Evdeyseniz en iyi seçenek; en yakın soba ya da kaloriferin önüne bir koltuk çekip oturmak ve ısınırken bir yandan da kitabınızı alıp okumak olacaktır şüphesiz.
Evden dışarı çıkmak gibi bir talihsizlik ile karşı karşıya iseniz tek altın kurala sadık kalın; önemli olan şıklık değil, sağlık! Nevresim takımı, odanızın perdeleri, baba pijamaları dahil ne bulursanız katmanlar halinde üzerinize geçirin. Soğuğun geçebileceği en ufak boşluk bırakmadan sarındıkça sarının. Ne kadar kat, o kadar sıhhat!
Üzerinizde kat kat kıyafet olacağı için, hamam kadar boğucu havası olan bir mekana girerseniz kat kat soyunabilir ve terlemekten kurtulmuş olursunuz. Böylece dışarı yeniden çıktığınızda soğukların bir panter gibi üzerinize atlayıp sizi hasta etmesi ihtimali yalan olur.
Üzerinizde kazaklarla sıcak mekanlarda takılıp terlemeye, yağmurda kalıp kıyafetlerinizin sırılsıklam olmasına karşın mutlaka önlemlerinizi almanız gerekir. Kıyafetleriniz kendi çaplarında kurumaya çalışırken dışarıdaki ısıyı alıp çekecek, yani sizin vücut ısınızdan çala çala kuruyacaklar. Bu nedenle üstünüz başınız ıslanmadan şemsiyenizi açın, terlemekten de kaçının.
Dışarıdasınız ve giydiğiniz dokuz kat bana mısın demiyor, sanki duba gibi değilsiniz de don atletle çıkmışsınız. Kör kışlarda, iman gevreten kutup soğuklarında bir başına kalmış Sfenks kedisi gibi hissediyorsunuz. İşte o zaman yakınlardaki bir arkadaşın evine koşup 'Yaa ne zamandır görüşmüyorduk, özledim valla!' türevinden (mümkünse daha yaratıcı) bir bahane ile sığınabilir, ilk gördüğünüz kahveciye 'bir arkadaşa bakıp çıkmak' için uğrayabilirsiniz. Böylece eve giden yolu tamamlarken size lazım olacak gücü bulabilirsiniz; güç içinizde!
Sokakta yürürken buz gibi rüzgarın yüzünüze vurmasını belki engelleyemiyorsunuz ama en azından onun kafanıza girmesini engelleyebilirsiniz. Kışa özel mis gibi bir çalma listesi oluşturun, size yaz mevsimini ve sıcak günleri hatırlatan ne kadar şarkı varsa telefona doldurun ve kulaklığınızı takmak için bir saniye bile tereddüt etmeyin. Bakın rüzgar azalıyor gibi, sanki midenizde güneşler doğuyor palmiyeler falan salınıyor, oh ne rahat.
Bu soğuklarda başınızda bir bereyle gezdiğinizden mutlaka emin olun. Bere yoksa atkı sarın, onu bulamazsanız poşet geçirin bir şekilde kafanızı güvenceye alın. Zira açıkta kalmış bir kafa (ve hatta boyun), vücut ısınızın %40-45 kadarını kaybetmenize neden olabilir.
Elbette sıcak bir şeyler içmenin de faydası olacaktır. Çay, kahve, salep gibi çok tatlı bir iç ısınması getiren, kış aylarının vazgeçilmez içeceklerinden tüketin, için bitirin kış mevsimine can verin. Sıcak sudan arta kalanla dizi dizi sıcak su torbaları hazırlayabilir ve evinizin stratejik konumlarına bırakabilirsiniz. Böylece ani üşümeler geldiğinde sığınacak limanlarınız olacaktır.
Soğuğa karşı başlattığınız mücadeleyi destekleyecek her yol mübahtır. Gerekirse evinizin ocak başı ustası olmak için kolları sıvayın. İlla mangal başına geçip kebap pişirmenize gerek yok. Bir koşu tüplü ocağa gidin, en büyük ocağı yakın ve donup hareketsiz hale gelmiş ellerinizi ısıtın. Bazen en otomatik sobalara, en odunu bol şöminelere, cayır cayır yanan kaloriferlere bile taş çıkartabilir. Tabii daha güvenli bir şey arıyorsanız, yine sobayı açmanızı tavsiye ediyoruz.
Doğal bir ısınma yolu arıyorsanız, en yakın arkadaşlarınızı çağırıp evdeki en küçük odaya hep beraber doluşun. Küçük alanda çok sayıda insan, içerinin hızla ısınması demektir. Bazen de dudak uçuklatan ter kokusu, burun gıdıklayan ayak kokusu ve beyin patlatan gürültü anlamına gelebilir ama ısınmak garantidir. Sıcacık bir arkadaş ortamından daha iyi ne olabilir ki?
Bazen de beyninize küçük sürprizler yapıp onu şaşırtmanız gerekir. Çılgın kış havasından nasibinizi almak için belli aralıklarla balkona çıkın. Sonra geri içeri girin ve (5 dakika öncesine kadar buz gibi gelen) evin nasıl da sıcacık olduğunu görün. Bir anda ev dalga dalga yaz havasıyla doldu adeta, değil mi?
Geceler dayanılmaz soğuk oluyorsa, yatağınızı iyice ütüleyip ısıtmak ve sıcacık yatağa girmek iyi bir fikir olabilir. Ayrıca uyumanıza da yardımcı olacağı için, yatağınız geri soğumadan 15. rüyanızı görmeye başlayabilirsiniz.
Gece yatmadan bol bol sıvı tüketirseniz, halihazırda yata yata ısıttığınız yatağınızdan ani bir tuvalet ihtiyacıyla kalkarsınız. Tuvalette yorgan olmadığına ve çıkarken buz gibi su ile elinizi yıkamak zorunda kalacağınıza göre, suyu gece yarısı depolamanızı önermiyoruz.
Tek çocuk değilseniz eğlenceli bir seçeneğiniz daha var demektir. Sinsi planlar yaparak ya da ani bir taarruza geçerek kardeşinize/ablanıza/abinize bulaşın. Mutlaka karşılığını alacaksınız. Dövüş başladığı an itibarıyla tahmini 6-12 dakika içerisinde neredeyse terler hale geleceksiniz. Ölümcül darbe almamaya dikkat.
Aslında çok uğraşmaya gerek kalmaz bazen. Gidip sevdiğiniz bir insana sarılmak kalbinizi ve içinizi ısıtacaktır. Stresi azalttığı, bağışıklığı artırdığı bilinen sarılma eylemi bir anda kış soğuğunu bahar meltemine çevirecektir. Yalnızca ısınmak için değil, sevdiklerinize onları ne kadar sevdiğinizi göstermek için de sarılın. Ansızın, habersizce, tatlı bir sürprizle bol bol sarılın.
#12 Elektrikli battaniye varken oyle utu ile ugrasilir mi ya. Komik olmayin. Sicacik oluyor. Tabiii yatarken fisi cekmek lazim totodan 220 yemek istemiyorsaniz. :D