çocuk felci, özellikle kalçadan aşağı tek taraflı sakatlık ile geçmişte çok karşılaştığımız bir durumdu…
2 hafta önce Dünya Sağlı Örgütü tarafından ülkemiz topraklarından aynı çiçek hastalığı gibi eradike oldu…
Hepatit A ve B, karaciğeri etkileyen bir virüs enfeksiyonu…
Akut dönemde ölüm, kronik dönemde siroz ve kansere neden olabiliyor…
Peki memenjit, yani beyin zarı iltihabı, pek çok virüs ya da bakteri ile olabiliyor…
Ölüm ve sakatlık çok sık görülebilen komplikasyonlar…
Gelelim en sık kısırlık nedeni olan hastalığa, sanırım en çok etkileyici olan hastalık bu…
Zira neslinin devamını etkileyen durumlar en çok korkulan hastalıklar…
Adı kabakulak olsa da ucunda yumurtalık iltihabı var aslında…
Şimdi bunlar temel aşılama programına girmiş aşılar…
Gelelim empatiye…
Hekim dostlarımın hepsi, özellikle de çocuk hastalıkları uzmanı olan dostlarım mutlaka bir aileye bu hastalıklardan kaybedilmiş bir çocuğun ailesine ölüm haberi vermişlerdir…
Sanırım bir kaybın ailesine yakınını kaybettiği haberini vermek mesleğimizin en zor anıdır…