Kuşkonar Katliamı Zaman Aşımına Uğradı

Şırnak’ta 1994 yılında 38 köylünün hava saldırısıyla öldürüldüğü ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’yi rekor tazminata mahkûm ettiği katliamla ilgili soruşturma zaman aşımına uğradı. Genelkurmay Askeri Savcılığı, 25-26 Mart 1994’te F-16 uçaklarının iki köyde yaptığı bombardımana ilişkin soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Bu katliamla, 28 Aralık 2011′de Roboski’de 34 köylünün katledilmesi arasında benzerlik kuruluyordu.

Ne olmuştu?

Katliam, Şırnak’ın Kuşkonar ve Koçağılı köylerinde meydana gelmiş; bombardıman sonucunda çoğu kadın ve çocuk, 13’ü Koçağılı, 25’i Kuşkonar’dan olmak üzere 38 kişi öldürülmüştü. En az 13 kişinin yaralandığı bombardımanda köylülerin ev ve hayvanları da ağır zarar görmüştü. Tanıklar operasyon sonrasında yetkililerden yardım alamadıklarını; Kuşkonar’da ölenlerin toplu mezarlarda yakıldığını anlatmıştı. Öyle ki, Kuşkonar’da yaşayan birçok kişi ertesi gün eşyalarını toplayıp köyden kaçmış ve bir daha da geri dönmemişti.

AİHM’in en ağır kararlarından biriydi

Türkiye’deki dava yıllar boyu mahkeme mahkeme ‘gezerken‘, ölenlerin yakınları AİHM’e başvurmuştu. Strasbourg mahkemesiyse, Türkiye’yi 20 yıl sonra, 12 Kasım 2013′te, ‘hava saldırısı emri vermek‘, ‘yeterli soruşturma yapmamak‘, ‘insan yaşamını dikkate almadan bombalama yapmak‘ ve ‘uçuş kayıtlarını gizlemek’ suçlarından toplam 2 milyon 305 bin avro tazminata mahkum etmişti. İşte o dava, bugün zaman aşımına uğradı.

Hava Kuvvetleri Askeri Mahkemesi’ne itiraz edilecek

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, kararın AİHM’in verdiği icraatın inkarı anlamına geldiğini belirterek, “Bu kararı Hava Kuvvetleri Askeri Mahkemesi’ne taşıyarak itiraz edeceğiz. Verilen bu takipsizlik bu kararı ile Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu ve hükümeti karşı karşıya getirecektir” dedi.

Şüpheliler arasında ‘Kundakçı Paşa’ da vardı

İlgili soruşturmayı yürüten TMK’yla görevli Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı, zaman aşımına sadece 1 ay kala ‘görevsizlik’ kararı vererek, dosyayı 25 Mart 2014′te, yani tam da 20′inci yıldönümünde Diyarbakır 7′nci Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’na göndermişti. Dosya en son, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na gönderilmişti. Şüpheliler arasında, dönemin Jandarma Asayiş Komutanı Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı, rütbeli askerler Adnan Karaardıç, Metin Hazar ve İbrahim Erge’nin adı geçiyordu.

Diken 

Popüler İçerikler

Beşar Esad’dan İlk Açıklama: “Ülkeden Ayrılmayı ve İstifa Etmeyi Düşünmedim”
Ahmet Kural'ın Başrolünde Oynadığı TRT Tabii Dizisi Gassal'ın Tanıtım Afişleri Tepki Çekti!
Donald Trump'tan Esad Rejiminin Çökmesine Açıklama: "Suriye'nin Anahtarı Türkiye'nin Elinde Olacak"