Latin Yazarlardan Her Birini Bir Solukta Okuyup Bitireceğiniz Olağanüstü 15 Kitap

Güney Amerika, özellikle 'Latin Patlaması' diye adlandırılan büyülü gerçekliğin ortaya çıktığı edebiyat akımıyla birlikte 20. yüzyılın yarısından itibaren yükselişte. Kuşkusuz bunda birçok devrimin, toplumsal dönüşümlerin büyük payı var, çoğu Latin yazarın da bu konulardan yararlandığını görüyoruz. Sizin için Latin Amerika'nın en önemli yazarlarından okunması gereken en önemli kitapları derledim. Umarım aralarında henüz okumadıklarınız vardır, zira her biri edebi bir düşünce patlaması ve bu zevki Latin Amerikalı yazarlardan bir kez daha tatmak şüphesiz harika olacaktır.

Not: Kitaplar sıralamasız olarak eklenmiştir.

1. Kent ve Köpekler (Mario Vargas Llosa)

1963'te yayınlanan ve Mario Vargas Llosa'nın ilk kitabı olan Kent ve Köpekler onu bir anda bütün dünyada popüler hale getirdi. Kitap, Peru'nun başkenti Lima'da, askeri okulda geçiyor. Farklı kesimlerden insanların hikayeleriyle harika bir Latin Amerika portresi çiziyor. Yazar kendi askeri okul deneyimlerinden faydalanarak romanın inandırıcılığını arttırmış. O kadar ki, Peru'nun askeri kuvvetleri kitabı Ekvador'un planladığı bir karalama kampanyası olarak görerek birçok kopyasını yaktırmış. Nobel ödüllü yazarın en önemli kitaplarından biri olarak gösterilen bu kitabı mutlaka okumalısınız.

2. Yüzyıllık Yalnızlık (Gabriel Garcia Marquez)

Gabriel Garcia Marquez'in başyapıtını hala okumadıysanız, derhal okumalısınız. Büyülü gerçeklik akımının en önemli eseri olarak gösterilen Yüzyıllık Yalnızlık, Buendia ailesinin ortaya çıkışını, yükselişini ve yavaşça yok oluşunu, kısacası yüz yıllık serüvenini bütün gerçekliğiyle ve büyülü bir dille anlatıyor. 1967'de basılan bu kitabın Garcia Marquez'in Nobel Edebiyat Ödülü almasında en büyük paya sahip olduğu söylenir.

3. Tünel (Ernesto Sabato)

1948 yılında yayımlanan Tünel, Ernesto Sabato'nun en fazla beğenilen eserlerinden birisi. Kitabın karakteri Juan Pablo Castel'in onu anlayabilecek tek kadını öldürmesi etrafında gelişen olaylarda Ernesto Sabato varoluşçuluğa dair derin çıkarımlarda bulunuyor. Sınırları aşan isteklerin hikayesi de diyebiliriz bu kitaba.

4. 2666 (Roberto Bolaño)

Roberto Bolaño'nun ustalık eseri denen, ölümüyle yarışarak yazdığı 2004'te yayımlanan bu kitap tüm Latin Amerika tarihinin en önemli romanları arasına şimdiden girdi. Meksika'da Santa Teresa'da başlayan kitap Almanya'dan Sovyet Rusya'ya kadar harika bir serüven sunuyor okuyucuya. Santa Teresa'da yıllar boyunca garip bir şekilde ortadan kaybolan kadınlardan yola çıkarak suç, şiddet, kötülük gibi kavramlara modern bir bakış açısıyla yaklaşıyor.

5. Albaya Mektup Yok (Gabriel Garcia Marquez)

Marquez'in ilk eserlerinden olan bu uzun hikaye fakirlik sınırında yaşayan emekli bir albayın karısı ve horozuyla birlikte yıllardır yatmayan maaşını beklemesini trajikomik bir dille anlatıyor. Marquez'in yazım tarzını anlamak için bu kitap mutlaka okunması gereken kitaplar arasında gösteriliyor.

6. Hayaller ve Hikayeler (Jorge Luis Borges)

Latin Amerika edebiyatının belki de en önemli ismi Jorge Luis Borges'in bütün öykülerinin ilk cildi Türkçe'de Hayaller ve Hikayeler ismi ile basıldı. Yazarın gerçek üstü edebi kaleminin en iyi örneklerinden olan 1944 tarihli bu eseri okurken yazarın hayal gücüne hayran kalacaksınız.

7. Kahramanlar ve Mezarlar (Ernesto Sabato)

Sabato'nun en derinlikli romanlarından biri olan Kahramanlar ve Mezarlar, güç, aşk, cinayet, siyaset gibi birçok kavramı cesurca irdelerken bilinmeyene, metafiziğe, varoluşa dair kapıları sonuna kadar açıp okurunu tam anlamıyla edebiyata doyuruyor. 1961 yılında yayımlanan bu kitap hala Sabato'nun en fazla konuşulan eseri.

8. Koca Gringo (Carlos Fuentes)

20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren büyülü gerçeklik akımı ile yükselişe geçen Latin Amerika edebiyatının Gabriel Garcia Marquez ve Mario Vargas Llosa ile birlikte en önde gelen yazarı olarak gösterilen Carlos Fuentes'in en önemli kitaplarından olan Koca Gringo, 1913 yılında Meksika'da Amerikalı bir yazarın, yani bir gringonun, kayboluşu üzerinden ilerlerken Meksika devrimini anlatıyor bizlere. Politikaya, devrime, aşka dair eşsiz bir roman Koca Gringo.

9. Teke Şenliği (Mario Vargas Llosa)

Tam bir edebiyat şöleni olan Teke Şenliği 2000'de yayımlanmasına rağmen Latin Amerika tarihinde yazılmış en iyi romanların üst basamaklarına şimdiden yerleşmiş durumda. Kitap üç bölümün karışık olarak ilerlemesinden oluşuyor: 1930'dan 1961'e kadar Dominik Cumhuriyeti'ni yönetmiş olan diktatör Rafael Trujillo'nun gözünden ülkenin yönetilişini, Trujillo'nun ölümünden on yıllar sonra dönemin senatörünün kızının ülkeye dönüşü ve babasıyla ilgili hatıralarını, ve son olarak Trujillo'nun suikastini başarıyla gerçekleştiren bir grup askeri anlatıyor. Gerçek ve kurgu karakterleri öyle iyi harmanlamış ki yazar, diktatörlükle yönetilen bir toplumun hayatını hem öğrenecek hem de meraktan başınızı kaldıramayacaksınız.

10. Seksek (Julio Cortazar)

Deneysel edebiyatın en önemli temsilcilerinden olan Julio Cortazar'ın en ilginç kitabı belki de Seksek. Adı gibi seksek oyununa benzer kitap, başında bulunan okuma planıyla sekseği andıran sıçramalı bir okuma sunar okuyucuya. Baştan sona normal bir roman olarak okusanız da bir şaheser olan bu kitabı seksek yöntemiyle okursanız sizi seksek gibi eğlenceli bir oyun bekliyor. Kitap 1950'lerde aylak diyebileceğimiz Horacio Oliveira'nın müzik, edebiyat ve diğer sanatlar hakkındaki tecrübelerini ve tutuklanışının ardından ruhsal parçalanmasını anlatıyor.

11. Ruhlar Evi (Isabel Allende)

Latin Amerika edebiyatının en önemli kadın yazarlarından Isabel Allende'nin en çok beğenilen kitabı Ruhlar Evi, Yüzyıllık Yalnızlık gibi bir ailenin birçok kuşağını büyülü bir dille ondan farklı kalmayacak kadar güzel bir şekilde anlatırken, Latin Amerika'nın birçok gizemli olaylarına yer vermesiyle türünün diğer örneklerinden ayrılıyor.

12. Kolera Günlerinde Aşk (Gabriel Garcia Marquez)

2007'de sinemaya da aktarılan bu eser yarım yüzyıllık bir aşk destanı. Garcia Marquez'in ustalığını konuşturduğu, 'Aşk Nedir?' sorusuna cevap arayan Kolera Günlerinde Aşk birçok okuyucu tarafından Yüzyıllık Yalnızlık ile birlikte yazarın en iyi kitabı olarak gösterilir.

13. Latin Amerika'nın Kesik Damarları (Eduardo Galeano)

1971'de yayımlandı Eduardo Galeano'nun en fazla bilinen ve en fazla insanı etkileyen kitabı Latin Amerika'nın Kesik Damarları. Sömürü devletlerin Latin Amerika'daki sömürüsünü, emperyalizmini anlatan kitap birçok yergiyi içinde barındırırken Latin Amerika'nın geri kalmışlığına, diğer bir deyişle Latin Amerika'nın kesik damarlarına dair birçok düşünceyi okurlarına sunuyor.

14. Laura Diaz'lı Yıllar (Carlos Fuentes)

Fuentes bu romanında 20. yüzyılda Meksika'yı, devrimiyle, toplumsal dönüşüm süreciyle, ekonomik reformlarıyla bir kadının gözünden anlatıyor. Fuentes'i Fuentes yapan bu romanda yazarın değinmediği neredeyse hiçbir konu yok.

15. Ötekinin Rüyası (Julio Cortazar)

Yazarın bütün öykülerini yayımlamaya girişmiş Can Yayınları işe 1937-1945 arasında yazdığı ilk dönem öyküleriyle başlamış ve bunu Ötekinin Rüyası adı altında kitaplaştırmış. Latin edebiyatının mihenk taşlarından biri olan bu öykü kitabı muhakkak okunması gerekenler listesinde.

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
YORUMLAR
12.10.2018

Laura Diaz'lı Yıllar haricindekileri okudum. Hepsi guzel edebi eserler.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ