İngiliz kraliyet ailesinde yüzyıllardır entrikalar hiç son bulmuyor. Bu durum da onlardan sadece bir tanesi...
İngiliz kraliyet ailesinde yüzyıllardır entrikalar hiç son bulmuyor. Bu durum da onlardan sadece bir tanesi...
Ancak zamanında prenses Diana ile prensin evliliğinin bozulmasından sorumlu tutulan metres olarak biliniyordu. Onlarınki kadar meşhur bir diğer yasak aşk da zamanında Charles'ın büyük büyük büyükbabası Kral 7.Edward ile Camilla'nın büyük büyükannesi Alice Keppel arasında yaşanmıştı.
Oysa birbirlerini gördükleri ilk günden beri Camilla ve prens Charles birbirlerine aşık olmuşlardı. Katıldıkları bir davette prensle dans ederken Camilla, kulağına yaklaşıp 'Biliyor musunuz, benim büyük büyükannem sizin büyük büyük büyükbabanızın metresiydi.' diye usulca fısıldadı. Aralarındaki aşkın temelleri o gece atılmış oldu.
Alice, İngiliz aristokrat zengin bir aileden geliyordu. George Keppel ile evliydi ve bu evlilikten Violet ve Sonia adında da iki kızı vardı. Violet, Vita Sackville-West ile yaşadığı lezbiyen ilişkiyle adından söz ettiren ünlü bir yazardı. Sonia ise Camilla'nın büyükannesi olacak olarak tarihi sürdürecek olan kızıydı.
Her ne kadar kulağa garip gelse de Victorian ve Edwardian dönemlerinde üst sınıf evli kadınlar daha zengin ve mevki sahibi erkeklerle ilişki yaşarlardı ve eşleri de bu durumdan haberdar olup desteklerlerdi.
Çünkü bu, o dönem için oldukça yaygın bir para ve statü kazanma yöntemiydi. Ama bu durum bekar kadınlar için asla söz konusu değildi, bekar kadınların ilişki yaşaması ahlaksızlık olarak kabul görürdü.
Bu da onu sosyal çevrelerde takdir edilen ve erkeklerin peşinde koştuğu biri haline getirdi. George'un maddi durumu çok iyi değildi. George hem de Alice lüks içinde yaşamak ve aristokratik sosyal çevrelerine uyum sağlamak istiyorlardı. Bu nedenle dönemin getirileri sonucu bu yola başvurdular.
Prens, Alice'ten 26 yaş büyüktü. Ancak Alice çekiciliğiyle, kadınlara düşkün olmasıyla bilinen prensi kendine çekmeyi başarmıştı. Bu, Alice ve ailesi için büyü bir şanstı. Prens, o sırada Danimarka prensesi Alexandra ile evliydi.
Alice ise prensin güvenini kazanmış ve prens onsuz hiçbir yere gidemez olmuştu. Bu dönemde Edward, Alice adına büyük yatırımlar yapılmasını sağlamış ve onun oldukça zengin bir kadın haline gelmesine el ayal olmuştu.
Kocasının çapkınlıklarını da bir şekilde tolere ediyordu. Halk tarafından çok sevilse de bazı sağlık sorunları Alexandra'yı geri plana itmişti. Alice'in varlığıysa giderek daha baskın hale geliyordu. 1901'de Kraliçe Victoria ölümünün ardından yerine VII. Edward tahta geçerek yeni kral oldu.
Kralın üzerindeki etkisi büyüktü. Birçok kişi ve siyasetçi krala istediklerini kabul ettirmek için önce Alice'e gidiyorlardı. Bu durum çok uzun sürmedi. Edward, tahta çıktığında yaşlı, hasta ve obezdi. 1910'da Edward ölürken başında Alice ve Alexandra birlikte beklediler. Alice kendisini Alexandra'ya da kabul ettirmişti.
Ancak yeni kral ve eşi kraliçe Mary, VII. Edward'ın aksine fazla tutucuydular. Tahta çıkar çıkmaz Alice'i saraydan uzaklaştırdılar. Bunun üzerine Alice, ailesiyle birlikte dünya turuna çıktı ve uzun süre İngiltere'ye dönmedi. Birkaç yıl sonra geri döndüklerindeyse kendini ailesine adadı ve kralla ilgili hiç konuşmadı.
Şu noktada tarih gerçekten de tekerrürden mi ibaret diye düşünmeden edemedik...
Aile mesleği sürdürülmüş, müşteri odaklı çalışmış ve müşteri memnuniyeti sağlanmış demek ki.
7 kuşaktır istanbulluyuz gibi 4 kuşaktır metreslik yapıyoruz demiş
Yazıya bir editörün bakmasında fayda var